son zamanlarda moda olmuş konuşmadır. tarihten bu yana yaşanan bilimsel vakaları ve bilimi birde türkler yorumlar. türkiye, belli bir dönemden sonra bilimde gelişememiş, sürekli bilimi ithalat etmiştir. sözlükte tartışılıyor işte evrim teorisi (tek teori bu zaten çoğu yazarların diğer teorilerden çaktığı yok) allah'ın var olup olmadığının bilimsel kanıtı falan. şimdi bu ithal edilen bilimin kaynağındaki bilim adamları, bunları tartışırken somut fikirler üretmeye çalışıyor. senin gibi sürekli soyut mantıkla yola çıkmıyor. evrim teorisi başlığı altına bir bakın, 1000 tane entry'nin en fazla 50 tanesi somuta yakındır gerisini at çöpe. bu tartışmalar esnasında başka boş fikirler çıkıyor ortaya ve onlar üzerine başlıklar açılıyor, entry'ler giriliyor. sonra bu tartışmalardan dolayı bazıları silik, bazıları çaylak oluyor bazıları küfür yiyor falan. işte senin bilimselliğin anca bu kadar. kafanı kullanamıyorsun ki, bilimsen bahsedesin ?
amerikalının, fransızın, ingilizin, almanın kendi bilimlerini yarattığını zanneden insanın eleştirebileceği davranış. kalkülüsü newton buldu diye fransızlar da kendileri tekrar bulmaya çalışmadı. onlar da yorumladı. biz de bilimi yorumlayacağız elbette. umarım bir gün gelir biz ortaya teoriler koyarız, başkaları bizim liderliğimizden faydalanır. şu andaki durum bizim faydalanmamıza engel değil. ortada bir birikim var, ona herkes ulaşmalı ve öğrenmelidir.
gora da bir replik vardı
-hacı bunun nitrojenini koydun mu?
+ne nitrojeni lan?
x-abi harbi ne nitrojeni?
-çaktırma teknik konuşuyorum ki adam bizi salak sanmasın...
(bkz: #5496870)
- dayı bak şimdi, bu senin omurgandaki omurların arasında bir sıvı var, onun sıkışması olabilir bu belindeki ağrı. disk kaymasıyla oluyoo.
+ lan siktir git, sıçamıyom, kabız oldum denyo!
- way constipation ha? elbet onun da etkiside olabilir tabi.
+ garsoooon! bana bir sade gazoz. bu ibneye verme!
- abi allahını seversen içme bak! bok içinde ölücen!
+?&$^)%$
depremden sonra fay mefhumunu ilk kez duyan yurdum insanında gözlemlenebilen hadise.
şöyle ki bilip bilmeden her yaş ve cinsiyetten insan adeta deprem konusunda uzman kesilmiş ve çevrelerine ışık saçma misyonunu benimsemişti o sıralar.
evinin arazinin temelinin derinde olduğunu, zaten ışıkara'nın o civarlarda ikamet ettiğini söyleyenler,
kırık çok ya marmara fayı gibi fay olmadığı için ege sağlam diyenler,
gökyüzüne deniz suyuna bakıp kafadan deprem tahmini yapanlar,
7.4 şiddetindeki felaketi umulmadık yerlere bağlayanlar,
hatta depremin bolu dağına çarptığı için şiddetli olduğunu söyleyenler...