Pek birşey değişmezdi zira müslüman oluşumuz bize anlatıldığı gibi ponçik bir süreç değil.
Zaten çocukken neyse de, hala talas savaşında araplarla beraber savaşınca "AA dinleri ne güzel bizimkine de benziyor hadi buna geçelim" deyip çok büyük bir coğrafyada yaşayan milyonlarca türkün din değiştirdiğine inanan var mı ki?
Merak ediyorsanız ufak bir araştırma ile öğrenebilirsiniz. ipucu vereyim; katliam, yağma, işgal, zulüm, baskı.
insanlar geçmişe bakarken, bugünkü değer yargılarıyla düşünme yanılgısına giriyorlar..
mesela, osmanlı neden yeni dünya'nın keşfini düşünmedi?
cevap: salak olduğu için..
gerçek: osmanlı topraklarında iş gücü zaten çok düşük, o zamanki moda geçiş yolları olan ipek ve baharat yolları osmanlı'nın elinde. kızıldeniz ve basra körfezi çıkışı da, her ne kadar hürmüz portekizliler'in elinde olsa da, osmanlı'nın elinde.. sonsuz bir köle temin güzergahı var, elinde mısır gibi bir tahıl ambarı var.. niye uğraşsın gemiyle, bilmem neyle..
aynı biçimde, din konusunda da bu açmaza düşülüyor.. din, geçmiş yüzyıllarda bir hukuk sisteminden çok da fazla bir şey ifade etmiyordu. cağaloğlu semtine adını veren cigalizade yusuf sinan paşa'nın bir kardeşi kardinal, bir kardeşi casusken neden bu adam müslüman oldu? içinde hidayet ışığı mı parladı? hayır.. daha az vergi, daha çok eğitim hakkı ve bürokraside yükselmenin tek anahtarı islamiyet olduğu için..
yani.. islam'ın altın çağı denilen moğol öncesi dönemde basra, bağdat, kufe, şam, kudüs vesaire zaten çekim merkezi.. sen bir türk olarak askeri bürokraside yükselmek istiyorsan, islam coğrafyasında düşük vergiyle tüccarlık, kervancılık yaparak çin'en fas'a kadar özgürce seyahat etmek istiyorsan ve mahkemede başat güç olan müslüman ile aynı hukuksal eşitlikte yargılanmak istiyorsan ihtiyaç duyduğun pasaport islamiyet'tir. talas olmasaydı da, dönecek olan adam dönerdi.. katliamlar kısmına gelirsek.. katliamlar olmuştur ama emeviler gelip de, "hadi adam keselim" dememişlerdir..
önce halkı teşvik edici uygulamalara girişmişler.. mesela cuma namazına gelenlere cami kapısında ikişer dirhem dağıtılmış, müslüman olanlara vergi indirimleri gelmiş, vesaire.. kaç sene? aşağı yukarı 80 sene.. belli bir kesim şehirli nüfus zaten islamiyet'e dönmüş.. katliamlar daha ziyade göçerlere yönelik olarak yapılmış.. o da, asimilasyon amaçlı falan değil, doğrudan nüfus boşaltmak için.
demek ki, dördüncü dubleyi geçince benim çenem açılıyormuş.. bunu da, unutmamak lazım.
