beyhude iş.
nerden bulacaksın o kadar bilge ve sabırlı kişiyi?
zaten tanıdık olsun olmasın insanlar dinlemekten çok anlatmak istiyorlar.
misal benim de başım ağrıyor.
anlatırken de dinlerken de.
zaman geçiyor insan yoruluyor sanırım.
dedim ya bir kere o kadar sakin ve bilge birini bulacaksın.
yudum yudum damla damla anlatacaksın.
yoksa köşede bucakta kalıverir derdin sorunun.
sustukça ittiğin köşelerde hiç bilmediğin derinde yok sanırsın ordadır.
hem susarsın hem anlatırsın.
az konuşur çok söylersin.
dura dinlene.
acelesi yok.
ya bilge birini bulacaksın ya kendin bilge olup kendine anlatacaksın.
sadece kendi derdini anlatmak istemektir.
tanıdığın kişiye bir başlıyorsun iki dakika geçmiş o sana derdini anlatıyor.
o an 'ya bi sus ben anlatıyordum' da diyemiyorsun.
etrafında insanların seni anlayamayacağından ötürü gelen ya da seni hiç tanımayan birine bazı şeylerin daha kolay anlatabileceğini düşündüğün fikirlerin bütünleşmesi sonucu ortaya çıkan istek.
Etrafında bulunan sürekli seni anlamaya,sana destek olmaya çalışmak yerine seni eleştiren,yargılayan insanlardan sıkılıp,seni tanımayan yargılayamayacak birine sığınma,açılma,içindekileri boşaltmak isteme durumudur.