düşüncelerimiz ve eylemlerimiz, kahır ekseriye fizyolojik ihtiyaçlarımızın giderilmesi hakkında,
ömrümüz uyuyarak,
yatarak,
yiyerek,
hayatta kalmak için avlanarak, evlenip çoğalarak, çalışarak tükeniyor,
hayatımızın çok az bir kısmını ön beynimizle akıl yürütmek için kullanıyoruz.
tek tanrı ve sonsuz varoluş kavramı da bu akıl yürütmelerin minicik bir kesiti işte.
mefhum: Fehim, akıl fikir düşünce..
Bir yönüyle görünmediğini için soyuttur..
bir yönüyle ise icraata dönerse somutlaşır..
tanımsal nicelik olarak belli başlı semboller içerdiği halde matematik somut varlığa işaret eder. yani somut ve soyut kavramı iç içe geçmiş ve varlık alemi ile ilgili her şeydir. halbuki rabb yada ilah veya tanrı varlık değildir. dolayısıyla aklın tasavvurundan da bu nedenle uzaktır. yani insan aklı tanrı oluşturamaz. kafasında oluşturdukları tanrı değildir. belki vahyin ışığında tanrıyı bilebilir. ilmi nispetince tanıyabilir. öte yanda tanrı mutlaktır. mutlak ise: zatı şahanesi Hiçbir şeye (zamana zemine varlığa) bağlı olmaksızın kendinden müstakil bağımsız ve koşulsuz kendi zatıyla kaim ve daim. matematik ise bir ilimdir. ilimler ise allahındır, Allah'tan gelir ve yeryüzüne iner. insan ise ilme sonradan sahip ve malik olur. evet..
