biliyorum. tanrı popcorn değil. ama hayat porn movie. ondan eminim. neyse, konumuza geçelim. can sıkıntısının ne menem bi bok olduğunu insan denen her canlı çok iyi biliyor tabii.
hatta bazen bu durum o kadar iç karartıcı bir duruma geliyor ki, insan varlığının dünyasal boyutundaki ekranına bilinçli olarak "the end" yazıp seyircilere siktir çekiyor.
amacı yeni bi varoluş silsilesinde vücut bulmak. öyle bi varoluş varsa tabi ki.
uzun lafın kısası. tanrı can sıkıntısından patladı. bir çok bilim adamı ve filozof ise bu duruma big bang dedi.
yalan!
kendi içsel sıkıntılarımdan biliyorum. bunun bilimle ya da varoluşla bi alakası yok. tanrı obur bi bakteriydi. koca evreni yutmuştu. yine de doymuyordu. fakat bi müddet sonra pişman oldu. kendi varlığının pişmanlığıydı bu. o kadar çok düşündü ki, patladı tanrı. gümmmmm.
sonrasında bizler varolduk. dünya varoldu. evren varoldu.
insanlar, insan olduklarını iddaa edip de evlerde yaşadılar. işlere gittiler. dünya döndü. tanrı ise şaştı kaldı. izlediği ve sonunu bildiği film boktanlaşmaya başladı.
tanrı hatasını anladı aslında. ama kendi egosu yüzünden vazgeçemedi oynadığı yaratıcılık oyunundan. yine koca bir gümmmm.
tanrı, hesap vereceği kendi tanrısı olmadığı için de ne adil olabildi. ne de asil. o yüzden de hiç kimsenin ne adil olmasını beklerim. ne de asil.
çünkü; ben tanrı gibiyim. o'nun nurundan bir parçayım!