sebebini anlamadığım hadisedir.zaten namaz kılan, ibadetini adam akıllı yapan biri ezanın anlamını bilir.e bilmeyerek yapıyorsa da ne denir öylesine...
bir ülke ki camiinde türkçe ezan okunur,
köylü anlar mânasını namazdaki duanın...
bir ülke ki mektebinde türkçe kuran okunur
küçük büyük herkes bilir buyruğunu huda'nın...
ey türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!
bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok,
her ferdinde mefkûre bir, lisan, adet, din birdir...
mebusânı temiz, orda boşo'ların sözü yok,
hududunda evlâtları seve seve can verir,
ey türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermâye
sanatında yol gösteren ilimle fen türkündür
hirfetleri birbirini dâim eder himâye
tersâneler, fabrikalar, vapur, tren türkündür
ey türkoğlu işte senin orasıdır vatanın!
efendim yüzyıllardır bu ezan arapca ülkemizin semalarında okunmaktadır, şimdi bu dini çağrıyı yıllardır ne dediğini araştırmayıp hala türkçeye çevrilmesini beklemek abestir, sen yıllardır q klavye kullanıyorsun f klavyeyi kullanmıyorsun sonra gelmiş yok ezan türkçe olsun.
şimdi bu türkçe ezanı savunan güzel insanlar var ya...bunlar laiktir bir de biliyor musun? ama laiklik onlara göre sadece dinin devlet işlerine karışmamasıdır...!
...ama devletin din işlerine karışması mübâhtır!!!devlet isterse ezanı sadece türkçe okutabilir. o zaman laikliğimize hâlel gelmiyor...!!!
...sonra bir de diyanet işleri başkanlığı gibi bir garabet var ki oraya hiç girmiyorum. resmen, biz bir kurum kuralım bunları başı boş bırakmayalım ayağı...!
...sonra bir de şu yaşı geçmemiş çocuklar kur'an kursuna gidemez demeler filan...of off...!
ah güzel ülkemin güzel insanları ah...!
iyi ki çok laik'iz tanrım. laik olmasak ne olurdu acaba? ama sanırım biz buna layıkız.
ezanın türkçe okunmasına karşı çıkan insanlar bunun bir kültür meselesi olduğunu düşünerek arapça ezanı savunuyorlarsa hak vereceğim. zira her ne kadar ezanı kelmesi kelimesine anlamıyor olsak da bizi namaza çağırdığını biliyoruz. ismet inönü zamanı hariç hep arapça ezan duymuşuz dinlemişiz ve çağrısına uymuşuz. ayrıca vaktine göre ezanların makamları vardır. ezanı türkçe okunursa bu makam yakalanamaz. bizim duymayı istediğimiz, alıştığımız ezan, ruhumuzda da duyduğumuz bu ezandır.
ancak arapçanın çevrisinin zor bir dil olduğu, tam olarak kelime karşılığını bulmanın zor olduğunu gerekçe göstererek bunu istemediklerini söylerlerse onlara bi taraflarımla gülmek isterim. bu gerekçeyi aynı şekilde ibadetin türkçe yapılmasına karşı olduklarında da gösteriyorlar. bu nasıl bir akıldır nasıl bir mantıktır? arapça kutsal değildir kur'an-ı kerim'in anlattığı şeyler kutsaldır; onlar önemlidir. işte bu zihniyetin eseri olarak insnlar ne dediklerini bilmeden ibadet ettiler; kur'an okudular. okuması yazması olmayan insanlar arapça öğrendiler. bir tılsımmış gibi bir büyüymüş gibi okuyup üflediler bu arapça kelimeleri.böylece islamiyetten uzak hoca efendilerin(!) yönlendirmelerine göre başka bir şeye inandılar. böylesi insanları yönetmek için daha kolaydı belki. ama şimdi her şey bizler için daha kolay türkçe metinler elimizde mevcut ve ne dediğimiz bilerek dua edebiliyor namaz kılabiliyoruz. belki kimimiz türkçe konuşup arapça dua ediyoruz. ama neden türkçe düşünüp türkçe dua edemiyoruzki hala?
söyleneni anlamadan, etmeden müslümanlığını yaşamak isteyen saçma bünyenin karşı çıkmasının şaşkınlık getirmediği olay.
sonuçta ezan, ibadete çağrıdır. türkiye'de ezanın türkçe okunmasından daha mantıklı birşey yoktur. anlam olarak arapçadakini tam karşılayamasa da, arapça okunan ezan gibi hiç anlaşılmamasından daha iyidir. ama arapça sevdalısı müslüman kardeşlerimiz anlayamaz tabi.
şahsen namazında türkçe dualarla kılınmasından yanayım. neden diyecek olursanız -ki neden demeden direkt kafir ilan edecekler bile olabilir- allah kuran'da bir ayetinde sarhoşken namaz kılmayı yasaklıyor, sebebi ise söylediklerimizi anlamadan ibadet etmemizi istememesi. dolayısıyla bir türk olarak papağan gibi arapça duaları ezberleyerek namaz kılmamın nasıl bir mantığı olabilir, sorgularım. düşünün arapça "allah'tan başka ilah yoktur" diyorum ama farkında değilim. sadece ezberlediğimi söylüyorum, ne dediğimi bilmiyorum. halbuki sözlerimi anlasam her dile getirişimde kalbimle tasdik etmiş olurum.
herneyse, kafir ilan edilmeden uzayayım bu başlıktan.
şeair-i islamiyenin mehasinlerinden olan ezan-ı muhammedi arapça okundu ve ahirete kadar arapça okunacaktır.
evvel zamanda bir süre müdahele edildi; vakıa, bir namaz vakti esnasında yoldan geçen bir ihtiyar türkçe ezan okuyan müezzinin "tanrı uludur, tanrı uludur" nidasına karşılık,
-"sizin gibi köpekleri böyle uluturlar" diye veciz bir kelam etmiş, daha ne diyelim!
eğer insanlar bu mantıkla yola çıkarsa surelerde türkçe okunmalıdır, öyle ya ezanı anlamıyorum diye hayıflananlar namazda sureleri okurken kendilerini huzur içerisinde hissetmiyor olsa gerek. anlamıyorlarmış efendim, çok meraklıysan aç da bak türkçesine! çok mu zor?
hz. bilal'in kendinden geçerek okuduğu, peygamberimizin muhabbetle dinlediği ezanı değiştirmeye çalışmak küçük şeylere takılıp aslından uzaklaşmaktan başka bir şey değildir.
lan öyle bir savunuyorsunuz ki duyan da türkçe okunması kanunen yasaklanmış zannedecek. herkes sizin gibi despot mu be sevgili günlükler. çok mu istiyosun türkçe okunmasını, heh çıkaralım seni minareye ulu'maya başla. valla lan, söz diyanet işlerini arayacam senin için.
ama bu bit yenikleri şark kurnazlığı peşinde. türkçe ezan okunsun ayağına arapça ezanı yasaklamak istiyorlar. 1950'lerden öncesine dönelim, ne güzel o zamanlar mutlu huzurlu yaşıyorduk peşindeler. yeni doğan çocukların kulağına kimse duymasın ihbar ederler diye gizli saklı arapça ezan okumak gibi hobilerimiz vardı mesela o zamanlar. medreseler kapatılıp imam-hocaların yarısı ayaklanmış diye istiklal mahkemelerinde dar ağacında sallandırmak gibi oyunlarımız, cenazelerin kaldırılamadığı imamsız köyler, ( ki burada bir bilgi vermek istiyorum. imam eksikliğini gören o zamanki chp hükümeti kısa süreli imam-hatip okullarını açarak bu eksikliği gidermeye çalışmıştır. hoş ne kadar becerebildikleri ortada zaten ama bugünkü imam-hatiplerin kökeninin fikriyatı chp'den çıkmıştır.) ve bir de ismet paşamız vardı. o zamanlar günler laylaylom galiba sana göre sevmeler tadında yaşanıyormuş gördüğünüz gibi.
ama unutur mu bu güzel günleri halk. ilk seçimde gereken ödülünü(!) verir chp hükümetine. hala daha unutmamıştır o günleri yaşayanlar. nasıl unutsunlar kur'anı tezeklerin altına sakladıklarını. gizli gizli kur'an öğrenmeye çalıştıklarını. köyde cenaze olur da kaldıracak imam bulamadıklarını. neymiş efendim, aslen diyarbakırlı bir kürt türkçülük fikriyatını geliştirmiş. her şeyimiz öztürkçe olacakmış. hoop yasaklayın arapça ezan okumayı, getirin türkçe ezanı. ulu'yun lan!
alma mazlum halkın ahını burnundan gelir aheste aheste, demişler atalarımız. öyle bir sille vurulmuştur ki chp'ye bir daha iktidara gelmeye fırsat bile bulamamıştır. allah da göstermesindir! he şimdi bazı arkadaşlarımız itiraz edecektir, efenim chp gümbür gümbür geliyor diyecektir. ben bir el hareketi eşliğinde çok güzel bir cevap verebilirim. yapabiliyorum yani, şlapp diye ses çıkıyor hatta. bugün chp'ye oy verenlerin yarısından fazlası akp iktidara gelmesin diye oy veriyor canlarım. chp'nin kalesi dediğiniz izmir iki seçim önce merkez sağın kalesiydi. hey yavrun hey! siz hala deniz baykal'a suç bulun. ama merak etmeyin 2 tane çözümünüz var. ya bu milletin hafızasından 1935-1955 tarihleri arasını sileceksiniz ya da 2 nesil geçmesini bekleyeceksiniz kendi kendine unutulacak yaşananlar. he bana unutturulmadı bende unutturmam onu söyleyeyim.
