erkek veya kız olmakla bunun ne alakası var dedirten, kültürün veya başka şeylerin cinsiyetle alakalı olduğunu sanan insanların hala var olduğunun farkına varmama, şaşırmama sebep olan başlık.
eli sikinde türk erkeklerinin onu da geç kız görünce beyniyle siki yer değiştiren türk erkeklerinin türk kızlarında olmasını istediği şey kültür mü? diye sorarlar adama. ama malesef ki burada ne yazılırsa yazılsın sonuçlar herşey apaçık ortada 90 beden memelerin olduktan sonra yemişim kültürünü mantarını derler adama.
densiz söylem asırlardır okula gönderilmeyen eve kapatılan onurunu, namusunu ulu orta kötüleyen kadınına yazılı basında kezban diyen erkek elini bi taraflarına koyup önce düşünsün asırlardır eğitim önceliğine sahipsinizde ne oldu hala kezbandasınız .
belki bir zmanlar böyle bir durum vardı diye düşündüren cümledir. Asla ve asla günümüzde geçerliliğini korumayan nasıl bir kafayla yazıldığını anlamadığım bir başlıktır. Ayrıca sen kaç ırk tanıdında Türk kızlarını aşırı aşırı kültürsüz buldun? Bu kafayla nasıl buldun? zamanında senin saygıdeğer annen Türk kızı değilmiydi? hangi kültürle büyüttü senide kabını beğenmeden başlık atıyorsun diyesim geldi be dedirten zorla feminist yaptıran yada cinsimi koruma gereği duyduğum bir başlıktır.
Benim de görmekten muzdarip olduğum durumdur. Fakat bu demek değildir ki aşırı kültürsüz türk erkekleri yok. Onlar da vardır ama türk kızları kadar değildir. Kızlar açısından değerlendirecek olursam hiç bir kayıp değil. Güzelliğin her zaman kazandığı şu hayatta kültürlü olmayı bırak yüksek zeka seviyesine sahip olsan bir güzel kadar değer etmemektesin.
maalesef türk kızları az kitap okuyor, az film izliyor, tiyatroya ve müzikale neredeyse hiç gitmiyor en çok sevdiği şeyler alışveriş yapmak, konuşmak ve uyumak.
valla ben bu türk kızları aşağılandığında çevreme bakıyorum kız arkadaşlarıma falan sonra durup bi lan bizde mi sorun var acaba diyorum. evet erkekler hakkında ya da seks hayatlarımız hakkında konuşuyoruz ama biz kızkıza bi araya gelince felsefeden tarihe siyasetten sinemaya her şeyi de konuşup tartışabiliyoruz. ne biliyim ya biz türk değiliz ya da siz cidden gerizekalı kızlarla takılıyorsunuz ki bu da bence aynaya bakmayı gerektirir. insan nasılsa arkadaşları da öyledir gençler.
Bunu diyen insanın asıl kültürsüz olduğunun ispatlanması durumu. Tabi insanların kültür anlayışına bağlıdır, ama kültürden anladığınız şey türk kızları için daha farklı olabilir.
Ama kendi adıma konuşacak olursam kültürden anladığınız futbol ve siyaset gibi şeylerse o konuda da tartışabiliriz.
Ama asıl kültürün bilim ve sanat olduğunu düşünüyorsanız ki doğru olan budur, buyrun bu konuda da kızlarla yarışın.
Not; En azından genelleme yapmayın!
stefan zweig'ın dünün dünyası kitabında güzel bir şekilde anlatılan olay. tabii o adam 1900'lerin başındaki avrupa'nın durumundan bahsediyordu, her yerde dillendirdiğim üzere o dönemin avrupası ile günümüzün türkiyesi çok benzeşiyor. bu kültür konusunda ise kitabın anlattıklarından yola çıkarak şunlar söylenebilir: kültürümüzde, kızların genellikle korumacı bir yaşam tarzıyla büyütülmesi yaygındır. bunun birsürü sebebi var; onlar başka bir tartışma konusu. erkek çocuklar gayet rahat ve merak ettikleri ve yapmak istedikleri şeyler kızlara göre bayağı bir engellenmeyerek büyüdükleri için erkekler çoğu konuda -kadınların ilgi alanı olarak değerlendirilen birkaç konu dışında- kadınlara göre daha bilgilidirler. çünkü kadınlar çocukluklarından itibaren engellenmişlerdir, her konuda. bir şey öğrenmek isterler, yasaklanır, bir yerlere gidip oraları gezmek isterler, engellenir, dizimizin dibinde otursun kafasıyla olur hep bunlar. bu kadınlardan kendilerini kurtarabilenler sonradan bu öğrenme zevklerini ve meraklarını geliştirerek toplumdaki erkekleri ayakta satacak konuma da gelirler ki onlar benim canımdır.
