dükkanlarin isimlerini yabanci dillerde yapmaktan tutun da, mcdonalds gibi batida aslinda "ucuz" oldugu icin bu kadar üne kavusan bir restoran zincirinin türkiye´de yaptigi garip(!!) sükseye kadar bircok örnek göstermek mümkündür.
mustafa kemal pasa´nin en yanlis anlasildigi konulardan birisi de bu bati hayranligi konusudur. pasa, batiya yönelmek durumuna türkiye´yi getirdiginde o´nun derdi, gecenin 12´sinde heryer sinek avlarken mcdonalds´da oturacak yer bulamamak degildi. pasa sadece batinin teknik üstünlüklerinin türkiye´de de olmasinin pesindeydi. o´nun derdi ispanya´dan hizli tren almak da degildi, türkiye´nin hizli treni kendisi yapmasi idi. türk insaninin unuttugu en önemli done, türkiye´yi bati´ya yönlendiren pasa´nin bu yönlendirmeyi yapmadan önce onlarin yedi düveliyle savasmis, ve büyük bir kendine güvenle onlari yenmis olmasidir.
acaba mustafa kemal pasa, bir gece taksim meydaninda elinde o meshur sigarasiyla söyle bir yürüyüs yapip, barlara, barlarin isimlerine, oralara girip cikan sahislarin giyimlerine, söyle bir baksa, ne derdi? ne düsünürdü...mcdonalds´da türkcesi dururken kasadaki kiza "bigmac menu´yla extra potatoe" diyen "cool" türk gencligini görse acaba "hah bak ben de tam böyle olsun istemistim" mi derdi, yoksa " acaba bunlar beni hic anlamadilar mi?" diye mi kendisine sorardi.
türklük son derece derin bir kültürdür. mazisi en genis olanlardan birisidir. buna da herhalde ilk evvela sahip cikmasi gereken de türk insanidir , diyor mustafa kemal pasa. nutuk´ta. acaba bundan ne anlamak lazimdir?...
iste herkes anlama kapasitesi el verdigince birseyler anliyor.