Olm, eğer biraz daha doğuda doğsaydınız sövdüğünüz insanlar olarak dünyaya gelecektiniz. Biraz mantıklı olun, ırkınızı falan yüceltmeyin, insan olmaya çalışın.
çok milletli bir yapıya sahip olan ve gelişmelere ayak uydurup kendini yenileyememesi sebebiyle ciddi bir krize giren Osmanlı imparatorluğu, Yahudi, dönme ve masonlar marifetiyle milliyetçilik girdabına çekilerek kısa sürede dağıtılmıstır, Türkçülük bu süreçte bir Yahudi ve mason projesi olarak aktive edilmiştir. Evet, Türkçülüğün temelleri Osmanlı dışından gelenler tarafından atılmış, içeridekiler tarafından yükseltilmiştir. içeridekiler ise Rusya orijinliler ve Selanik orijinliler olmak üzere iki gruptur.
Türkçülük Osmanlı’da iki kaynağa dayanır: Biri Rusya sınırları içinde veya Rusya’nın tehdidinde olan Türkçülüktür. Musa Carullah Bigi, Şihabeddin Mercani, Hüseyin Feyzhani, Abdullah Tukay, Hüseyinof kardeşler, G. ibragimov, Ahundzade Mirza Feth Ali, ismail Gaspıralı, Hüseyinzade Ali Turan, Ayaz ishaki, Mehmet Emin Resulzade, Sadri Maksudi, Fatih Kerimov, ilyas Alkyin, Cafer Seydahmet, ibrahim Ahmedov, Hasan Ata Gaveşi, Ahmet Ağaoğlu, Zeki Velidi Togan, Yusuf Akçura… gibi kişiler bu ekolün en ünlü düşünce aksiyon adamlarıdır. Kuzey - Şimal Türkçüleri diyebileceğimiz bu kişiler, genel olarak “islamcı Türkçüler”dir. Ziya Gökalp ve Fuat Köprülü ekolu bu kaynağın fikirlerine çok yakındırlar ve Mustafa Kemal’i belli ölçüde de etkilemişlerdir.
Türkçülüğün diğer kaynağı ise Müslümanlığı kabul edip Osmanlı Devleti’nde görev alan aslen Yahudi Polonya – Macaristan milliyetçileri ve onların devamı denebilecek Selanik merkezli “islamsız Türkçüler”dir. Selanikli olmasalar da Selanik’te oluşan ekolü benimseyenlerin büyük çoğunluğu aynı zamanda Sabetaycı veya Karaimcidir. Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, Necip Fazlı, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Reşat Nuri Güntekin, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Tekin Alp, Vala Nurettin, Yaşar Nabi Nayır, Hüseyin Cahit Yalçın, Celal Nuri ileri, Faruk Nafiz çamlıbel, Burhan Belge, Ahmet Emin Yalman, Yunus Nadi, Doğan Nadi, Simaviler… bu akımın etkili temsilcileridir. “islamsız Türkçülüğü” savunan düşünce ve aksiyon adamları, ellerindeki yayın gücü ile daha etkili bir kamuoyu oluşturabilmişlerdir.
bilmem kaç milyar yıllık dünyada, 10 bin yıldan fazladır insanın yaşadığını düşündükten sonra, türkçülük, kürtçülük, siklik, sokluk kadar anlamsız bir tartışma yok, bu dünyada türkiyede dünyaya gelmek konusunda herhangi bir seçme şansın oldu mu?
olmadı.
e amk şans eseri geldiğin ve mensubu lduğun bir ırkı anlamsız ve hunharca savunmak da neyin nesi?
Türkiyede bir tane halk vardır, o da Türk Halkıdır. Etnik gruplara halk diyenlerin kafasının içinde beyin değil saman vardır. O yüzdendir ki Türkçülüğün esaslarını da anlayamazlar.
Son zamanlarda bir kez daha gördük ki bize en lazım olan fikir sistemidir, yaşam tarzıdır.
Görüldü ki Arapçıların rüyası kabusa döndü. Görüldü ki ümmetçilerin çok sevdikleri sözüm ona kardeşleri kalleş çıktı. Anlayın artık Türkçülük çıkış yolumuzdur.