1.
O an Çok mutlu olsanız da kalbinizde bir burukluk oluşturur.
" Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri
Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum
Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanları
işçisin sen işçi kal giy dedi tulumları. "
2.
bir keresinde sahnedeyken bu şarkıyı benden isteyen birisi peçeteye arabanın kapısı yazmıştı...
3.
Aylık geliriniz ortalamanın üzerinde de olsa, malınız mülkünüz bol da olsa, iki üniversite de bitirseniz şayet taksicilik yapıyorsanız veya sanayide çalışıyorsanjz ve bir müşterinizi beğendiyseniz toplumun yüzünüze tüküre tüküre hissettirdiği hüzündür.
(bkz: dün arabama binen 185 lik iri yarı kız )
Başlığı ben açtım.
Kalktı hilal kaşlarınız, sordunuz kim bu serseri?
Tamam amk.
işçiyim ben işçi kalayım, giyeyim tulumlarımı.
Linciniz bittiyse artık iklim kanunu'nu konuşabilir miyiZ?
4.
bir benzeri 'kahya yahya' şarkısında da hissedilendir.
5.
An itibarıyla kırmızı tuborg içerken spotify'da denk gelip aklıma gelen hüzün.
Cem karaca üstad hem şarkı söyleyip hem de hikâye anlatmayı nasıl becermiş be?