taptığın kadını bir daha hiç göremeyecek olmak

    1.
  1. acı gerçektir!

    şimdi sen orada oturuyorsun ya..ve aramızda bir masa bir kaç da sandalye var ya..akşam olmak üzere ve pencerelerde aralık kalmış ya.. içimi ürperten birşeyler var ya..anlatamıyorum sanırım.. diyorum ki; tenini görebildiğim tek noktan boynun ve omuzbitimin arasındaki o kızıla yakın yer ama ben sanki uyluklarını da, kasıklarındaki kemikleri de, titreyen göğüslerini de, dizkapaklarının ardındaki gamzeleri de görebiliyorum.. ve içimi en çok birtürlü görmeyi, gözümün önüne getirmeyi beceremediğim sırtın ürpertiyor.. biliyorum uykusuzsun iki gecedir.. biliyorsun ağır bir gribi yeni atlattım ben de.. ve biliyoruz ki dokunmamalıyız tenlerimize..bu büyük bir yangının başlangıcı olabilir.. içim ürperiyor.. bahar belki şimdi başlıyor ikimiz için..cemre belki odamızın tam ortasında biryerde.. içim üşüyor.. sırtın kamaşıyor.. göremesem de titriyorum sırtının ortasındaki çukura benzer çizgiye çarpınca düşlerim..

    güneş batmak üzere sevgilim.. aramızda şimdi bir masa, birkaç da sandalye var. ve içimde büyüyen dokunma isteği giderek dayanılmaz bir hale bürünüyor. aramızdaki bütün duvarlar titriyor en az içimin titrediği kadar. ve ne yazık ki senin ölüm yıldönümün bugün.. aramızda bir mezar, bir kara tabut, binlerce selvi var..ve hiç gelmeyecek bir yaz var..üstadın dediği gibi ayrılığımızın kışı başlıyor sevgilim.
    31 ...
  2. 8.
  3. arkadaş bir kadına arkasından sarılıp karnını okşamaktan bahsederim, hamile eşim var sanırsınız, taptığın kadını bir daha göremeyecekk olmak yazarım, ya gerçekten ölen bir sevgilim var ya da allah' a tapmayı bırakıp, yarattığı kula taptığımı sanırsınız. bir kadın düşlüyorum derim, abazalıktan ölen yeni yetme sanırsınız, dinden bahsedince sofu, aşktan bahsedince duygusal ağlak, seksten bahsedince abaza, futboldan bahsedince gerizekalı, fesleğenden bahsedince saksı. ne lan bu. yazıyorum olm sadece. herkes bildiği işi yapar. ben bunlar hakkında yazıyorum, yazabiliyorum. siz akşama kadar ibnelik yapıyorsunuz biz sizi ibne sanıyor muyuz lan.
    21 ...
  4. 44.
  5. diş çektirmek gibidir;

    dişin çekilince önce ağzın kanar, canın yanar. ağzında varlığına çok alıştığın bir yerde kocaman bir boşluk oluşur. ilk günler canının acısı da, kanaman da, o boşluk da büyüktür. zamanla boşluk kapanır. yokluğuna alışırsın. canının acısı geçer.

    ama en olmadık zamanda eski bir alışkanlıkla dilin o boşluğa gider. hatırlarsın. yine de bilirsin artık o yoktur. sızım sızım sızlarsın.
    4 ...
  6. 25.
  7. --spoiler--
    gecenin bir yarısı aklıma düştü.. nerededir şimdi? gerçekten kırıldı mı ümidi? eğer ki kırıldıysa ümidi, çok yazık.. keşke biraz daha bekleseydi.. keşke bindirilip de götürüldüğü o polis arabasından bir şekilde kaçıp da kaçak olarak devam etseydi hayatına.. keşke anlatmaktan vazgeçmeseydi hiç..
    aklıma düştü işte.. gecenin şu saatinde.. yaşlandı mı acaba aradan geçen onca yıl sonunda? ölümcül bir hastalığı oldu mu mesela? hani bir gece, bir meyhanede oturduğu cam kenarında rakısını içerken diyordu ya, "keşke ölümcül bir hastalığım olsaydı da onu iyileştirmek için çabalasaydım.."
    umarım hastalanmamıştır.. ve umarım şimdi bir huzurevinde değildir.. hele ki toprağın altı, hiç yakışmaz ona..

