sadece fotmat değil artık kaşarlanmış bazı yüzlerinde formatlanması gerekir. baş rol oyuncuları deşiyor geride kadro hep aynı. bir de hep benzer rollerde. çok değişmesi lazım çok.
türkiye'nin kayda değer bir şey üretmediği gerçeğini unutuyoruz. gerek bilim gerek sanat. bizim hala bir reforma bir rönesansa ihtiyacımız var.
avrupa hayranı biri değilim; ama onların geçmişine baktığımız zaman her şeyi sindirerek yaşadıklarını görüyoruz. önce radyo, sonra televizyon, sonra bilgisayar vs.. önce kaset, sonra cd, sonra dvd...
ya biz?
o kadar geç kaldık ki!
radyo geldi, tam anlamıyla yaşayamadan televizyon.
acemiliği atlatamadan bilgisayar...
onlar yaşadı, sindirdi o dönemlerden geçti.
bizimse önümüze bir anda hepsi sunuldu geçiş dönemini yaşayamadık.
ben eminim ki onların sinema- televizyon tarihleri de böyle entrikalar gördü, yaşadı.
biz takipteyiz.
entrikanın beyin sulandırdığını farkettiğimiz zaman çağ atlayacağız!
