tarihsel yol alımı ile alakalı olan ve temelleri, batı nın aydınlanması ve sonrasındaki sanayi devrimine kadar uzanan dünya dizaynının el değiştirmesi noktasına eğilindiğinde görülen durumdur. abd nin kendi gerçeği denilen olgu ile hareket ettiğinden bu yana hiçbir bölgede inisiyatifi dışında bir gelişmeye göz yummaması ve rayında gitmeyen durumlara anında müdahalesinden sonra kendi sistemini yerleştirmesi ezberlenen ve direnç gösterilemeyen durumlardır. kürdistan denilen bölgeyi ikinci müttefiki olarak düşünmesinden seneler geçmesi ve hamlelerini bölge ülkelerinden bağımsız yapmasının gerçekliğinden hareketle, bölgede bir düzen kurulması ne yazık ki kaçınılmazdır. bu, ülkelerdeki iç savaş dillendirmeleri ve ya politik reaksiyonlarla ölçülecek bir pozisyon değildir. bugün ülkedeki etnik farklılıklar tepki olarak aynı düzlemde yer alsa da, sıcak bölgelerdeki toplumsal ve kültürel onarım gerçekleşse de, abd nin geçmişten günümüze hazırladığı yapıyı gözden uzak tutması ve ya alternatiflere yönelmesi mevcut tabloda pek mümkün görünmemektedir. türkiye nin kaybının, abd yörüngesini izlemek düsturuyla hareket etmeye başlayan muhafazakar görünümlü teslimiyetçi partilerle başladığı ve halkın da kültür emperyalizmi, kamu diplomasisi, ithal yumuşak güç ile batı kucağına yavaş yavaş oturtulması noktasında hız kazandığı aşikardır.
