dünya'nın en büyük yanılgılarından biridir. tıp fakültesini kazanmak elbette zor ama bunu 2-3 sene gecesini gündüzüne katan orta zekalı bir insan başarabilir. tıp okumak ise sadece amele işidir. sabahlara kadar önüne koyulan notları kuru kuru ezberlersin, komiteden 75 çakıp geçersin. bir sürü gerizekalı ile aynı sınıfta olduğunun farkına varırsın, bilirsin ki bu adamların çalışma sistemi oturmuş yalnızca. otur tıp dışında 2 cümle kur desen gözüne bakacak tipler.
öss nin zeka ölçen bir sınav olduğunu zannetmek kadar aptalca bir yanılgıdır. iyi ezber yapma kabiliyetine sahip herkes, öss de iyi bir derece elde ederek tıp bölümünü kazanabilir. ayrıca tıp bölümündeki öğrenciler arasında da işi çok zeki olduğundan değilde ezberle götürenler mevcuttur.
tıp ve zeka ilintisini sorgulayan bir başka başlık, nedense!
zeka konusunda bir şey demeyeyim ama mezuniyet sonrasında da 20 yıldır okuyorum. habire yeni bir şeyler ortaya çıkıyor, bilginin yenilenmesi, tazelenmesi, unutulanların hatırlanmak üzere tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. özetle emek gerekiyor.
birileri evinde götünü yaymış bilmemne dizisini izlerken ben literatür karıştırıyorum, gündüz görüp tam çözemediğim deri lezyonu nedir diye site site geziyorum, dermatoloji atlaslarını karıştırıyorum. oysa "sktir et lan ne lezyonuysa ne!" deyip yatmak isterdim TV karşısına ama olmuyor.
evet, ameleliktir. birinin kaşıntısını dert edip saatlerce uğraşmaktır. sonra bir başkası çıkıp böyle bir başlık açar, bütün hevesiniz kaçar ama yine de "sktir et" diyemez, bu sayfayı kapatıp uğraşmaya devam edersiniz.
tıp dışında 2'den fazla cümle kurabildiğimiz bu ve benzeri ortamlarda görüldüğü üzere rahatça yapabildiğimiz bir iştir. genel farkımız kurduğumuz cümlelerin zırva değil anlamlı ifadeler olmasıdır. buna kısaca "bi sktir git" diyoruz meslektaşlar arasında.
yanlıştır. ama tıp okuyan bir arkadaşımdan dolayı biliyorum. öncelikle ygs lys çok iyi olmalı yani çok iyi çalışmak gerek. ve tıp okumak kazanmaktan kat be kat zor. biz 6 ders alıp 1 ini büt e bırakıp 1 inden kalıp 4 ünü de orta notla veriyoruz. adamlar 9 ders alıyor birinden kalsa sınıf tekrarı böyle de birşey var. tıp okuyan değil de tıpı bitiren cidden zeki olmalı herhalde.
zeka ile çalışmak arasında ki farkı iyi anlamak gerekir. öyle ki lise yıllarında sayısal bölümde bulunan ve 10 dakkalık tenefüsünü bile deli gibi test çözerek geçiren çalışkan sayısalcı arkadaşlarımın çoğu sohbet ederken iki kelimeyi bir araya getiremezdi. beyin artık sadece sayılara, denklemlere odaklandığı için sosyal konulardan bahsedince hepsi error verirdi. fakat tıp fakültesinden mezun oldukları ve ilk maaşlarını aldıkları andan itibaren normal insan olma moduna girmeye başlarlar tabiki.