Bunu bilmek için tarih hocası olmaya hacet yoktur. Ama türk tarihiyle ilgilenen herkes osmanlı'nın yıkılış nedenlerinden birisinin de yönetilemeyecek kadar büyük olan topraklar olduğunu bilir. Aynı ssri'nin yıkılışında olduğu gibi.
"geniş toprağının olması iyidir." kavramı yüzyıllar öncesinde kaldığından dolayı günümüzde anlamı olmayan bilgi. maalesef günümüzde bile türkiye'nin yüzölçümüyle osmanlı'nınkini karşılaştırıp buna göre yorum yapan kişi sayısı çok fazla. türkiye, singapur'un 1000 katı, monaco'nun ise 4000 katı ama sadece yüzölçümü olarak. Örnek verdiğim bu iki küçük ülke de bir çok konuda bizden daha iyi durumda.
osmanlı oldukça geniş olabilir ama bu hiç bi sikime yaramamış bir genişlemedir. Osmanlı devasa bir kara devleti de olabilir ama bu dünya devleti olmak için yetersizdir.
Osmanlı, rusya, prusya, avusturya-macaristan imparatorluklarının yaptığı yanlış, kara devleti olarak kalmalarıdır. Oysa ispanya, portekiz ve birleşik krallık ise donanmalarını güçlendirerek birer okyanus devleti olmuşlar, cihan hakimiyetlerini pekiştirmişlerdir. bu ülkeler daha sonra hakimiyetlerini yitirseler de bugün halen dilleri o coğrafyalarda konuşulmaktadır. küçücük portekiz'in dili bile bugün brezilya'nın, angola'nın ve cape verde'nin(yeşil burun) resmi dilidir. ispanyolca ve ingilizceyi söylemiyorum bile. üstelik bu ülkelerle halen de ilişkileri yoğun olarak sürmektedir. ingiltere'nin avustralya ve yeni zelanda'yla, ispanya'nın da arjantin, şili ve meksika'yla ilişkileri oldukça iyidir.
osmanlı ve rusya gibi daha ihtişamlı ancak kara devleti olarak sıkışmış olanlar ise bugün o coğrafyalara hakim olamadıklarından bölünüp parçalanmışlardır. ancak içlerinde en büyük kaybı osmanlı almıştır. çünkü yayıldığı coğrafyaya kendi dilini ve kültürünü yayamamıştır. bu da bize gösteriyor ki osmanlı'nın o çok övülen iskan politikası aslında başarısız olmuştur.
osmanlı hiçbir türk nüfusun yaşamadığı yemen, kuzey afrika, arabistan gibi topraklara yayılmak yerine batıda ve doğuda yayılmaya öncelik verseydi keşke. batıya yayılsaydı belki bugün yine bölünecekti ancak gidebildiği en son noktanın merkeze uzak olması nedeniyle oraya da güvenlik gereği türk nüfus yerleştirecek, o topraklar kaybedilse bile o türk nüfus osmanlı'nın avrupaya yakın coğrafyasına mecburi iskan edileceğinden balkan osmanlısı türk devletinde kalmaya devam edecekti. en basitinden batı trakya'nın bile bugün elimizde olmaması iskan'ın başarısız olduğunun kanıtıdır.
üstelik iş sadece iskanla da bitmiyor. misal osmanlı türk nüfusun olmadığı bölgelerdeki yatırım tesislerini sadece hammadde üzerine kurmalı, işlemesi ise türk nüfusun fazla olduğu yerlerde yapılmalıydı. tıpkı sovyetlerin orta asyada ürettirdiği pamuğu işleten tesisleri moskovada kurması gibi(bu sadece bir örnek) sovyetler bütün teknolojik ve üstün alt yapıyı rusların olduğu bölgelerde kurmuş, diğer sovyet halklarını ham madde olarak kullanıp, ağır sanayiyi rus bölgelerinde işletmiştir. eğer osmanlı da buna benzer bir politika uygulasa sırp, bulgar, yunan ve diğerleri ayrılmayı bu kadar kolay gerçekleştirebilir miydi, burası da önemli. en azından ayrılsalar bile büyük hasar görürler ve türklere karşı bu kadar kanlı kalkışmalara girişecek güçleri olmazdı. bugün ülkeler etnik ve dinsel temelden çok ekonomik temellere dayanıyor. iskoçya bağımsızlık kalkışması üzerine ekonomi kartını oynayan ingiltere'nin birleşik krallığı hala diri tutabildiğini daha geçen haftalarda gördük.