Hayatta tuttuğunu koparan girişken kendini geliştirebilecek yapıda ve çalışkan mücadeleci gözü pek biriyseniz, arkanızda bir mecburiyetiniz ve bağlantınız yoksa, bunu ülkenin şartlarına bakıp gelecek kaygı ve endişesi ile değil, cidden içinizden gelerek severek bile isteye istiyorsanız ve başarılı olacağınıza dair kuvvetli bir inancı yüreğinizde hissediyorsanız zaten burada kalmaz gidersiniz. Lisan yok geçerli bir diploma yok Elde para yok inanç yok gurbette akraba yok hayatında hiç sokaklarda yatmamış gece varoşlarda dolaşmamış tembel uyuşuk hazırcı çıt kırıldım ve çabuk demoralize olan biriyseniz kendi kendinize macera aramayın. Zira Gurbetin sefaleti kendi vatanına benzemez..
Denemeye değer bir durum. Ekonomi vs hadi neyse de, mâlum zihniyetten kaçmak makul bir çözüm olabilir. Linç kültürüne sahip insanlar var. Düşük eleştirel kapasiteleriyle ülkeyi yaşanmaz hale getiriyorlar. Güzelim ülkeyi ne hale getirdiniz la?
'Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin
'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.'
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.