vel hasılı kelam, bak bu da arapça. ezcümle, yahu bu da. kısacası sevgili öztürk arkadaşlarım ezanın türkçe okunması yasak değildir, de-ğil-dir. isteyen istediği şekilde okuyabilir, ama sıkıyosa.
sıkıyosa bir tarafın çıkarsın minareye ulu'maya başlarsın tanrı uludur diye. seni kaale alan müslümanların da gelir türkçe ezanınla, kıyama durar türkçe, secdeye gider türkçe, allahu ekber..
bu iş bu kadardır.
ama arapça okunmasını yasaklayamazsın arkadaş. türkçe ezan okunmasını değil ezanın arapça okunmasının yasaklanmasını eleştiriyorum ben. isterse mustafa kemal atatürk koymuş olsun bu kanunu. adnan menderes türkçe ezanı yasaklamamıştır, serbest bırakmıştır. dileyen dilediği gibi okur. ama sen minareye çıkıp uluyunca millet gülme krizine mi girer orasını bilemem. ben gülerim şahsen.
gülüyorum hatta! türkçe hem de. hahahahhaha tanrı ulumuş. haydin felah'a ne lan. göktürk türkçesi mi uygur türkçesi mi?
1932 yılında atatürk'ün diyanet işleri başkanlığına caiz midir? diye sorduktan sonra caiz olduğunu öğrenip, dönemin 9 ünlü hocasına/hafızına türkçeleştirttiği ezanın okunuşudur.
sadece bursada olaylar çıkmış, olayların neticesinde ünlü bursa nutku gelmiştir.
selçuklu döneminde okunduğu bilinmekte, 13.yy osmanlısında ise çok daha yaygın olduğu bilinmektedir.
rum/ermeni şeyhülislamların fink attığı abdülhamit döneminde yasaklanmış, osmanlıca yazılmış olan kuranlar dahi toplanıp imha edilmiştir.
daha sonra 19.yy sonlarında tekrar okunmaya başlanmış, atatürk zamanında yenilenerek tam anlamıyla türkçe yaptırılmıştır. 1932 de tekrar semalara yayılmıştır.
din üzerinden komünizme karşı reaksiyon oluşturmaya çalışan amerika ve yardakçıları sayesinde 1950 yılında tekrar arapçaya dönülmüş, ve bu haliyle günümüze kadar arapça olarak gelmiştir.
ezan, tanrı kelamı değildir. kutsaliyeti içerisinde bulunan kelimelerden gelir. kelimelerin manaları zaman içerisinde çokça deforme edildiğinden insanların türkçe ezan idrakı epey bozulmuştur.
saadettin kaynaktan dinlemesi pek zevkli, pek güzeldir.
ömer lütfi metenin yönetmenliğinde,şaheser olmasa da sadeliğin güzelliğini taşıyan bir filme,çizmeye konu olmuştur.kulak tırmalayan nakıs türkçe dizeler işitilirken,akabinde gelen,bereket gibi nüfuz eden arapça ezanın,onsekiz yıllık tufandan sonra işitilmesini takiben,tanrılar,Allah belanızı versin diyesi gelir insanın.
türkçede kullanılan kelimelerin kökeni genel olarak arapça ve farkçaya dayalıysa bu türkçeleştirme çabasında neden öncelik ezandadır? dilimiz arapça ve farsçayla bütünleşmiş zengin bir dildir.
(bkz: hutbeyi kurandan sure sanan gariban)ların istediğiymiş.
halbuki hutbedir vaazdır bunlar sohbettir, arapça sohbet de ülkemizde varolmayan bir şeydir. ama kesin arapçadır da ismetler değiştirmiştir, doğru.
--spoiler--
ismet'in ezanın ayarlarıyla oynama girişiminden sonra ortaya çıkan kelimeler topluluğudur. tutmamıştır. bu millet diktaya her zaman baş kaldırmıştır.
peşin edit: " büyük şef'e ismet dedi ipne " diyenler için dervişten gelsin;
kanayan yaramız.
oysa türkçe ezan okunduğu vakit camiler dolup taşıyordu, ne güzeldi.
herkes dinlediğini anlarken.. (haydin felaha hariç)
herkes dinini bilinçli yaşıyordu, herkes fıkıhtan haberdardı. oysa şimdi? fırk.
Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın.
tek partili dönemde 15 yıl insanimiza zorla okutulan ezandir.. çok partili sisteme geçişte elbette halk intikamini almiştir. demokrat partiyi 408 millet vekiliyle başa getirmiştir.. chp'nin milletvekili sayisi ise 69'dür.*
kuşkusuz demokrat partinin başa geçtiğinde ilk yaptığı iş ezani arapçaya çevirmek olmuştur..
o günleri yaşayan bir dedemiz olayi şu şekil aksettirmektedir;
daha dün gibi hatirliyorum dp başa geçmiş hiç vakit kaybetmeden 15 yıl türkçe okunan ezani arapcaya çevirmiştir. oda ramazan bayraminin ilk gününe denk gelmiştir halk tabiri caizse çifte bayram yapmiştir..
peki bir de şu açıdan bakalım, baştan söylüyorum yanlışım varsa birisi söylesin; amaç bilgilenmek;
laik bir ülkede yaşıyoruz ve bu din açısından;"her inanışa eşit mesafede durmak" anlamına da geliyor. şimdi birisi çıkıp da diyebilir: "ezan türkçe dahi okunmasın." rahatsız oluyordur adam, kendine göre mantıklı da ancak; demokraside çoğunluğun talepleri her zaman daha önemlidir. büyük bir çoğunluk bunun okunmasını ve arapça okunmasını istiyor. şahsen ben ezan "sesini" sevmiyorum lakin saygımdan ötürü tek kelime edemem, etmem. ancak bir düşünün yarın bu çoğunluk ya başka şey isterse, nasıl karşı çıkacaksınız? cidden bilgilendirsin birisi beni.
isteyen kendi cami yaptırıp rahatça türkçe ezan okutabilir. kimse size engel olamaz. türkçe ezan okumak yasak değildir.
müslüman olan türklere türk denir. müslüman olmayan türklere türk denmez. yani türk olan birinin arapça ile meselesi zaten olmaz. ezan ile meselesi olan türk varsa ya cahildir ya devşirmedir ya sünni müslümanlığa düşman başka mezheplerdir.
edit: bu arada türkçe ezan okunursa ben camiye gelir namaz kılarım diyen varsa onlar için söz ben gelir türkçe ezan okur veya okuturum. yok ben sadece türkçe ezan dinlemek istiyorum diyen varsa her yerden indirip dinleyebilirsiniz.
insanlardaki hissiyat eksikliğinden çıkmadığına içten içe sevindiğim bi tartışma.ezan arapça haliyle gayet anlaşılır,namaz kılın artık kurtulun diyor diye bi özetle türkçe dahi bilmeyen insanlar anlayıp açıklabiliyorsa dinlenildiği zaman anlaşılabilen bi hissiyatla okunuyor demektir.
türkçe okunursa trt haberleri gibi 32 dilde okunmasının da yolu açılmış olur.aman diyim ağalar.
ezanı ulumak olarak görmelerini sağlıyormuş türkçe ezan.öyle olsun. bir de kalkıp utanmadan altyazılı filmlerle kıyaslayan canlarım var benim. canım ciğerim, anam babam, hala bana cevap veremiyorsun. cevabını ver sonra ben geleyim derinden derinden, dalga dalga...
Latin alfabesini bile yadırgayabilen kişilerin Olabilir diyenleri dinsizlikle, kafirlikle suçladığı Ezandır.
E ben boşuna demiyorum yobaz yobazdır diye.
Latin alfabesini yadırgıyorsan ne diyeyim sana herkes senin gibi yobaz aileden çıkma değil.
Karşı düşünce olarak da Osmanlıca eserleri anlamıyoruz diye de ortaya çıkma, hayatın boyunca bildiğin latin abecesiyle kaç tane kitap okudun da Osmanlı kütüphanelerine, arşivlerine girip osmanlıca okuyacaksın?
Dünyada ortak abecenin faydalarını bütün alem kabul etmişken senin zekanın nerelere vardığı baya bir şüpheli.
ben Türkçüyüm ben rahatsız olmuyorum elin gavurunun abecesini kullanmaktan çünkü akıl ve mantık denen bir şeyin farkındayım, sen benim türklük konusunda olduğum kadar din konusunda tutucu olsan bile akıl ve mantıktan uzaklaşmana neden var mı? varmış demek ki.
Devrim sonrası ulus devlet inşaasında deneme yapmayı, kimi yenilikler getirmeyi algılayamayanlar için de bu denemenin garipsenmesi doğaldır. bu kişileri de Modernleşme atılımında yapılan yeniliklerden mahrum bir ülkede yaşamaya davet ediyorum bakalım ne olacak? veya Cuma hutbelerinin Türkçe okunması tutmasaydı sen bugün cuma hutbeleri bir zamanlar Türkçe okunuyormuş ey hali diye Yine sinirden kendini yiyecektin.