herşey küçük emrah yüzünden amk. zamanında hesabın nasıl ödeneceğini öğretmişti anası bizim hatunlara. ondan sonra korkuyor yavrucaklar, yanaşmıyor ödemeye.
Direkt yüzsüzlerine de rastladım sen kasaya giderken o dışarı yönelen.
Şu da bir gerçek ki hesap olayı biraz da biz erkeklerin gururundan kaynaklı bu şekle dönüştü.
Ama sayın kızlar, o el yalandan da olsa o çantaya, cüzdana gidecek azıcık bir gurur okşaması olacak.
Zaten giren giriyor bari girerken zevk alalım.
yeterince yadırgamıyorlar bu konuyu, sanki erkeğin görevlerinden biriymiş gibi kabul etmişler artık.
yani ne bileyim, bir yancı, bir sığıntı, bir besleme gibi hissetmemelerine şaşırıyorum.
bu sözlerim her hesabı erkeğe kitlemeye çalışan kadınlar için. elbette istisnai olarak hesaba katkı yapan kadınlarda mevcut, ya da hepsini ödeyen.
işte kendi ayakları üzerinde durabildiği mesajını erkeğe veren kadındır bu. erkekte parası için peşinde olmadığı algısına kapılır ve saygı duyar. zaten her hesabı erkeğe kitlerseniz, o da ilk fırsatta sizin cinselinize seksini kitlemek isteyecektir.
swh. bakın bilgi dolu ve eğlenceli bir girdi koydum buraya.
Bu genellemelerden sonra kendimden şüpheye düşüyorum. Lan ya ben türk değilim ya da dişi.
Liseden üniversiteye, iş hayatına kadar ister sevgili olsun ister arkadaş hep beraber ödedik. Yeri geldi benim param olmadı onlar ödedi; yeri geldi onların parası olmadı ben ödedim. Hiç de dert etmedik bunları zira paranın elimizin kiri olduğunu hep bildik.
Bir de sessiz sessiz bekliyorlar ya ayar oluyorum. Sorsan hepsi işinde gücünde kendi ayakları üstünde durabilen akil kadınlar. Hadi ordan iş oraya geldiğinde hepsi kezoya bağlıyor.
Bütün kızlar aynı değildir. bazı kişiler vardır. hesap ödetmekten nefret ederler. yani bunu çoğul olarak yargılamamak gerekir. ve bu konuda çok hassasımdır.
bi kere yaşadım oturduk birlikte kekler, kahveler ve çay içtik sohbet bok gibiydi zaten, kalktık hanım abla hiç birşey demeden dışarda beklemeye koyuldu. gittim dışarı dedim ki hesap ödeyeceğiz niye çıktın ki? içeri geldi geri, kasada eli cüzdanına gitmedi bilerek eksik para çıkardım yok yine çıkmadı seste çıkmıyor hanım abladan. yav mevzu para değil sen insan mısın diye bekliyorum dedim. anlamadı. ödedim hesabı, bi yüzlük de dışarda ihtiyacın varsa vereyim dedim onu da aldı. yürüyerek eve döndüm. bu nasıl hikâye ya yazarken tiksindim.
Param olmadığında dışarı çıkmayı sevmiyorum. Karşındakine bunu söylüyorum başka bir zaman buluşalım diyorum. Yok illa ısrar edip hallederiz diyorsa bir sonrakini ben ödüyorum. ailemin parasını bile yemezken bir başkasının parasını yemek gururuma dokunuyor.