Tanım: iddia eden, ispatla mükelleftir
(Medeni kanun)
------------------------------------
evdeki sessizliği bozan,
banyo ve tuvalet sırası için beklerken yapılan kahve sırasında,
"benim ki az şekerli bol telveli olsun" derken çıkan cılız ses tonumdu,
evdeki tek erkek olmanın getirdiği hiç bir rahatsızlık yoktu onlar benim halalarımdı ve ben geceden güldüğümuz gibi onlarin elinde büyümüştüm,
o zamanlar sadece babaannemlerin evinde içinde küçük adamların yürüdüğünü,
yemek yediklerini ve şarkı söylerken nasıl boylarından büyük ses çıktığına hayret ettiğim yeşil lambası tam yanana kadar düğmesine okşayarak dokunduğum "küçük dünya,"vardı,
dokunmak ve düğmesini çevirip sabahları içindeki insanlara günaydın demek icin geceden sabırsızlandigim,
Halamı öperek uyandırıp, ondan açmaya özel izin aldığım,dikkatle ses gelene kadar içerdeki koşuşturmalari dinlemeye çalıştığım,bir düşler akademisi,
zeki müren'in billur sesli taş plak kayıtları çalarken,
ev ahalisinin ona duyulan saygıdan ayaklarının ucuna basarak yürüdüğü, sessiz kalarak yaptığı işi bırakıp donup kaldığı, yüzlerindeki mat ifadelerle dalıp uzaklara gittiği anlarda,
göz kapağı bitiminden inen iki damla'nın, yanaklarımızi yakmasına izin verdiğimiz küçük dünyamız vardı,
“Var olan her şeyin bir nedeni vardır” mantalitesi tanrı’nın ispatında kullanılan bir yöntemdir. Kastedilen ilk neden tanrıdır yani burada yokluğu değil farkında olmaksızın varlığı ispatlanmış oluyor. Aksini iddia eden konuyu çok yanlış anlamıştır.
Son olarak, yokluğun kanıtı da mümkün değildir iyakşamlar.
evren hiç nedensiz var olamaz; çünkü big bang ile evrenin var olmaya başladığı anı gözlemleyebiliyoruz. nedensellik ilkesi "her şeyin bir nedeni vardır" demez, "her sonucun bir nedeni vardır" der. biz evrenin bir "sonuç" olduğunu felsefi ve bilimsel delillerle gösterebiliyoruz. bunun en büyük ispatı big bang'dir. dolayısıyla 13.8 milyar yıl önce var olmaya başlayan evrenin nedeninin ne olduğunu sorguladığımızda bu nedenin Allah olduğunu anlayabiliyoruz.
Allah'ın nedenini ise sorgulayamayız; aksi takdirde nedensellik ilkesini yanlış işletmiş ve safsata yapmış oluruz. Çünkü Allah bir "sonuç" değildir. böyle bir nedensellik kurabilmek için öncelikle Allah'ın var olmaya başladığı anın gösterilmesi gerekir. Doğmamış ve doğurulmamış olan Allah'ın herhangi bir başlangıca sahip olması, yani "sonuç" olması mümkün değildir. Bu sebeple de nedensellik ilkesi Allah'a karşı işletilemez.
özet: felsefe ve bilim cahili bir trollün safsata yaptığı formatta aykırı başlık.
var olmayan şeyin var olmadığını nereden biliyorsun? ne yani bin yıl önce de elektrik vardı ama insanlar bilmiyordu. ön kabul olarak sen var olmadığını almışsın zaten. kesin konuşamazsın bir şey hakkında. elle tutulur delil lazım.
Tanrı vardır. ispat edemezsin çünkü nesnel değildir. Bir şeyin nesnel olabilmesi için tüm dünya tarafından kabul görülmesi gerekir. Parmağınla gösterdiğin zaman orada olması gerekir. “işte burda” diyebilmen gerekir.
Tanrı senin vicdanındır. Tanrı bilgi değildir. Eğer tanrı’nın varlığını kanıtlayabilseydik, onu görebilseydik bilgi olurdu.
Göremediğin halde ona inanıyorsan, hissediyorsan, vicdanında onu buluyorsan, bu “inanç” olur.
sadece okumak için burdayım . çünkü; bence tanrı vardır . gözü gören herkesin etrafa bakması bunları bir yaratıcının yaptığını düşünmesi için yeterlidir bence . tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan biz henüz bunu bile bilmiyoruz.