ilk başlarda her şey normaldi. bizde insanlığın geri kalanı gibi bıçak, silah vs. kullanıyorduk birilerini öldürmek için ama daha sonra bir şeyler oldu* sonra açtığımız kanalizasyon deliklerini kapatmamak, içindeki malzemelerden çalıp en ufak depremlerde yıkılmasını sağladığımız binalar yapmak, içine kiremit tozuydu kimyasal renklendiriciydi insan ırkına zararlı ne kadar madde varsa koyduğumuz ucuz yiyecekler satmak gibi yeni yeni yollar geliştirdik insanları öldürmek için. neden?
çünkü türkler tekdüzeliği sevmez ayrıca yaratıcılıkları yüksektir. o yüzden silahtı bıçaktı kesmedi bir yerden sonra bizi tabi.
bir adım sonrasında ne olacak? tabiiki dünya sineması gözünü uzakdoğudan bizim ülkemize çevirecek. tarantino, kitano' ya üzenip vurdulu kırdılı film yapacağına iskelelerden düşen tersane işçilerinin başrol olduğu filmler yapacak falan. doğru yoldayız yani. devam.
biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan baba ve oğuldan; biri bir mobiletle işe gitmekte, diğeri ise bir başka mobiletle eve dönmekte iken, yol üzerinde sert bir virajda karşılaştılar ve birbirlerine selam vermek istediler.
yıl başı kutlamalarında havaya ateş açıp gencecik çocukları kafalarından vurmak , pişkin pişkin kız arkadaşıma hava atmak için demek. benimde sana orzbu çocuğu demem.
-ağzından içeri kaçan böceği öldürmek için boğazına haşere ilacı sıkan kadın.
-elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki taşı çıkarmak için ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir başkasının akımdan kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup, öldürmesi.
-kalbi atan kişiye suni tenefüs yapan kişi.