günümüz cemaatlerine atıfta bulunmuş hoş film. şu para toplama olayı yeşil sermayeyi iyi tanıtmış. erkan can' a gelince oyunculuğuna zaten herkes iyi demiş fazla lafa gerek yok.
helal ile haram arasında ki bakir ruh serdenişi önce çıkışlar sonra inişler ve final olarak harap olmuş bir bünye.
sonu bağlanamamış denmiş bence gayet iyi bağlanmış ne yapsaydılar şeyhin kızıyla evlendirip çocuk mu yaptırsalardı. zikir sahnelerinde fazla abartıya kaçılmamış bence her şey olduğu gibi hatta gerçeği daha abartılı diyebilirim. aldığı ödülleri fazlasıyla hak etmiş bir film olmuş büyük bütçeli değil ama büyük senaryolu bir film olmuş.
budizm kokan filmlerde felsefe arayan toplumumuzun bu filmde sekse odaklanması ne gariptir demek ki takvamız bu kadardır.
türk sineması için bir tabu olan tarikatların iç dünyasını ele almış, erkan can'ın oyunculuğunun göz doldurduğu bir film. cemaatlerle pek alakası olmayanlar için o çarkların nasıl döndüğünü biraz olsun anlatıyor. günümüzde bu tür oluşumların var olduğunu gözümüze sokuyor. ayrıca muharremin (ana karakter) geçirdiği dönüşümler çok gerçekçi, filmin başındaki karakteriyle sonundaki karakteri arasındaki farkı anladığınızda insanın başına gelebilecekleri baştan kestiremediği, çok basit gözüken olayların bile insana etkilerinin çok fazla olabileceğini anlıyorsunuz.
erkan can'ın oyunculuk anlamında döktürdüğü film. ama yetersiz buldum, bazı yerlerde konuyu işleyişi yetersiz, güven kıraç yapmacık, bazı yerler komik, iyi yönleri de var elbet ama kesinlikle yetersiz. final çok daha iyi bir şekilde bitirilebilirdi, eldeki konu, malzeme, başrol oyuncusu çok iyi olmasına rağmen yönetmen değerlendirememiş bunları.
- kişinin dinini ıslah edeceği kimselerle birlikte olması.
- cinsel organına ve diline hakim olması.
- kendine ulaşan büyük bir dünyalığı vebal olarak görmesi, dinden az bir şey ulaşınca da onu ganimet bilmesi.
- haram karışmasından korkarak helal olanı bile az yemesi.
- bütün insanların kurtuluşa erdiğini düşünüp, kendisinin helak olduğunu düşünmesi.
insanoğlunun en büyük cihadı kendi nefsiyle olanıdır. öyle ki, nefs öylesine yanıltır ki insanı, iyiyi ve kötüyü ayırt etmek güç hale gelir.
müthiş oyunculukların yanı sıra öylesine derin bir konu işlemiştir ki bu film; az konuşmayı, fazla düşünmeyi gerektirir zannımca. iyi seyirler.
Şu zat çok mübarekmiş, sen o zatın ne kadar mübarek olduğunu biliyormusun ki böyle konuşuyorsun şeklinde laflar edenlere en az 3 kere izletilmesi gereken film, eyvallah bazı zatlar gerçekten mübarektir, muhteremdir elbette ama adı sanı duyulmamış kaç tane evliya, evliya zannedilip saygıda kusur edilmeyen kaç tane sahtekar insan vardır kim bilir tarihte. hayır sanki adamın sevap defterini sen tuttun anasını satayım anlatıyor da anlatıyor 500 sene önce yaşamış adamın ne kadar mübarek olduğunu, yüce yaratan gerçekten mübarek olan zaatların mertebelerini arttırsın diyerek bu entryi sonlandırıyorum.
gercektende harika bir filmdi insani dusunduren diyaloglar ve kucuk paradokslar vardi. fimin en basinda seyhin yaptigi bize zihnini ve mantigini degil yuregini kullananlar lazim muabbeti ve filmin sonlarina dogru kosovali cocukla muharremin girdigi tartisma (ben sizin için dua ettim muabbeti) beni etkiledi. ders verme niteliginde bir film olmasada guzel tespit ve cikarimlar vardi.
Kesinlikle izlenilmesi gereken dini temalı filmdir. Dindar bir insanın, şeytanın tuzağına nasıl düştüğünü konu alır. Ben 5-6 defa izledim. Şiddetle de tavsiye ederim.