    nerededir şimdi? gecenin bir yarısı içime düştü işte.. canım acıdı nedense.. çekip çıkarmak isterdim sarı sayfaların arasından.. eline-ayağına yapışıp da öpmek istedim.. ve tüm insanlığın nezdinde özür dilemek istedim kendisinden.. afeder mi acaba? günümüzde milyarlarca örneği olan asalaklar gibi "boşver" deyip de başından savar mı beni?
    nerededir şimdi? nezarete düştüğü ilk gece dövdüler mi acaba polisler onu? canını yaktılar mı? patlattılar mı sigaranın hiç düşmediği dudaklarını? kırdılar mı el parmaklarını? yaktılar mı canını? ya sigarası bittiyse nezarette? birisi sigara verdi mi acaba? o kimseden istemez.. anladılar mı acaba gerçekten delirdiğini?

    nerede acaba şimdi? nerede ve ne yapıyor? hala sıkışıp duruyor mu bir kitabın ince sayfaları arasında? yoksa hala can yanması devam mı ediyor? babası olan, yaratıcısı olan, kendisine ruh veren atılgan hazretlerinin yakasına yapış mıdır? ya da onunla kavgaya tutuş mudur?
    ölmüş olmasın? çürümüş olmasın? kaldıramam bu yükü? sonsuza dek o nezarette kalsın.. yine de ölmesin.. salınsın ilk gece.. o kutsal kadın gelip de çıkartsın nezaretten.. elele tutuşup karışsınlar istanbul kalabalığına.. böyle olsun.. lütfen.. çünkü daha başlamadı bile onun hikayesi.. başlamadan bitti.. başlamadan biten hayatlar gibi..

    nerededir şimdi? ve hala inanıyor mudur o kutsallığa? hiç kimse inanmayacak ve anlamayacak olsa da.. lütfen ama lütfen, vazgeçmesin inanmaktan.. hep anlatsın.. kendisini götüren polislere.. hakime anlatsın eğer mahkemeye çıkarsa.. belki de mahkeme tutanağını tutan kız o'dur.. tanısınlar birbirlerini.. herkese ve her şeye anlatsın.. dili döndüğü ve inancı yettiğince.. kırılmasın hiçbir şeyi.. ne burnu, ne el parmakları, ne de inancı.. lütfen..
    --spoiler--

    nerededir şimdi? ve ne yapıyordur?

    aylak adam - yusuf atılgan
    3 ...
  8. 19.
  9. 'tapınmak' eylemi ile bire-bir ilişkilidir.

    'insanın, insana tapması' derken nasıl yani!

    çok sevebilir ya da aşık olabilirsin, bu mümkün elbet. hatta, onsuz nefes alamayıp öleceğini bile düşünebilirsin lakin, ona tapınmak, secde etmek de ne demek! bir insanın diğerine, mutlak bağlılığı ve itaati ne demek!

    hakk'a tapınmanın gereğinin dahi sorgulandığı bir devirde, kula tapınmak ne demektir! kadın bunu fark ettiği anda değişir, dönüşür, uzaklaşıp mesafeler koyar araya. erkeğin kendisine tapınması, onun istediği bir hal değildir.

    - 'esirgeyip-koruyacağı' değil 'esirgenip-korunduğu' bir hali yaşamaktır onun özlemi. bu, onun fıtratında vardır.
    2 ...
  10. 21.
  11. --spoiler--

    Bugün doğum günün yanında değilim
    Bu yüzden hiç iyi değilim
    Yaşlandım artık bıraktığın gibi değilim
    Üstelik bir kızım var evliyim
    --spoiler--
    2 ...
  12. 28.
  13. --spoiler--
    Artık gideceksin, biliyorum, vakit geç oldu. Yatakta izin kalacak,
    havada kokun ve yastığın üzerinde bir iki tel saçlarından. Telaş içinde
    giyinmeye başlayacaksın. <çoraplarında eğrilik var> diyeceğim,
    düzelteceksin. Dudaklarını boyarken, eğilip ensenden öpeceğim. Için sevgiyle dolacak. Gözlerin ışıl ışıl < üzülme, üzülme diyeceksin, yine geleceğim.> Ya gelmezsen? Hayır hayır geleceğine inanıyorum. Yine gideceğini bilmek kötü. Dayanılmaz bir şey bu. Hatırlıyorum; elini uzattın, <Allahaısmarladık> dedin ve gittin. Gözden kayboluncaya kadar baktım arkandan, sonra kapıyı kapattım, bir başka kapı açıldı yalnızlığa.
    --spoiler--
    2 ...
  14. 5.
  15. 4.
  16. bi kadına tapmak en büyük hatadır. zaten herkes bir gün gidecektir. bu yüzden kimsenin yanınız da kalması gibi dileğiniz olmasın.
    3 ...
  17. 36.
  18. Allahını seven üstüme toprak atsınlık acıdır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük