Kendisini demokratik sanan,demokrasinin değerleriyle aydınlandığını düşünen,enternasyonal,medeni,batılı,batı demokrasisini iliklerine kadar özümsemiş,türkiye'de doğmaktan mahçup,buradan nasıl kurtulacağını bilememiş,arada sıkısıp kalmıs birinin agzından salyalar saçması.Türkiyede yasayan insanlara zarar vermek isteme cabası.Hepiniz gerisiniz,bak,ne F16 ucağı üretebiliyorsun,ne olimpiyatta madalyan var azarlaması.Ustelik te dünyada bir tek türkiye de turistlere tecavüz ediliyor havası yaratılması....
"ne mutlu ürktüm diyene" şeklinde bir tezahürü de olması muhtemel sözleri , harfi harfine birincil anlamlarıyla değerlendirdiğinizde ; bırakın mükemmellik iddialarını, tanrının soykütüğü bile araştırma sorunsalı haline gelir.
evet hiçbir ırkın bir başka ırka karşı üstün olmadığı yollu sözü yinelemek istemiyorum. her ırkın kendine has dinamikleri , potansiyeli ve coğrafi sebeplerden dolayı yaşam tecrübesi olduğunu da irdelemeyeceğim. sadece gözlemlerimizin o çölsü ve seraba dönüşme arafesindeki halet-i ruhiyemize değinmek istiyorum. evet evet ülke kurtarmayan sözler, tarihin subjektif evrende yamulmadığı ve kronolojik ve dahası istatistik ögelerin sulandırmadığı şeyler. burjuva adetlerinin görkemini , siterilliğini , cafcafını , şatafatını da bu yazıda bulamayacaksınız. riyakarca sınıflaşmış yapılar da yok burda. piposunu tüttürürken , eli çenesinde insanların sanatsal tabloları yorumladığı o eşsiz leziz entelektüel sohbetler de yok. zencilerin kiliseye giremediği dönemler de yok.
peki ne var? hiç
evet geriye ne kaldıki ey okur kocaman bir hiç!
o halde o hiç'i biraz açalım.
evet camilerde çorapları kokan insanlarla aynı safta bulundum ve müsamahayı öğrendim . aynı safta yanımda kimin olduğu hiç umrumda olmadı . orada bulunma amacım da zaten farklıydı. evet herkesin çorabının kokmadığı bir camii de hayallerimi hep süsledi ama , bu hristiyan olmam için bir gerekçe asla olmadı.(bir mankeni anımsıyor burada yazarımız)
ayrıca tespit yaparken objektif cömertlik yapmak da kaçınılmazdır.(rusyanın iyi yanlarını da görmemiz gerekir,ya türkiyenin! )
gelelim asıl konuya:
evet türkiyenin yüzde 60'nın aptal olduğu tesbitini de bizzat üstüme alındım hep. istiyordum ki aptallarının benim gibi olduğu bir ülke olsun burası.
öyle bir ülke olsun ki , uyuşukluğun döşeğinden kalksın ve kendisiyle yüzleşsin. zor zamanlardaki gösterdiği o saygıyı yardımı yaşama gayesi haline getirsin. ama asla bir başka diyara bir başka kültüre bir başka bilmem neye kaçmasın. kendi değerlerini unutmak için çaba sarfetmesin. özenmesin bir başka şeye örnek alsın ve sınırlarını belirlesin. isterdim ki , ithal paradigmalarla memleket meseleleri üzerinde beyhude uzlaşı yapmasın. emek gibi yüce bir kavramı gidip de marx'ta aramasın . bu topraklarda asırlık bir geçmişi olduğunu biraz kazı yaptığı takdirde de ulaşabileceğini unutmasın.
ya da bütün bunları unutsun ve bir mağaraya inzivaya çekilsin.
devletin halk için olduğunu bilmeyenlerin laf etmeye kalkıştığı başlık. halk, vatan olmaksızın devlet bir hiçtir. ve halkın düşmanları devleti öne çıkararak kendilerini vatansever saymaya çalışmaktadırlar. her zaman halkının yanında olmuş bir şair hakkında bile "ne kadar samimi ki canım sende, laf atıyorsun" şeklinde eleştirebilenlere "akrep gibisin kardeşim" demek gerekiyor. devlet fetişizmine kurban gitmiş bu kişiler yıllardır moskof edebiyatı ve vatan, millet, sakarya ile vatansever olduklarını iddia etmeye çalışmaktadırlar. fakat bu kişiler bugün özelleştirmelerdi, incirlikti hiç laf edememektedirler. halka büyük vergiler koyan, onun emeğini sömürenlere laf edemezler. zihniyetleri dar şoven anlayışına sıkışan halkının çektiği acılara ve sefalatlere göz yumarlar. üstüne üstelik dünyanın geriye kalanında yaşanan acıları ise "banane canım, benim milletim değil!" şeklinde bir ifade ile göz ardı ederler. g.te g.t diyemeyen bu beyler, kendilerine faşist dendiği zaman, devletinde ve halkındaki yanlışlar söylendiği zaman deliye dönerler. neden? çünkü kendi kuyruklarına basıldıklarını anladıkları için ağızlarından köpükler çıkarak saldıraya geçerler. neyse uzatmayayım, akşam akşam sözlüğü germeyelim.
(#1352095) no lu entry ile ne alakası olduğunu derin derin düşündüren , sorun olanın turk ırkı değil türk ırkına ari bir ırkmışcasına muamele yapılmasının eleştirisidir.
bir türk övgüleri kadar eleştirileri de olgunlukla karşılamalıdır. cahiller ve görmemişler gibi iki gözü birden kapalı bilimsellikten uzak bir saldiri değil.
ha adam yazmış bir tanım beyan etmiş , sıkıntın veya gocuntun varsa bilimsel verilerle konuşur ince bir ironi de sen yollarsın ama maalesef ki maalesef böyle bir yazara henüz rastlanamamıştır.
ozaman tanım , ironi bile olsa aykırı bir görüştür deyip gereken değerini kendin vereceksin , cahiller gibi yobazlar gibi körü körüne saldırarak değil.
zekice kurgulanmış, toplumsal bir yaraya parmak basan ironik bir tanım yapayım da* cümle alem yazar görsün ortamda şenlensin diyerek açılmış olduğu görülen saçma başlık..
bu lafı hangi dangalak etmiş, kim demiş, hadi demiş de halt etmiş ama buna karşı çıkarken muhteremin yaptığı genellemelere bak hele;
"götten bacaklı millet olmanla yüzleş"
"55lik turistlere bile tecavüz eden bir millet olmanla yüzleş"
artık nedeni aşağılık kompleksi midir, " bak kendi halkımı eleştiriyorum ne geniş görüşlü adamım haşa faşist hiç değilim..!" intibası yaratmak için midir, yoksa "ulen bu faşist türkler bizi çok ezdi dur onlara karşı olan hıncımı türkmüşüm gibi yazarak alayım böylece darbenin etkisi iki katına çıkar ben de daha bir orgazm olurum ohşşşş" mantığı mıdır nedir...?
akşam akşam bir de dert sahibi olduk böylece iyi mi..
ırkçılara, faşistlere gönderme yapan yazının başlığıdır efendim, kimse üstüne alınmasın. her akıllı zat-ı muhterem görücektirki, yazı türkleri aşağılamak için yazılmamıştır. sadece faşist zihniyeti eleştirmek için yazılmıştır. ırkçı-faşist zihniyettekiler tüm dünyada aynı mavalları okumaktadır;"benim ırkım en güçlüdür!" burdaki asıl amaç emperyalist çıkarlarını gizlemekte yatmaktadır. toplumdaki çelişkileri gizleyerek daha çok kar eder burjuvazi. bu sayede yaşamayı başarabilir. işte faşizmin özünde yatan bu özellik ülkemizde de görülmektedir. fakat tek bir farkla; emperyalizmin küçük işbirlikçilerine maşa olarak yapmaktadır yurdum faşisti. yani o çok eleştirdikleri "vatan hainlerinin" siyasal gücü olmaktadırlar.
insanlığın yaşamış olduğu faşizm belasından akıllanmayanlar, hala kan ve şiddet aramaktadırlar. savaşların basit nedeni olabilecek bu kişiler tehlike arz etmektedir, dünyanın tüm özgür halkları için. zaten şair zamanında ne demiş:
hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim,
her millet gibi büyük türk milleti.
ırkları, birbirleri arasında mükemmellik sırasına sokmak asla adÂletli bir şekilde yapılamaz. bir ırkın tarihinde yaptığı doğrular ve yanlışlar, sayısal değerlere çevrildikten sonra, dört işlem sonucu insanlar arasında "aaaa bak benim ırkım senin ırkından iyiymiş" şeklinde konuşmaların yaşanmasına neden olamaz. türk değil "x dünyanın en mükemmel insanıdir" türü geyikler kabul edilebilir değildir.
ama eğer amaç bok atmak ise bu gÂyet de güzel yapılabilir.
sen "...ayrıca aydınlarımızı el üstünde tutar, hiçbirini ölümle tehdit etmeyiz. dinimize inanmayanları otele tıkıp yakmayız.." dersin ama o madımak otelini yakan birkaç yüz kişi için koskoca bir ırkı kötüleyemezsin.
senin gibilere verilecek cevap ise "türkler tarihlerinde hiçbir zaman sömürgeci olmadıkları için bugün kürt sorunu, ege sorunu, ermeni sorunu gibi safsatalarla uğraşmak zorunda kalıyor"dur.
genelleme yapmak boktur. yanlış olandır. ağzından çıkan kelimelerin nereye gittiği, ne anlama geldiğine dikkat edilmelidir.
not : sen'den kasıt, bu sözü sarfeden hayÂli ve herhangi bir kişidir.
insanların düşük düşünce gücüyle ona buna bok atıp sizi bilmem neler siz kimsiniz demeleri yerine nazım hikmete kulak vermeleri gereken sözdür.*
......
hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim,
her millet gibi büyük türk milleti.
........
(bkz: 23 sentlik askere dair)
ironik ama cogu kisinin inandigi bir soz. evet gercekten de boyle dusunen insanlar ulkenin buyuk bolumunu kapliyor. birde hem turk hem musluman olursa demeyin ki keyifine adolf hitlerin beyaz irki gibi mukemmeldir. birde turk hicbir savasi kaybetmez yanlis yapmaz her zaman bir baskasinin sucu vardir bu insanlara gore.
LPG li milliyetcilik. müslüman dünyanın en iyi insanıdır.
seref, haysiyet, ar, namus, yardımseverlik, vatan perverlik vs turk milletine ait kavramlar degillerdir turk olan bunlara uyacak diye de bir kaide yoktur. bunlar ahlaki kurallardır "kısmen hukuki boyutu da olanlar fakat başlık bunları incelemiyor" ve ahlaki kurallar yazılı degillerdir. fakat muslumanlık bunların en mumkun mertebede yapılmasını farz olarak hayatımıza sokmuştur. dünyaya gelmemizin bir amacı ve bunlar bu amac icerisinde yapmamız gerekenler.
ayrıca müslümanlıkta insan ayrımı, ırk ayrımı, renk, cinsiyet, ayrımı yapmaz bazı görüşlerimizi hayatımızın ana amacına uygun olarak düzeltmemizde fayda vardır.
edit: bunlar benim fikirlerimdir, bilgi edilmeden fikir edinilmez bir üst satırda yazdıklarımda bilgilerimin kısmen başlıgı ilgilendiren kısmıdır. *
burda yazarın anlatmak istedigi aslında malesef ve malesef ki genel anlamda türk insanın da mevcut düsüncelerdir. hepsi degil tabi ama cogunluk böle. kabul etmek lazım! bunun baslıca nedenleri de cahilliktir egitimsizliktir gelişmemişliktir. zaten egitimli düsünen kendini baskasının yerine koyabilen bireylerden ayrımcı ırkcı olmasını bekleyemezsiniz. "işte biz türklerin en büyük sorunu da bu! kendini baskasının yerine koyamamak!"
(bkz: empati)
görüyorum ki ilk entryden sonra bazı kızgın yazarlar ayar vermekte birbirleriyle yarışmışlar ve kendilerince lafı gediğine oturtmuşlardır.
peki kuzum, milliyetçilik takıntılı yazarlar da sürekli bunu* kastetmiyorlar mı? ilgili konulardaki her başlıkta mevcut durumumuzun nedenini sürekli dış mihraklara yani, amerikaya, yahudilere, siyonistlere, araplara, kamboçyalılara ve hatta kostarikalılara bağlamıyorlar mı? bizim aslında ne kadar çalışkan, zeki, mert, gözüpek, tatlı dilli, güler yüzlü ve hatta ceylan gözlü olduğumuzu haykırmıyorlar mı?
yani ne olmuş birtanesi çıkıpta çuvaldızı hem kendine hem başkasına batırdı diye?
