mesut yılmaz ve bu akepenin türkiyede seçim kazanmasının en büyük sebepleri. yıktılar ekonomik olarak ülkeyi, denize düşen halk yılan akepeye sarıldı sayelerinde.
inşallah cehennem vardır bunun gibiler için.
Zamanında Ülke ekonomisinin anasını avradını silkeleyen ekonomici başbakan.
Hakkını yiyemem; bir gecede sigaraya yüzede yüz zam getirmişti. Babam o gün sigarayı bıraktı ve hâlâ içmiyor. Ona dair aklımda kalan tek olumlu anekdot bu var evet.
mesut ve bu başımıza sardı akepeyi. ülkenin anasını bellediler, çaldılar çırptılar (terör konusunda hakkını yemiyelim yanlız) insanlar bunlardan sonra 'daha kötü olacak hali yok ya' diyerek denize düşen olarak yılan akepeye sarıldı.
cehennemde ateşi bol olur ve bende görme şansını erişirim umarım.
Abede beslemesi, yolsuz, enflasyonlar kraliçesi kadın. Kötü bildik, kötü bileceğiz.
Yalnız öşekçilere hak ettiği şekilde (olması gerektiği gibi) muamele ediyordu, hakkını yememeliyiz.
(bkz: Tansu killer)
Ekonomi profesörü olduğu halde faizleri meclis kararıyla düşürüp piyasaya baskı yaparak 94 yılında Türkiye'nin en büyük devalüasyonlarından birine sebep olmuştur.
Şaibeli bir başbakanlık dönemi geçirmiştir. Yaptığı gaflar da cabasıdır.
bilhassa öncelikle kocasıyla birlikte karıştıkları tonla zimmetine geçirilen malvarlığını ve yurt ekonomisini ilk geldiği halinden kötü bir hale getiren bir ekonomisyen olmak üzere kendisini pek tasvip etmesem de; doğuda el attıkları adına gerekeni yapmış, o yönüyle "erkeklerden daha delikanlı." dedirten bir kadındı. o yönüyle hakkını yemeyelim.
pek çok pkk finansörü ya da en azından propagandacısı olan itin cehennemin dibini boylamasının önünü açanlardandır. leşlerinin layık oldukları şekilde toplu mezarlarda dolaştığı bilinmektedir.
beyaz toroslara ve yürekli yiğitlere selam olsun..
Tansu Çiller, muhalefet için "ipi dışarıda ittifak" diyor.
Çiller'in başbakanlığı sırasında ABD'de çiftliğinin olduğu ve bunu sakladığı ortaya çıkmıştı.
Çiftlik bulununca "şehit ve gazi ailelerine bağışlayacağım" demişti.
Hala bağışlamadı.
"Milli Şuur" böyle oluyor demek ki...
alıntı: ismail saymaz
başbakanlığı döneminde sivas ve başbağlar katliamlarının yaşandığı, 1994'te ekonomimizi çökertmiş ve 1996'da ortaya çıkan susurluk skandalının baş aktörlerinden biri olan siyasidir. ancak kardak kayalığına asker çıkartarak orayı işgal eden yunan askerlerini oradan çekilmek zorunda bırakmıştı. bunu düşünürsek, eğer 2002'deki seçimde gül yerine başbakan olsaydı akp döneminde yaşanan 2 elim ve vahim olay yaşanmazdı. yaşansa da yapanların emdikleri süt burunlarından gelirdi:
Boğaziçi Üniversitesinde profesörlük yaptığı yıllarda bir yandan da firmalara danışmanlık hizmetleri verirdi. Günümüzün sadece üniversite kütüphanelerine tıkılıp kalmış, tez yazmak dışında başını kampüs dışına çıkarmaya korkan akademisyenlere göre çok farklı bir profili varmış kadının. Robert Koleji yıllarından beri hep girişimci ve çok sosyal bir ruhla yaklaşmış her şeye; bu nedenle iş dünyasının en popüler danışmanlarından biri olmuş.
Zaten Demirel'in de dikkatini böyle çekiyor. Demirel ne kadar köylü halkçı görünse de sermayeye ve sermaye gruplarına aşık bir adamdı. Tansu'nun bayan, hem de akıllı bir bayan olması aklını çeliyor.
Ama Tansu'nun iki zaafı var: Birincisi Türkiye bir anonim şirket değildi, bunu idrak edemedi; ikincisi açgözlü kocasını kontrol edemedi.
isteyenler "Dünyada ve Türkiye'de Kur Sorunları ve Politikaları" adlı çalışmasını okuyabilirler. 1983 tarihli ama bulabilir misiniz bilmem.
"adam prof yeaa." diyenlere gösterilebilecek dünyadaki sayılı ibretlik örneklerden biri olup, yerli milli üretimi bir rte kadar bafileyemese de yine de iki yılda ekonominin anasını ağlatan; hırsız kocasıyla birlikte abdde kendine sayısız hesaplar açan, fettoş sempatizanı, itici hal ve hareketli, yükseldiğinde kulakları rahatsız eden bir sese sahip olan çiyan.