iyisi de vardır muhakkak ancak kötüsünün sebep oldukları görmezden gelinecek gibi değildir.
biber gazını, oda spreyi gibi sağa sola sıkarak insanların ölümüne sebep olanları vardır.
(bkz: çayan birben)
başıma bir şey geldiğinde ve polise gittiğimde olayla çok ilgilenmeyen onun yerine, biber gazı taşımamı salık verip giden polisler de vardır. (sağolsun, benim aklıma gelmemişti zaten)
iş öğrenci, işçi, öğretmen coplamaksa gözü dönen hatta bundan zevk alanları da vardır.
çoğu üniversite sınavında başarılı olamayan veya babası tarafından telkin edilerek 4 yıl okuyup sonra iş arayarak sürünmektense 2 yıl içinde 2 küsür maaşla işe başlamak için polis olmayı seçmiş kişilerdir.
polisliğin ilk yılları gerekli fiziksel özelliğe sahip olsalar bile ruhsal ve sinirsel bozukluk bir çoğunda görülür, hayatları boyunca gelen eziklik duygusu ve geleceklerinin ellerinden alınıp başkası tarafından şekillenmesini hazmedeyen bu kişilerde son derece büyük ego problemleri gözlemlenir, onlarda bu egolarını öğrenciler üzerinde cop ve tekme, memurlar üzerinde biber gazıyla gidermeye çalışırlar, ama çoğu amatördür ve gerçek bir suçluyla karşılaştıklarında havaya 2 el ateş açmaktan başka hiçbir şey yapamazlar.
ayrıca büyük çoğunluğu kendileri gibi bir polis veya hemşireyle hayatlarını birleştirerek karı koca göt göbek büyütüp sabaha akşam düzüşürler.
elimden geldiği kadar genelleme yapmaya çabaladım ama oldu mu bilemiyorum, yorum sizin.
hiç bi işe yaramayan boşuna maaş alan insan bile diyemediğim hayvanlardır. Karakola 2 karı gelsede dokundursak diye düşünen yobaz tiplerdir. Halk hiçte emniyette değildir. Bu devletin uydurduğu bi yalandır. Demir joblarla insanların kafasını yardıklarında hepiniz bana hak vereceksiniz.
1 gün iş bırakma eylemi yapsalar ülkenin anası ağlayacak olan kişilerdir. Herkes arkalarından konuşur, böyle internette, arkadaşları arasında atar, tutar ama polis çevirdiği zaman abi kardeş oluverirler. (bkz: burası istanbul aga)
Sen rahat uyu diye gece devriye atan, Sen bayramda rahat gez diye bayram yapmayan, senin canına, ırzına, malına zarar gelmesin diye tehlikeye atlayandır Türk polisi. Her sepette çürük elma vardır ve temizlenir nitekim bu teşkilatta da öyle oluyor.
Şayet eylemci kanunlar çerçevesinde eylemini yapar da dağılırsa polis ona bişey yapmaz yapamaz ama sen tutupta ona taş atar hakaret edersen kusura bakma copu yersin.
70 lerin 80 lerin polisi ile şimdiki teşkilatı karıştırmayın aralarında doktora yapmış deneyimli, bilgili kişilerde var ve sayıları hiçte az değil giderekte çoğalıyor.
ne yapsa yaranamayan insan evlatlarıdır. haram olum size bu ülkede yaşamak lan, herifler daha ne yapsın. özelden genele düşünmeyin genelden özele düşünün.
4 yıllık fakülte bitirip, 4 sene sonunda 4 sene boyunca okuduğu branşın sınavında başarılı olamayan çürük elmalardan oluşur. demek ki bunlar başarılı olsalar mühendis, memur vs başka bir kamu kolunda görevli olacaklardı. aslında bunların maaşı öğretmenden de, mühendisten de, memurdan da düşük olmalı amk.
türk halkının tam anlamıyla tanımadığı, tanımak istemediği polistir.
şöyle anlatayım;
geçenlerde bir kafedeyiz efendim. kafede oturan bir ablamıza yürüyüş dergisinin kapağını gösterdik. kapakta 9 mayıs 2012 istanbul okmeydanı polis baskını'nda gözaltına alınan birinin "emniyet"te gördüğü muamele sonrası dağılmış suratının fotoğrafı var.
ablamızın ilk tepkisi şu oluyor;
"boya mı yahu bu? bakayım. aaaa, yok canım, yapar mı polis böyle şey?!"
yapar. yapıyor.
türk polisi değil mi işte. varsın, halk onu kahraman olarak görsün.
sözlük alemlerinde ve girdiğim ortamlarda duyduğum eleştirilerin çoğu birbiriyle örtüşüyor.
emniyet genel müdürlüğünü çevik kuvvet şube müdürlüğünden ibaret gören beyinlere bazı şeyleri anlatmak zor olabilir. gel gelelim bu teşkilatın onlarca bölümü var ve bu birimlerin yaptıkları işler öyle dışardan bakan herkesin göreceği ve yorum yapabileceği şeyler olmuyor.
