aralarında iyi niyetliler olsa dahi, genelde kötü niyetlidirler.. Bir çok akrabam polistir.Rüşvet yerler, sarkıntılık yaparlar. En nefret ettiğim devlet görevlisidir.
medyaya yansıyan sadece cem garipoglu davası oldugu için insanların garip bir şekilde koskoca camianın sadece bu davaya yöndendiğini düşünmesine sebep olmus insanlar toplulugudur. hayır anladıgım bu ve bunun gibi olaylar o kadar cok olmakta ki medyanın dikkatini ceken olay sadece bu oldu. sanki baska meselesi yokmus gibi bu insanların.
anlamayı kolaylastırması için bir örnek vermek istiyorum. amerika saddamı o kadar cok aradı ki en sonunda çıktıgı yer bagdat oldu. yani burunlarının dibi. olm neden sasırıyorsunuz. olur öyle arada.
cem garipoğlu denen herifi altı aydır arıyor. birileri çıkıyor bu polisimizin namus!!! meselesidir diyor. güzel.
sonra bir yetkiliye söz konusu herifin bir hafta içinde yakalanacağı malum oluyor. bu da güzel de bir hafta dolmadan cem efendi teslim oluyor. hem de polisin burnunun dibi, bahçelievler'de.
gurur duyuyoruz kendileriyle. namus meselesine hiç girmiyorum. şimdi ben namussuzsunuz desem kabahat olur. onlar kendileri demiş zaten.
dunya polisleri arasinda belki de kendini en onurlu goren,en kusursuz olarak goren,isini en iyi kendisinin yaptigini savunan polislerin arasindan kanuna aykiri hareket eden cok polisin cikmasi onlarin bu kadar cok elestirilmesini saglayan nedenlerden biridir.iran da en dindar gecinen bir ulkenin polisi bile sorgu sirasinda gozaltindaki birisine copla tecavuz edebiliyorsa bu davranislarin genelde gercekten ezilen toplumlardaki halka yapildigi dusuncesinin dogru oldugunu daha da dogrular.onemli olan polislerin yaptigi suclarin sayisi da degil.asil onemli nokta bu kadar pis suclarin ahlakiyla ovunen toplumlarin polisleri tarafindan islenmesi.
gaziantep te surucu ile tartisip uyari atesi acip yoldan gecen birisinin olumune neden olan polisin de icinde bulundugu polis turu. http://www.ntvmsnbc.com/id/24995620/
04:00 sularında dışarı çıktım , öyle gezineyim , açık bir yer olursa da sigara alayım diye . Bakındım bayağı bi' , baktım açık yer yok , dedim siktir olup gideyim eve . Çark Caddesi'nden yürürken karşıdan gelen polis otosunu gördüm , dedim hassiktir . Geldi yanıma , durdu :
-Kimliğin yanında mı ?
+Buyrun , burada .
-(Yanındaki elemana uzattı ve merkeze bir şeyler sordu) Ne yapıyorsun bu saatte ?
+Sigara almaya çıktım .
-(Arabadaki eleman) Spor mu yapıyorsun ?
+Yok , sigara almaya çıktım .
-(Kimliği verdi) iyi akşamlar .
+Kolay gelsin .
Aslında çok sıradan bir olay ama , her zaman giymekten büyük zevk aldığım beyaz Nike eşofmanımın sağ cebindeki muşta , götümden terler akıttı . Daha sonra yürüdüm eve doğru , dümdüz eve gitmedim de , dedim bari arka sokaktan gideyim , eski sevgilimin evi orada , ne bileyim , siktir et işte , böyle gereksiz bir duyguya kapılıp evinin önünden geçmek istedim . Onun evinin oraya kadar geldim (ki sokağın yarısı ediyor) , baktım karşıdan bir sarhoş geliyor , ağzımda sigara , şimdi gitsem olay çıkma ihtimali yüksek , gece gece belâ almayayım başıma dedim , döndüm arkamı yürüyorum geldiğim yoldan . Köşeyi bir döndüm , polis otosu tekrar karşımda . Yürüyorum , bana doğru geliyor , döndüm sola , eve doğru , dua ediyorum bu tarafa dönmesin diye , dualarım motor sesinin yavaş yavaş yükselmesiyle boşa çıkıyor . Direksiyona sarılmış , beni izliyor adam , şimdi bir hareket yapsan , şüpheli diyecek , iyi de usta ben polis olsam sen sivil , ben seni böm böm kessem , işkillenmez misin ? Sonra geldim eve , rahat bir nefes aldım .
Velhassıl , gece bile dışarı çıkamıyoruz . Yok kimlikti , yok fazla oyalanma eve git laflarıydı , yok bu saatte ne işin var klasik sözüydü , garip garip olaylara giriyorsunuz sessiz bir gecede...
hoş gece dışarı çıkamamamız polisin yüzünden değil, bir türlü sokaklardan sökülemeyen suçlular yüzünden...
nah yakalar diyenleri kapak edecek kadar çok suçluyu yakalayan, etkisiz hale getiren polistir. internetten atıp tutmanın verdiği dayanılmaz hafifliğe kanan kimi embesillerin de bir tık ensesindedir. ayrıca bu ülkenin asayişi için bir çok şehit ve gazi vermişken yine bu ülkede bulunan kimi değersiz, internet fareleri tarafından hakaret edilen polistir. bu ülkeyi sevenler için güven kaynağı iken , aklı fikri dağlarda, k.ırakta, sovyet rusya'da olanlar için korkulu rüyadır.
(bkz: kuyruk acısı)
bu arada yakaladıklarından biri.
(bkz: sibel yalçın)
sağ teslim etmediler kusura bakmayın.
her 10 kişiden 8 tanesi rüşvet yer. önünü göremeyecek kadar alkollü veya bariz bir şekilde yol ihlali yapmadığınız sürece, ceza gerektirecek her durumu, cezanın yarı fiyatına rüşvetle ceza yemeden kurtulabilirsiniz. çok kere şahit olmuş ve çok kere yapmışımdır bunu malesef. hatta ben cezayı ödemeye razıyken bile rüşvet istemişlerdir. bazıları da rüşvet kabul etmez. o anki ruh haline göre değişiyor işte. garip adamlar vesselam.
bölücülerin, anarşistlerin, dirsek temasında oldukları kızılların sevmediği, bir takım problemleri ve yanlışları olsa da görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışan polistir. polis her fırsatta bok atmaya çalışanlar sokakta korkudan topukları götüne götüne vurarak ilerlerken polis arabasını görünce sıcak çikolata içmiş gibi rahatlarlar, faşist dedikleri polis karşısında "memur bey", "komiser bey" diyerek yalakalık yapmaktan geri kalmazlar. onlar da haklılar be abisi. her 1 mayısta soksalar copu götüme, verseler odunu beynime beynime, canına okusalar sempatizanı olduğum pkklıların dağda ve şehirde ben de sevmezdim.
memleketimde polislik baltaya sap olamamış insanın baltası olduğu sürece şikayetlerin dinmeyeceği yüce teşkilattır.çifte standartı en net görebileceğiniz kurumdur.
Son zamanlarda kendilerine güven duyamadığım, kurumlarının önünden geçerken bizzat bakmadığım devlet görevlileridir. Sanırım üzerimde güvenden çok korku izlenimi bıraktılar.
üstümde hiç bir şekilde uyuşturucu madde bulundurmamama rağmen, her gün beni 1 kez arayan polistir. kurtlar vadisi'nin eski bölümlerinde, pala'nın ekibinden kral lakaplı bir kişi vardı, şöyle diyordu;
-terörist muhamelesi mi yapıyorsunuz uleeeeeeeeeeeyynn!!
türkiye nin en beter memur tayfasıdır. çoğunluğu 12 24 sistemiyle çalışır. yani 12 saat çalışır, 24 saat evde geçirir. tatilleri, bayramları, seyranları, geceleri, gündüzleri yoktur.normal memur gibi hafta içi beş gün/günde 8 saat çalışanlarıda vardır. ama bu zaman aralığı sadece kağıttadır. her cumartesileri ek görevle işte geçirirler. bu mesai saatlerinide etkiler. çoğu günler akşam 17:00 yerine akşam 8:00, 9:00 gibi çıkarlar. önceden hemen hemen hiçbir plan yapamazlar. zira alacakları veya hakettikleri izinler her an bir emirle bozulabilir. öyleki özellikle istanbul da 48-50 saat aralıksız çalışmışlıkları olmuştur. bütün bunlara rağmen 1 kuruş mesai ücreti alamazlar. diğer memurlar gibide ikramiyeleri filan yoktur. aldıkları maaş ne ise onu alırlar. ayrıca diğer memurlar gibi iş garantileri yoktur. polislerde 657 ye bağlıdır.ama işten her an ihraç edilebilir, her an açığa alınabilirler. çoğunlukla pis insanlarla uğraşırlar.
