aldım verdim ben seni yendimizm örneği durum. mümkün değildir, çünkü ermenistan'ın karabağ'daki konumu türkiye'nin kıbrıs'taki konumu ile aynıdır diplomatik arenada. ordu yürütmeyi bırak, ermenistan'ın karabağ politikası aleyhine basit açıklamalar haricinde hukuki sonuç içerecek en ufak bir kampanya başlatma durumunda bile kıbrıs mevzuundan golü yeriz. kaldı ki türkiye'nin böyle birşey yapma ihtimali var olsaydı ermenistan karabağ'ı hiçbir zaman işgal etmeye de yeltenmezdi. hem bu savaşa girsek biz hangi sıfatla, niye giriyoruz? onu bırak ele geçirdiğimiz yeri niye azerbaycan'a veriyoruz olm? onu da bırak azerbaycan kim ıla? şu neftinden bize koklatmayan pek muhterem biraderlerimiz mi?
Her şeye maydanoz olma, ülkelerin sorunlarına burnumuzu sokmaktan mütevellit yaşadıklarımız ortadayken, hangi cesaretle düşünüldüğü merak edilen görüştür.
Bizim askerimiz can değil, patlıcan taşıyor nasılsa, her savaşa sürüklenip dursunlar!!!
Oturun oturduğunuz yerde!
Önce kendi donumuzu çekelim de.....
kendi ülkemizin doğusunda huzuru sağlayamamışken böyle birşeye kalkışmak ancak içmeye ayranı olmayanların sıçmaya tahtarevalliyle gitmesine benzer.
gençlerimizin yok yere ölmesinden haz alan vampirler var aramızda. ya siz yürüyün gidin savaşın burda bedavaya delikanlılık yapacağınıza eyleminizi görelim buyrun buyrun önden siz gidin.
fareler bir gün başlarına bela olan kediden kurtulmak için toplanıp bir çare ararlar. sonunda içlerinden sivri akıllı bir fare çıkıp der ki; "kedinin boynuna bir çıngırak asalım. böylece ne zaman yakınımıza gelse, sesi farkedip kaçabiliriz". bu planı çok beğenen fareler kimin çıngırağı kedinin boynuna asacağı konusunda anlaşmazlığa düşerler ve sonunda bu fikri ilk ortaya atan farenin işi yapmasını uygun görürler. ama fare çoktan sıvışmıştır.
niyeyse birden bu hikaye geldi aklıma?! bi de nasreddin hoca' nın "timur' un filleri" fıkrası geldi aklıma ama neyse...
anlattıkça zevkli oluyor değil mi? sen nato'da en taşaklı yere sahipken danimarka başbakanının genel sekreter olmasını engelliyemiyorken, sen ermenistan'la diploması adı altında sınırları açıp azerileri küstürüyorken, sen daha filistin için en fazla televizyon programında moderatöre posta koyabiliyorken bu anlattıkların en fazla fantazi olabiliyor.
ne yapalım arkadaşım biz de bununla tatmin oluyoruz. istemezmiyiz başımızda adam gibi birisi olsun, türkiye'nin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu hem bize hem de dış mihraklara hissettirsin. isteriz tabi ama olmuyor işte. sebebi çok basit. sikindirikten diplomasi.