tabiki yanlış olan önermedir. önermenin yanlışlığı, göreceli olmasından mütevellittir. ayrıca ankara nın soğuk ikliminin kadınları erkeksi fiziksel özellikler içine soktuğunu da göz önünde bulundurursak, bir çok insana ters bile gelebilir.
ayrıca türkiye deki en güzel kızlar, türkiye de en çok nerede hırvat, sırp, macar, boşnak yaşıyorsa oradadır.
ufak bir şehirden yola çıkar, gider ankara yı gezer sonra 2-3 tane kız görür woooow ne güzel kızlar yaw der ondan sonra gelir burda ankara nın en iyisi der.
'ankara kızı' dediğimiz kavramı açmak gerekir. şayet kız aslen ankara doğumlu ise kesinlikle kırodur. oturduğu semt mühim değildir.
ancak yerlisi değil ise iş değişir.
sincan: nüfusunun yarısı çorumlu olan bir ilçedir ve cep telefonundan müzik açıp arka ceplerine koyarak gezerler.
etimesgut: balkondan balkona sohbet ederler. buluştuklarında masada dönen mevzu, 'hafta sonu beni istemeye geliyolar kızlaaar' dır.
mamak: kaldırımda oturup çekirdek çitler, bluetooth'la arabesk-rap, ismail yk vs. paylaşırlar.
çankaya: fosil dediğimiz ankara'ya ilk yerleşen varlıklı memur ailelerin kızlarıdır ve burunları havadadır.
çayyolu: amerikan kolej kızlarına özenirler ve bmw'si olan kodaman-zengin çocuklarından hazzederler.
eryaman: düzeyli yaşama geçmekle az-çok geçim sıkıntısı çekmek arasındaki ince çizgide dolaşanların kızlarıdır; kendilerini süslü görünmek, modayı takip etmek mecburiyetinde hissederler. kimilerinde bu çaba sırıtır ancak aynı kalitede erkekler olduğu için birbirlerini tamamlarlar. göksu civarında çokça rastlanır.
ulus-stad-gençlik parkı: laboratuvar gibidir. ankara'nın türlü semtlerinden kızları mıknatıs gibi çeker bu fanus. stada ankaragücü eşofmanıyla gelen kaba kızlar dehşete düşürür. gençlik parkı muhiti -apaçi- diye adlandırılan kızlarla doludur. eski adı rus pazarı olan yerden giyinirler ve istisnasız hepsinin pantolon kesimleri aynıdır. çevrelerinde dolanan abaza ankara delikanlıları için tercih olayı yoktur nitekim nefes alma belirtisi yeterlidir. çarpışan arabalar, balerin, tren vs.de otururlar ve kendilerine yanlarında oturma karşılığı bilet alacak onlarca abaza sırada bekler.
göksu parkın önünde dolmuş bekleyen ''güzel'' bi kızın kendisine trip atan sevgilisine ''gel la gel tamam öpecem la'' deyişine şahit olma olasılığınız yüksektir.
istisnaların da olduğunu belirtmek kaydıyla genel durum böyledir.
"lan bebe senin aklını alırım lan, beni gaşşar mı sandın ibine" demeleriyle birlikte yerle bir olan güzelliğin aslında neden orada olduğunu anlamamakla birlikte birazda hırçın olmaları diye tabir edebiliriz.
2 yıldır ankarada yaşayan biri olarak " adamın dibisin ya" " naber la bebe" gibi cümleleri kendilerinden duymaya başladığım günden beri antipatim oluşmadı değil. tabiki istisnalar mevcut olmasına rağmen kanımca yanlış bir önermedir.