Cumhuriyet ilk kurulduğunda 1 lira 1 dolardan daha değerliydi.
2 yıl kadar kısa süre 2.15 lirayı gördü ve ardından 1.25 liraya düştü.
1935 ten, 1945 yılına kadar ortalama 1.30 liraydı.
Çünkü ülkenin yıllık büyümesi %10-%25 arasındaydı.
ihracat ithalattan fazlaydı.
ihracatın ne olduğunu bilmeyen insanlar var.
Enflasyon nedir bilmeyenler var.
1.30 lira gerçek 1 TL 30 kuruş tur.
Şu an 7.493.000 TL.
6 sıfır atılmış hali 7.49 TL.
tezgahta bulaşık "görüntüsü"nü sevmediği için iki bulaşık makinesi alan adamın videosunu izledim az önce. dolaplardan birini içecek için diğerini de yemekler için kullanıyormuş. bir biziz fakir galiba.
türkiye'nin de içinde olduğu g-20'nin içinde olan 18 ülke ikili ticaret anlaşması yaparken türkiye'nin katılmaması / dışlanması da ne kadar vahim bir durumda olduğunu gösteriyor.
Avrupa'da satın alma gücünde 8. Sırada olan ekonomidir.
2002 de asgari ücrete 900 küsür ekmek alınırken, şu anda 1300 küsür ekmek alıyoruz.
Bu açıdan bakarsak ekonomi büyüdü.
Fakat dolar, euro, mazot, altın bazlı bakarsak ekonomi çok kötü durumda.
Sistem sıkıntısı yaşıyor. Iktisat yasaları ile türkiye'de ki uygulamalar taban tabana zıt. Oluşan durum tipik bir yangına benzinle gitme vakası. Cari açığı azalt, bütçe açığını kapat, kamu kaynaklarını israf etme. Çok mu zor be kardeşim.
1) dükkan kirası 1000 lira olana da 10000 lira olana da büyükşehirlerde 750, diğerlerinde ancak 500 lira, o da sadece 3 ay kadar kira yardımı yapabilecek kadar batıktır. kirası 300 lira olan garibana ise "sana da kiran kadar, al 300 lira" diyebilecek kadar batıktır.
2) pandemi yüzünden iflas aşamasına gelmiş, kredilerini ödeyemez durumda olan esnafa "gel sana faizle kredi vereyim, sgk borcunu da az birşey faizini silerek taksitlendireyim" diyecek kadar batıktır.
3) vatandaşa 8-10 ayda sadece 1000 tl verebilecek kadar batıktır.