tanrının daha büyük bir planı olabileceği görüşü

entry7 galeri0
    1.
  1. '' tanrı olsaydı şunlar, bunlar olmazdı'', '' tanrı isteseydi biz zaten ona inanırdık, madem ki o mutlak güç doğrudan kendisini kanıtlasın, neden elçilere kitaplara filan ihtiyaç duyuyor'' gibi sorular üreten insanoğlunun üzerinde düşünmesi gereken görüştür.

    tanrının gerçekte çok daha büyük bir planı vardır ve insanlık bu planın çok küçük bir parçasıdır. bu plan dahilinde tanrının kendi yarattıkları içinde kendi kudretine muhalefet edecek kimselere ihtiyacı vardır. bu kimseler de cezaya muhatap olacakları için öncelikle bu cezayı hakettiklerini kendi kendilerine ispatlamaları gerekir.
    geçmişte ya da an itibariyle yalanlayan, inkar eden insan toplulukları kendi rızalarıyla bu plandaki yerlerini almaktadırlar ve zamanı geldiğinde tanrıya neden biz diye soramayacaklardır.

    '' alemleri eğlence olsun diye yaratmadım '' diyen tanrının, alemlerin de ötesinde çok daha büyük bir planı olduğu aşikardır.
    0 ...
  2. 2.
  3. (#12729585)
    bizden gizli, sinsi sinsi ne planıymış bu diye düşünürüm şahsen ben.
    3 ...
  4. 3.
  5. belki de her şey çok basittir, biz zorlaştırıyoruzdur.
    belki de büyük bir plan yoktur, aksine daha kolay bir yolu vardır her şeyin.
    olamaz mı? olabilir.
    0 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. 6.
  9. kendimize bir ufuk açarak başlasak düşünmeye ve şöyle desek;

    ilkin, iki ekstrem noktayı yani, makro ve mikro alemin kurgusunu ele alalım. biri atomlar olsun, diğeri ise evrendeki güneş sistemleri. biri, bir çekim alanı yani kütle etrafında dönen elektronlar, diğeri ise bir güneş etrafında dönen gezegenler. her ikisinde de merkez kütle etrafında ve belli yörüngede dönüş söz konusudur. bu bir tesadüf müdür yoksa aynı kurgunun değişik boyutlardaki tezahürü mü? sanki ikincisi daha akla yakın gibi.

    hemen ardından şunu düşünebiliriz; bir atomun herhangi bir etki altındaki parçalanması sonucu ortaya çıkan enerji gücünün, o atomun boyutsal büyüklüğüne oranlaması nedir? ve bu güç nelere kadirdir. akıllarımıza hiroşima ve nagazaki'yi getirelim.

    sonra, bir yıldız patlaması sonucu ortaya çıkan enerjinin gücünü ve nelere kadir olabileceğini. göreceğimiz, ortaya çıkan enerjinin boyutu dışında kurgu olarak hemen hemen aynıdır.

    tek hücreli bir canlının gözünde insan büyüklüğü ne ise insan gözünde dünyanın büyüklüğü aynı şey olsa gerektir. başka bir deyişle; tek hücreli bir canlının gözünde dünya ne ise insan gözünde evren aynı şey.

    duruma bu pencereden bakarsak, şu kuramın doğruluğunu kabul etmek pek de yanlış olmayacaktır;

    " evren adını verdiğimiz ve en azından şimdilik boyutlarını dahi tahayyül edemediğimiz muazzam büyüklükteki hacim, başka bir boyuttaki canlının bir doku hücresidir."

    bu kuram, 'evren içinde evren kuramı' olarak adlandırılmaktadır ki tanrı'nın bu aralıktaki bir bölgeye oturtulabilmesi mümkün görülmemektedir. zira, tüm evrenimizle birlikte bir doku hücresi olduğumuz o muazzam canlının da bir yaratıcısı olsa gerektir.

    insan, egosu gereği kendisini önemser. böylesi düşüncelere gark olduktan sonra ise kendi boyutlarının dışına çıktığında bir bok olmadığını anlayarak sükut-u hayale uğrar ve hayyam gibi kendisini şaraba vurup gece vakti semaya bakarak şu dizeleri yazar;

    Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!
    Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
    Şu durmadan kurulup dağılan evrende
    Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

    Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
    Yüce Tanrı'dan umut kesmiş değilim;
    Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
    Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.

    Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;
    Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
    Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
    Haberim olmasın gelen dertten başıma.

    Varlığın sırları saklı senden, benden;
    Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
    Bizimki perde arkasında dedikodu:
    Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.

    Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
    iki başımız var, bir tek bedenimiz.
    Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
    Er geç baş başa verecek değil miyiz?

    Dünyada akla değer veren yok madem,
    Aklı az olanın parası çok madem,
    Getir şu şarabı, alın aklımızı:
    Belki böyle beğenir bizi el âlem!

    Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
    Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
    Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
    insaf be Sultanım, kötülük hangimizde?

    ömer hayyam
    2 ...
  10. 6.
  11. yasar nuri hocanin kozmik plan dedigi sey. Kuran'da hizir ile musa arasinda gecen olay aslinda bu planin nasil olabilecegine ornektir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük