Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır sözündeki kürkçü dükkanıdırlar zira bir türk erkeği eğer çok şanslı değilse ya ömür boyu eline güvenecek ya da önceleri hakir gördüğü türk kızlarına yavşamak zorundadır.
bazıları ergenlik dönemlerinde salaklıklarının ürünü olarak piçlere harcanırlar. bunun bedelini de, bahtsız ve göreceli olarak temiz bir erkek çekecektir.
ekleme: ergenlik dedim de 15-24 arasını kastettim aslında. ergenlik, post ergenlik ve postpost ergenlik.
pınar başına geldi.
bir elinde güğümü.
çattı yay kaşlarını.
görünce güldüğümü.
bağlamıştı gönlümü.
saçlarının düğümü.
bilmiyordum bu örgü.
acaba bir büyü mü.
sordum nerdedir yerin.
nedir senin değerin.
yedi krak vurulmuş.
ne bu ceylan gözlerin.
hangisine varırsın.
bu yedi ünlü erin.
şöyle dedi bakarak.
göklere derin derin.
kralların taçları.
beni bağlar büyü mü.
orduları açamaz.
gönlümdeki düğümü.
saraylarda süremem.
dağlarda sürdüğümü.
bin cihana değişmem.
şu öksüz türklüğümü.
(hüseyin nihal atsız 1942)
şiirinde bahsedilen ve aynı adla anılan asalet sembolleri. günümüzde, erkeklerin 24 saat zihnini meşgul eden, sözleri, güçleri yetmediğinde ise hemen bok atmaya kalkıştıkları cinsiyettir. kendi anne, bacı, bilumum yakınıyken namus, karşıda ise "parça" dır. allahın bu çifte standartlı hasta zihniyetten koruması gerektiği topluluktur. bir kısmı çeşitli nedenlerden kötü durumlara düşürülmüş olsa da,suçlanmamalı, fişlenmemeli, derhal sahip çıkılmalı, herkes onu kendi ailesinden kabul etmeli, elinden geleni yapmalıdır.en az yüzleri ve huyları kadar, hayatları da güzelleştirilmelidir.
edit:atsız ata'nın, türk kızını konuşturduğu bu şiirinde "saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü" ibaresi, bu günkü bölücü terörün esamesinin olmadığı zamanlarda kullanıldığı için, dağlar o zaman terör, bölücülük, acı simgesi değil, türk insanının özgürlük, mutluluk simgesidir.
kimse darılmasın gücenmesin diyerek başlamak istiyorum sözlerime. gerisi +18 olup, eleştirilere açık olamayanlar lütfen okumasın. gece gece türk kızlarına has özelliklerden birisi olan zırıldama istemiyorum etrafımda, lütfen...
türk kızları dünya üzerindeki en karakterli kızlardan birisidir, inkar edemem. fakat bazen bu karakterler birbiri ile öyle bir çelişir ki dünya üzerinde olmayan, çinlilerin bile henüz yapamadığı bir işkence yaparlar size. mesela, eski sevgiliye her daim takılan "eski çıktığım" lakabı. çevremde özellikle de bana yakın olan kız arkadaş çevremden bol bol duyuyorum. nefret ediyorum duyunca ya. ismini söylemeyince terkedildiğin gerçeğini değiştiriyor mu? değiştirmiyor. ne kinin var çocuğa da ismini bile söylemek istemeyip sadece eski çıktığım? diyosun... valla bilmesem, tanımasam kendisi vurdu tekmeyi dicem, neyse...
bir de türk kızlarında feci şekilde ükelalık ve kendini üstün görme hissi var. bunu onlara mal etmek istemem zira türk erkeği olarak biz kaldırıyoruz bunların burunlarını. en çirkin olanı bile bir şekilde kendisini bulunmaz hint kumaşı gibi görüp, erkek milletine "ahaha ilahi, pis yaratık" tavırlarında... senin de, benim de anatomik olarak vücudumuzun %95'i benziyor işte, bir kaç ayrıntı dışında göze batacak ne farkımız var? "250 gram eksiksin, burnun niye havalarda?" diyince de bu ülkede gerikafalı oluyorsun. cidden anlayamıyorum. erkek egemen toplummuş, peh! ebemizi ziktiniz ulan!