yerde gördüğüm iğrenç kaka kokusuyla harmanlanmış mısır tanesini ağzıma atmam. yapma etme amann diye bağırılırken, meğersem yeğenimin altı değiştirilirken poposundan çıkan mısır tanesi olduğunu çok geç öğrenmem. bir keresinde de annesinin kucağında bana doğru sallandırılırken ağzıma kusmuştu.
(bkz: porselen tabak) gittiğim bir cafede, tabağı servis ederken ucundan kırdıkları için parçanın yemeğin içine düşmesiyle, benim bunu farketmeden ağzıma atmam sonucu gerçekleşmiştir.
tıraş sabunu. nasıl mı olur? sabahın altısında kalkıp uyku sersemliğiyle dişlerinizi fırçalamaya kalkarsanız ve o esnada diş macunu ile tıraş sabunu yanyana olursa, ihtimal dahilindedir. ve evet, bu hikayedeki mal benim.