herhangi bir kız arkadaşınız kitap okumayı çok seviyorsa, sorun mesela, ne tür kitaplar okuduğunu. çok büyük bir olasılıkla polisiye, gerilim, aşk romanı falan diyecektir. ben duymadım bir fikir kitabı okuyan şu vakte kadar. ne nietzsche'yi bilir, ne marx'ı, ne camus'yü, ne hegel'i. belki descartes'ı, kant'ı bilir, onları da lisedeki felsefe dersinden hatırladığı kadarıyla. toplumda okuma alışkanlığı zaten çok az da okuyan kızlarımız da böyle şeyler okumaktan zevk alıyorlar ve bunun adı da "ben okumaya aşığım." oluyor. bir kız düşünün birsürü kitap okuyor ama düşünce dünyasında en ufak bir ilerleme olmuyor. ya da böyle bir insan düşünün. yazıktır yani kitaba verdiği paralara. fikir kitaplarının yanına -okunmayan kitaplar olarak- gerçek olaylardan, kurumlardan bahseden kitapları da koyabilirsiniz. mesela hitler dönemi, osmanlı tarihi, roma tarihi, mitoloji, yunan tarihi, atatürk dönemi, yakın tarih, ergenekon olayları vs... kime sorsanız hitler'i bilir, genel olarak bildikleri de yahudi soykırımıdır, ikinci dünya savaşı'dır, üç beş kelimeden öteye gidemez. böyle yani.
kızlarımızın kültürsüz oldukları doğru. en çok kitap okuyanı bile kendisini geliştirecek, bir şeyler hakkında iki kelam etmesini sağlayacak kitaplar olmadığında mütevellit oluyor bu, dediğim üzere. amma velakin birçok kişinin de hemfikir olduğu gibi, toplumumuzda genel bir bilgisizlik ve meraksızlık mevcut. yani kimse araştırmıyor, merak etmiyor. cem yılmaz'ın dediği kadar var: bilmemek mutluluktur. topluma baktığınız zaman kimsenin bir şeylerden haberi olmadığı için mutsuz olduğunu göremezsiniz. bu biraz önce bahsettiğim "sözde" kitapsever kızlarımız bile bir kitabın adını duymamış olduklarında bir üzüntüye düşmüyorlar. bakın gençler, ben hacettepe tıp'ta okuyorum, kültür ortamının seviyesini az çok kafanızda canlandırabilirsiniz sanırım, ama öyle değil işte o seviye. her gün facebook'ta takılan insanlar bukowski'nin adını bilmiyorlar. ulan her gün bir sözünü paylaşıyorlar bu adamın be, nasıl görmezsin, duymazsın. kitapçıya gidince de mi görmüyorsun? cem yılmaz yine boşuna demiyor: evlilik programlarında adını söyleyebilene çok kültürlü bir bey deniyor. toplumda da böyle. çok geniş bir birikiminizin olması gerekmiyor, insanlardan fazla bir iki şey bildiğinizde itibarınız yükseliyor, ama öyle ahım şahır bir itibar değil, alttan alttan sizi çekememezlik de başlıyor tabii ki. bu da toplumumuzun gerçeklerinden maalesef.
ha erkeklerden bahsedecektim ben. erkeklerimiz de kafayı futbolla bozmuş durumda. ben yurtta kalıyorum. nereye giderseniz gidin yurdun içinde, futbol konuşuluyor. fenerbahçe'nin bir lig maçını bırakın, karabük-konya maçı hakkında tartışmalar oluyor. ve bu tartışanlar toplumda on yıl içinde üst kademelere gelecek insanlar. tıp, hukuk, kamu yönetimi falan okuyan insanlar. ben de meraklıydım 7-8 yaşlarındayken futbola. her pazar trt-3'te çıkan avrupa lig özetlerini izlerdim. her takımı bilirdim. eve gelen gazetelerin spor sayfalarını tek tek haber haber okurdum. maç sonucu kupürlerini keser ve saklardım. ama en sonunda babam bir gün dedi ki "bu takımlar sana para mı veriyorlar?" işte o günden sonra ben futboldan soğudum. sanırım bu gerçeği idrak ettirecek bir babaları yok bu biraz önce bahsettiğim arkadaşların. ya da hakikaten sadece ben para almıyorum takımlardan. futbol neden bu kadar abartılıyor bilmiyorum. erkekliğin kanıtı mıdır nedir? kızlar da buna karşılık voleybolu geliştirmeye çalışıyorlar kamusal alanda örgütlenerek. voleybol candır, bilmem nedir. fantezi ürünü görmemek, voleybol ney lan dememek lazım. futbol ne ki voleybol ne olsun?
