bu adamın "ov yee"leri bir gün gökleri delecek. orda gerçekten yabancı olan adamlardan biri de demiyor ki "ağzına koyarım senin sümsüğü. o öyle her boka söylenmez" diye. gerçi çok ulvi bi laf da sanki. ne bileyim. bu adamı ne zaman görsem mavi tişört ve ov ye geliyor aklıma. demin de içerde televizyon açıkmış. "aahh uğğh aaarrgh oov yee, yees düüğüüd" diye sesler geliyodu. ödüm koptu lan. içeri koştum, adam yine ağaçlardan dallardan falan atlıyormuş.
uzun lafın kısası; ov ye deme lütfen taner. yoksa canımı ye.
hayır yani ben de kıbrıslıyım ama bu herif benle aynı oksijeni alıp içinde nasıl bir katabolizma reaksiyon dizisine sokuyorsa ortaya böyle bir şey çıkıyor. **
insan mı lan bu? diye kendimi ve etrafımı sorgulatan yaratık.
06 yaş grubu zekasıyla, o adada hoplaya zıplaya abukluklarıyla, beyninin yetmediği yerde saldırganlaşmasıyla, öküzün önce gideni konuşma tarzıyla, mallıklarıyla beni benden almıştır.
(bkz: şaşkınlıkla izliyoruz)
inanılmaz derecede zeki, mantıklı, olayları standart ezberletilmiş insan görüşüyle değil özgün ve kendi geliştirmiş olduğu mantığıyla ele alan kişidir. karşı tarafın kendisini anlamakta zorluk çektiğinin farkında olmasından dolayı çok basit cümleler kurup gerekirse iki kez tekrarlamaktadır. tam bir araştırmacı ruha sahiptir. gözü kara olması, farklılıklara karşı kendince oluşturduğu yaklaşımıyla da yarışmaya ayrı bir renk katmıştır.