türk halkının her şeye müstahak olması

entry1 galeri0
    1.
  1. 'kişi sevdiğiyle beraberdir' diye bir hadis vardır, onun dışında, yine benzer, atasözleri vardır 'herkes layığını bulur' manasında, bu sözlerden yola çıkarak, şu anki türkiye tablosuna baktığımızda, hiçbir şekilde inkar edemeyeceğimiz bir gerçektir.

    bu millet, asildir, bu millet yücedir, bu millet çalışkandır, bu millet şöyledir, bu millet böyledir, yıllarca bunlarla büyüdük.

    nedense, birgün olsun bu asil millet, namerde muhtaç olmadan yaşayamadı, nedense 'türk milleti çalışkandır' cümlesindeki bu millet, hiç durmadan çalışması gerekirken, tatil yapmak için türlü bahaneler üretti, nedense bu yüce millet, hangi konuda yüce olduğunu bir türlü çözemedi, bilemedi.

    ırzına geçen onca şeref ve ahlak yoksunu insana 'dur' diyemedi, yumruğunu masaya vuramadı.
    geçmiş zamanın izleriyle, kendisine düşman olan diğer milletlerden hiçbir konuda üstün olamadı, kendi dilini koruyamadı, kendi ekmeğini yiyemedi, kendi suyundan içemedi, kendi ülkesinde başkalarına köle oldu, oluyor ve olacak !

    biriniz çıkın 'yalan' deyin, 'hayır, öyle değil' deyin... diyemezsiniz.

    bu millet yüce falan değil, çanakkale'de ölenler yüce, kuvayi milliye destanındakiler asil.
    sen, ben, o.. onların yaptıklarıyla övünmekten başka ne halt becerdik?

    açıyorum televizyonu; öss sınavı öncesi, türbeler, yatırlar ana baba günü olmuş ( her yıl aynı manzara ), dualar ediliyor, simitler dağıtılıyor, bir simit için millet birbirini eziyor, birine soruyorlar; 'neden burdasın?' 'yhaa işte dua felan ettik, tıp istiyorm ben kendieam, inşallah, süpaneke dinimiz amin...'

    kanal değiştiriyorum; bir kadın tuvalete telefonunu düşürmüş, almak için, kolunu kubura sokmuş, sonra kolunu çıkaramamış, ambulans çağırmışlar, ekipler gelmiş falan, tuvalette yüzükoyun yatan bir kadın, kapaklanmış tuvalete, kolu deliğin içinde, boklar yüzüyor ortalıkta, birileri kolundan çekiyor, birileri götünden tutuyor, biride cep telefonuyla görüntüleri kaydediyor...

    kanal değiştiriyorum; sevgili başbakanımız, kriz bizi değğet geçti diyor, o büyük sığır sürüsü de alkışlıyor, sevinçten ve başbakana sevgisinden ağlayanlar var...

    kanal değiştiriyorum; millet birbirini yiyor, aha diyorum lan mevzu derin herhalde, kolbastıyı biz bulduk, hayır biz bulduk kavgası olduğunu, kavgayı bırakıp o iğrenç figürleriyle, cümbür cemaat kolbastı oynamaya başladıklarında anlıyorum...

    televizyonu kapatıp dışarı çıkıyorum; bir topluluk, kavga gürültü, bağlık, çığlık yahu yine ne var, ne oluyor diye yaklaşıyorum, iş ve işçi bulma kurumu önünde, kafa göz birbirlerine dalmışlar, sebep? bir işveren, askari ücretle bir işçi alacakmış...

    biraz ilerde geleceğimizin teminatı, yarınlarımız, canlarımız ciğerlerimiz, gençlerimiz hararetli bir tartışma içindeler;

    -ya bisktirgit olum, 95 milyon yuro işte ya
    -ya olum saçmalama o adam o kadar para etmez
    -olum o adam dediğin ronaldo
    -skmişim ronaldoyu, messinin skinin kılı olamaz
    -doğru konuş skerim hayatını ha
    -ne diyon lan sen ancuk
    -...
    -..
    -.

    ***

    -yhaaa erkan beni feystan silmiş yhaaa böhühühühü
    -yha kızım napıcan erkanı, meriç senin msni istedi dün benden
    -shen ciddimisiiaan?
    -eveeet...

    kafam allak bullak, bu denli karamsar olmak, istemiyor oluşum ve inatla her şeyin kötüye gidiyor olması, tarfisiz bir boşluğa ve şuursuzluğa sebep oluyor ama yine de gerçeği anlamak güç değil.

    bu kadar birbiriyle kopuk, bu kadar ahmak, bu kadar gerzek bir millet elbette ki, her şeye laiktir, her şeye müstahaktır.

    kul hakkı yiyen kullardan ziyade, hakkını yediren kullar daha günahkar gibi geliyor bana...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük