çocukken çıkarsınız sokağa, top oynarsınız, ip atlarsınız, dokuztaş, istop falan... konu-komşu rahatsız olur ve bini bir para ettikleri küfre "amcalı" ve "teyzeli" cevaplar verirsiniz;
terbiyesizsinizdir.
yaşınız ilerler sonra. gene çıkarsınız bir sebepten sokağa. misal okula gidersiniz, sevgiliniz olur onunla gezersiniz, arkadaşlarınızla yolda yürürsünüz kocaman kahkahalar falan atarsınız. sonra sevgilinizle elele tutuşursunuz, sarılırsınız yolda yürürken ve dillerini dişlerine yapıştırıp çeke çeke "cıklar" yaşını başını almış olanlar, siz de onlara cıklatırsınız aynı şekilde ve kaçınılmaz sonuç;
terbiyesizsinizdir.
sonra biraz daha büyümüşsünüzdür ve artık bir çocuk sahibi olmak istersiniz. gerekli girişimleri tamamladıktan sonra "devlet büyüklerimizin" yasalar ile teşvik içinde oldukları yöntemlerle ve onevi modern tesislerde bir doğum gerçekleştireceksinizdir ama öncesinde bir gebelik süreciniz vardır. heh işte o süreci evde geçirmezseniz, herhangi bir sebepten sokağa çıkarsanız şayet;
terbiyesizsinizdir.
ne bileyim yaşadığınız şehirde misal yeşil alanların anasını sikmek isteyenlere "ben de senin" derseniz, terbiyesizsiniz.
kazandığınızdan %15 peşin ve en az olmak üzere vergiler kesilirken, harcadığınız sırada gene en az %18 kesinti uygulanırken sokaklara çıkmışsanız gene terbiyesizsiniz.
türkiye'de sokağa çıkmak büyük terbiyesizliktir.
sırf bu yüzden ölenlerimiz vardır bizim.
en olmadık yaşlarda, en olmadık şekillerde ölenlerimiz.
ölümün bile elini, ayağını titretenlerimiz.
terbiyesizliği bütün bir millete yeniden tanımlatır, o kadar ki ayıpçadır ölümlerimiz dahi.
sakalları uzundur, gözleri ışıl ışıldır.
terbiyenizi sikeriz sonra ne bileyim pek mübarek günlerde ve defalarca kere. yetinmeyiz... terbiyelerinizi daha çok sikeriz, içlerine boşalırız, hamile kalırlar ve bakalım o zaman sokaklara nasıl çıkacaklar?
