Ben türk edebiyatında ahmet hamdi ve sezai karakoç'u tapınak şövalyelerine çok yakıştırıyorum. Adamların kafa yapısı bire bir aynı bu teşkilatla; şartlasan, hipnozlasan aynı fikirleri bu kadar net veremezler. Hele o ahmet hamdi'nin toplumun ulaşabileceği limiti gösterirken yaptığı benzetmelerle oluşturduğu ortam tam bir doktrin ortamı (bkz: saatleri ayarlama enstitüsü).
kase mitolojisinin kahramanları. ben seviyorum ne yalan söyliyeyim. böyle gizem olsun bulmaca olsun latince olsun hoş yani. buradan dan brown'a sevgilerimi sunuyorum.
yer altına inmiş örgüt. birçok üyesi bizim alt katta yaşamaktadırlar. saçma sapan şeyler yapıyorlar. yok efenim saçlar sakallar falan uzun. üzerlerinde demirden miğferler. amacınız ne oğlum sizin? hayır bakın bu ülke bölünmez tamam mı? hem benim de farklı dinlerden arkadaşlarım var. he şimdi siktirin gidin. ve unutmadan; şike falan yok. kırarım ağzınızı.
haberal'ın birileri için neden bu kadar önemli olduğu,kendisi için koskoca parlamentoyu kilitlemeye teşebbüs eden chp'nin kendi ayağına kurşun sıkmayı neden göze aldığı ayrı bir muammadır.