bir de siyaset var. toplumumuzun her kesimini kasıp kavuran şey. kızların kültürsüzlüğünden çıktı gitti konu farkındayım da değinmeden geçmek istemiyorum aklıma geldikçe. siyaset tehlikeli bir şey agalar. platon demiş "siyasetle uğraşmamanın cezası kendinizden aptallar tarafından yönetilmektir." diye, adam çok haklı. milletvekili diye seçilenlere bakıyorsunuz adam ilkokul mezunu anasını satayım. hepsi de zengin falan filan. her neyse de bizim toplumumuzda yapılanın adı siyaset değil ki şimdi. ingilizlerin yaptığıyla bizimkilerin yaptığı siyaset aynı şeyse ben kafama sıkılmasına razıyım. her masa başında devlet kurup devlet yıkmaya çok meraklı bir milletiz, ama hiçbir şey bilmeden ha. fatih altaylı köşesinde şöyle yazmış, ben haberlerde şöyle duydum'dan öteye geçmez bu lafların kaynağı. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan -ya da bu kadar çok olan- başka bir toplum var mıdır, bilmiyorum.
toparlamak gerekirse, her kör satıcının bir kör alıcısı vardır, hesabı türk kızları neden evde kalmıyor bu kadar cahillerse? çünkü erkekler de o kadar parlak değiller. tabii buradaki herkes aynı şeyi yazmış, ben de hayatta sevmezdim bu kadar çok popüler bir konunun altına yazmayı ama tutamadım kendimi.
"kültürlü mü yoksa güzel mi sevgiliniz olsun isterdiniz?"
eminim ki anket sonucunda erkeklerin yüzde 90'ı "güzellik" derdi. yani toplum olarak kadınlardan tek beklediğimiz özellik güzellikken kadınların kültürlü olmalarını beklemek mantıksız olur.
sırf güzel olduğu için etrafında kendisine değer veren bir sürü insan varken kadın neden kültürlü olmaya uğraşsın ki?
önce erkeklerin düşünce yapısını değiştirmek lazım ki kadınlar da güzellikleri dışındaki değerlere odaklanabilsinler. ama malesef bu çok ama çoook zor, hatta imkansız bir durum.
neye göre kime göre dersin? senin kültür seviyen ve kültür algın bu genellemeyi yapmak için yeterli midir dersin? demekle kalırsın işte...
ha kütürsüz insan yok mu? var.. ama kadın erkek diye ayıracak kadar sığlaşmıyorum bu tip mevzularda. toplum da genel bir kültürsüzlük var. bunun da sebebi okuma kültürünün olmayışıdır. okumak ve okumanın akabinde gelişen düşünmek eylemi olmaksızın nasıl kültür seviyemiz yükselecekse? ha ben okumadan düşünürüm diyen insanlara gülüyor ve geçiyorum.. .
erkek :
en sevdiği film - hızlı ve öfkeli 1-2-3-4-5
en sevdiği şarkıcı/grup - 2000 sonrası türkçe pop, Rihanna ve feat. pitbull şarkılar
en sevdiği kitap : ??? belki olasılıksız, okumayanı dövüyorlardı bir dönem
siyasi görüş : apolitik,
Birçoğunun sıkılmadan muhabbet edebileceği tek konu futboldur
Bayan :
en sevdiği film - amelie,notebook, cesaretin var mı aşka
en sevdiği şarkıcı/grup - 2000 sonrası türkçe pop, Rihanna ve feat. pitbull şarkılar
en sevdiği kitap : elif şafak - aşk --fix
siyasi görüş : birçoğu için kapak fotoğrafına deniz gezmiş fotoğrafı koyarak ben devrimciyim imajı yaratmak (ki sorsan hüseyin inan, deniz gezmiş, yusuf aslan kimdir diye, 5-6 kelimeden fazla konuşamaz)
Arada pek fark yok gibi, dolayısıyla genellemenin de pek bi anlamı yok.