her zaman tanrı affetmez, bazen insan tanrıyı affetmek ister.
çocukluk döneminde tanrı üzerine:
işte tanrının en güzel hali o'dur.her gece yatarlen ne olur annem babam ölmesin gibi saf ve temiz dileklerle bağlanırsınız ona her sabah biraz daha bağlanırsınız.
tanrı sizin için sokakta geçirdiğiniz vakittir, sizi koruyandır eve geldiğinizde işten gelen annenin yüzünde beliren gülümsemedir tanrı.
ergenlik döneminde tanrı üzerine:
pek adil olmadığını yavaştan gördüğünüz zamandır.artık istekleriniz basit saf ve çocukca değil büyürüz kirleniriz tanrı bizi biz onu yıpratırız .
-tanrıyla kavga ederiz.
-ona sığınırız.
-ona küfürler yağdırırız.
-ona ağlarız.
-ruhumuzu şeytana satarız intikam için.
-şeytan bizi satar.
-tanrı görmezden gelir halimizi.
-halimiz kalmadı zaten savaşmaya.
bu şekilde çalkantılarla geçer o dönem.
yetişkinlik dönemi tanrı üzerine:
o artık sizden çok uzaktır çocukluğunuzda karabasan geldiğinde 34 numara ayaklarınızla mutfağa koşup ona ağladığınız varlık değildir.
sizi sevmediğinden emin olursunuz ve onu yok sayarsınız.
sonra onun olmadığına dair kanıtlar ararsınız, yüzlerce kitap okur ve sonunda tatmin olursunuz o yok evet tanrı yoktur.önce sevinirsiniz benim tanrım benim dersiniz, zaten olmasını beklemiyordum bunca adaletsizliğin yanında. tebrikler artık ateistsiniz.
ama o an gelir çatar.
neden ?
tanrı olsaydı onu affedebilirdim ve tanrının olmasını çok isterdim ama malesef o sadece bir ilizyondan ibaret. ''b''