teşkilatın cemaatçi olduğu konusunda çok fazla eleştiri var.
ne yazıkki kadrolaşma dediğimiz lanet olası şey her yerde mevcut, bu inkar edilemez bir gerçektir. ancak bunu koskoca bir teşkilata mal etmek ne kadar doğrudur bilinmez.
zaten;
-cemaatçiler eylem yaparken olaya müdahale eden dinsiz,
-teröristlere müdahale eden faşist,
-fenerliye müdahale eden galatasaraylı, galatasaraylıya müdahale eden fenerli,
-ülkücüye müdahale eden komünist konumuna düştüğü bir teşkilattan bahsediyoruz.
ferdi olayları bir teşkilata yüklemeyin, yarın hastasına tecavüz eden bir doktor gördüğümüzde bunu doktorlara maletmeyelim, öğrencisine dayak atan öğretmeni görünce öğretmenleri dayakçı ilan etmeyelim.
artık eleştiriler öyle bir hal almış ki, bu sözlüğe yazan arkadaşlardan biri polis teşkilatına alınanların genelde orta anadolulu insanlar olmasından rahatsızlığını belirtiyor.
evet polis teşkilatına alınan insanlar iç anadolu çocuğuda olabilir, egeli dei laz da, kürtte.
onlar halk arasından çıkar, ve çoğu sıradan ailelerin çocuklarıdır. bundan rahatsız olmanın mantığı da tartışılır.
en başta belirttiğim gibi teşkilatı çevik kuvvet, ve trafik polislerinden ibaret görmek saçmalıktır.
henüz geçenlerde şehit olan 6 özel harekatçıda polistir, gecesini gündüzüne katan narkotikçilerde, istihbaratçılarda polistir.
polisi kordon boyunda at üstüne foto çektiren, raybanları takıp hava atan yunuslardanda ibaret değildir.
eleştirirken biraz daha insanfı olmak gerekiyor sanırım.
edit: tarafsız okumayanlar en başta eksiye abanmış, dürüstlükleri için teşekkür ediyorum.*
Facebook'taki sayfalarında polisten çok üniforma hastası, evde kalmış kadın üyelerin yer aldığı teşkilat.
Tabi böyle olunca sayfa yalaklıktan ve basmakalıp tartışmalardan öteye gitmiyor. Sayfa admini polisler de bu evde kalmışların zayıf yönlerini iyi yakalamış, boyuna kendileri lehine gaz veriyor.
Örneğin bizi şunla bunla suçluyorlar diye başlık açsın gruptaki polislerden biri.
Altında belki 100 tane, "allahım size zeval vermesin", "size laf söyleyenlerin ağzı kırılsın" minvalinden beyin özürlü yorumlar geliyor. Tabi muhtemelen sayfadaki polisler de yaw bak halk bizi ne seviyor diye gögüs mögüs kabartıp daha bir şişiniyorlar. Ha bu hanımların amacı büyük bir ihtimal ya evdeki tembelliklerinin getirdiği sıkıntıdan kurtulmak ya da sağlam bir limana kapak atmak. Aralarında polis eşi de vardır tabi ama benim izlenimlerin kel alaka kişilerin üye olduğu.
Bu sebepledir ki bu sayfalarda mümkün değil tarafsız bir şekilde tartışamazsınız ve neticede polisin aksak yönlerini ortaya koyamazsınız. Evet Türk halkı polisi tanımamaktadır. Hele evlenmemiş kadınların gözünde hepsi birer beyaz atlı prenstir, böyle olduğu sürece de Türk halkı cop yemeye devam edecektir.
ivedilikle kendi teşkilat yapılanmalarında yeni bir örgüt modeli oluşturmaları gerekiyor. bugün haberlere konu olan olay bile bu teşkilatın ne kadar güvenden uzak olduğunu kanıtlamaya yetiyor. Kontrolsüz şekilde gelişen güçleri, adalat kurumunun dahi ötesine geçen kendilerine olan güvenleri bir şekilde frenlenmeli, Polis in asli görevi asayişi sağlamaktır, suçun cezasını vermek değil.
bazı çürük elmalar yüzünden bok atılmaması gereken köklü teşkilat. nasıl ve ne şekilde çalıştıklarını bildiğim için söylüyorum öyle dışarıdan çemkirme ile olmuyor.
son zamanlarda pek iyi bir izlenim vermeseler de yine başım sıkıştığında ilk koşacağım devlet kurumudur vesselam.
mağdur olarak bir başvuruda bulundunuz örneğin; suçlu duruma düşürürler seslerini yükselterek. eğitimli olanları tenzih ediyorum ama, hala eğitimsiz, kültürsüz olanları mevcut ne yazık ki.