görevleri en temel tabiriyle halkın can, mal ve ırzını korumaktır. bunu güçlerinin yettiği kadar yapmaya çalışırlar. bunu sağlamaya çalışırken pek bir standartları yoktur. zira şu anda emniyet teşkilatının standartı yoktur. şöyleki; avrupada 30 kişiye 1 polis düşmektedir. ama türkiye de 450-500 kişiye bile 1 polis düşmez.avrupadaki polisler makul ve mantıklı bir çalışma süresince çalışırlar. türk polisi ise yukarda bahsettiğim gibi çalışır. bu çalışma durumu tabiki daha çok sorunsuz bölgelerde gerçekleşir. sorunu olan bölgelerdeki ilgili birimle evde karısını, çocuğunu görmeye görmeye unutur. bütün bu zor şartlarda görev yapmaya çalışmalarına rağmen halkın büyük bir kesimi tarafından sevilmezler. sırf polis memuru diye selamını sabahını kesen esnaflar vardır. çok büyük bir çoğunluğunun rüşvet nedir bilmemesine rağmen rüşvetçi yaftası yerler. özellikle sokakta çalışasn polisler emeklilikten kısa bir süre sonra ölür. bunun nedeni zor çalışma koşullarıdır.velhasılı türk polisi olmak türkiye nin en zor işlerinden birisidir.
türk halkının büyük bir kısmının* nefret ettiği kuruluştur.
ve bunu yazınca yığınla eksi alacağımı bildiğim halde yazacağım.
daha önce başka bir yerde yazmıştım polisten nefret etmek konusu hakkında, aynen kopyalıyorum.
--- kendimden alıntı ---
nefret edenleri suçlayamam.
siz 1.400 lira maaş için kurşunlar içine atlamayı bilir misiniz?
3 yılda bir başka bir şehire taşınmak zorunda kalmak ne demektir bilir misiniz?
bir eylemciye tokat atsanız tüm medya sizin üstünüze gelirken, eylemciler sizi öldürse kimsenin umrunda olmamak ne demektir bilir misiniz?
28 sene çalışıp da bir ev sahibi olamamak ne demektir bilir misiniz?
sağ-sol kavgasının en ateşli döneminde sağcıların gözünde solcu, solcuların gözünde sağcı olmak ne demektir bilir misiniz?
gece saat 2'de eve gelip, sabah 6'da işe gitmek ne demektir bilir misiniz?
çocuğunuzu ilk kez doğumundan 3 hafta sonra görmek ne demektir bilir misiniz?
anneniz öldüğünde onu gömmeye bile gidememeniz ne demektir bilir misiniz?
çocuğum öss senesinde dershaneye gitsin diye utana sıkıla akrabalardan borç istemek zorunda kalmak ne demektir bilir misiniz?
kolunuzdaki kurşun yarasını çocuklarınız görmesin diye yazın uzun kolluyla dolaşmak ne demektir bilir misiniz?
1995 senesinde teröristlerin bir otobüsün önünü kestiğinde, çocuğun birisinin 'benim babam polis' demesi üzerine çocuğu vuran teröristlerin haberini izledikten sonra çocuğunuza dönüp 'eğer baban ne iş yapıyor derlerse simitçi de' demek ne demektir bilir misiniz?
siz ne bilirsiniz ki? anca işinin ne olduğunu anlamayan iki üç salağın hatasını tüm polislere mal ederek genel olarak nefret etmeyi, hatta ardından küfretmeyi bilirsiniz polislerin.
ben bir polis çocuğuyum. ve şu ana kadar bunu hep övünerek söyledim. gidip kafedeki çiftlere saldıran, suçsuz adamlara karşı güç kullanan, rüşvet yiyen polislerin arkasından ne denirse densin, hakederler. ama gelip de bunu tüm polislere genellerseniz bu ne kadar adil olur? evinize hırsız girince polisi aramayacak mısınız, birisi sizi gasp ettiğinde karakola gitmeyecek misiniz? eee? ne oldu, hani nefret ediyordunuz? işin düşünce gitmeyi biliyorsun ama...
neyse, bir şey demiyorum ben. ama bir iki kendini bilmez yüzünden tüm polislere yapılan genellemeler artık bitmeli...
--- kendimden alıntı ---
iki defa çalınmış arabayı bulamayan, ufak tefen trafik cezalarını bile hiç affetmeyen, ölçüsüz güç kullanan ve hatta bir defasına 1 mayıs gösterici diye restaurantta eşi ile yemek yiyen bir beyefendiye saldıran, bunca şeye karşın her ayın 15 inde bizim vergilerimiz ile maaşını alan ve hala şikayet eden, güzel ülkemizin asil kolluk kuvvetidir.
artık belli bir görüşün ve siyasi liderin kontrolüne girmiş ve geçerliliğini kaybetmiş olan kurum ve mensupları. şuna bir bakın ya olabilir mi böyle bir şey, polis akademisi'nden mezun olan çocuklar "recep tayyip erdoğan" diye futbol tezahüratları yapıyorlar, şimdi bu heriflerin hazırlattığı, yönlendirdiği soruşturma ve iddianameye nasıl inanayım ben?