diyorlar ki; ailesinin baskısından dolayı takıyorlar, sanane a.q., milletin ailevi sorunu senimi gerdi?
diyorlar ki; siyasi bir simge, sanane lan yardığım milletin siyasi görüşünden.
diyorlar ki; islamda yoktur, haaa okadar müslümansın yani herşeyi biliyorsun uyguluyosun demi?
çamur oğlu çamur, alevilerin sünnileri çekememesinden başka birşey değildir türban.
ister öyle der takar ister böyle olur takar. sonuçta takar, ama seni takmaz, istediğin kadar yırt bi yanını.
başı örten örtüdür neticesinde. ve tüm başörtülü kızların yüzünde bir nur vardır bakıpta görmesini bilene.
testtir test... iman sınavı bu saç gösterme olayı falan hep. yaa yaa. O yüzden burda kapanıp cennette saçı açık huriye dönüşücekler.
Yani bilim sonunda evrenin başlangıcının nasıl olduğunu açıklasa ve kanıtlasa bu kişiler aynen şunu diyecek : "yüce allah izin verdi onların bunu bulmasına, bizim inancımızı sınıyor."
çok acayip bir durumdur. Madem allah saçını ört diye emir verdi, madem göstermek yasaktı o zaman tüm hatunlar dünyaya kel olarak gelseydi olmazmıydı? Keşke biraz düşünen okuyan bir toplum olabilseydik.
Bulutsuzluk özlemi'nin 'Özgürlük Emek ister'de aklıma gelen şey
Aç güzelim saçını savursun rüzgar
Aç güzelim saçını güneş parıldatsın
Aç güzelim saçını yağmur ıslatsın
Süzülsün damlalar her tellerinden
Biliyorum seni saran o Çemberi
Biliyorum Özgürlük Emek ister
filtredir. kişiye doğru ses hızında ilerleyen sözcüklerdeki anlamların daha kulağa gelmeden filtreler, durdurur ve beyin kıvrımlarına gitmesini engeller.
o kadar acaip bir şeydir ki. aslında nasıl bir saçmalık olduğunun farkındasınızdır ama bir insan nasıl yetiştirilyorsa onları kendi kimliği yapmaya başlıyor. şimdi türban takan bir kız gelip bana türbanı savunacaktır sanki kendi özgür iradesi ile seçmiş gibi. elbette ben de belki de ailemden aldığım laik hayat tarzını kendi kimliğim yapmış olabilirim. bana göre türban yanlış, ona göre doğru. ne yapacağız? yapacak bir şey yok. türban takmak istiyorsa taksın. ama işte işin bir de şu yönü var ki. özellikle islami ülkelere baktığımız zaman. bu tür muhafazakar ailelerin oldukça çok çocuk sahibi olduklarını düşündüğümüzde bunlar birgün azınlıklara baskı yapmaya başlarlarsa? insanları korkutan bu. çünkü iran'da, diğer islami ülkelerde gördüğümüz bu. insanların korkusu o kadar da haksız değil. türban özgürlüğü deniyor ama bu insanlar ailelerinde hiç sahip olmadığı özgürlüğü devletten istiyorlar. o da haklı. hem aileden baskı hem devletten baskı.
işte böyle arap saçı bir konudur. keşke hiç kimse kimsenin hayatına karışmasa. ama şimdi karışmazsak, ileride bizimkine karışılmayacağından da emin olamıyoruz.
birçok kişinin midesini bulandırmaktan ziyade ağzını sulandıran kelimedir. zira türban son zamanların en gözde erotizm sembollerinden biri haline gelmiştir...
kullanıldığı mecra olan kafatası ve haliyle saç gözükmesini engelleyen zabazingo. ama ne hikmetse kendi alanlarının dışında son dönemlerde devamlı gündeme gelmesi ilginçlik arz etmektedir.
takıyorsa banane;
takmıyorsa sanane. ( şapka mı lan bu takılıyor )
herhangi bir alanda (üniversite, hastane, kamu kurumu vs...) takılmasına hiçbir itirazım olmamakla birlikte, bazen gerzekçe savunulmasına anlam veremediğim şey.
neymiş avusturya'ya, almanya'ya, abd'ye baksaymışız, orada üniversitelerde türbanlılar rahat rahat okuyormuş, vay anam vay! merak ediyorum o ülkelerde rejim karşıtlığı yapan, ülkenin bütünlüğüne ya da demokratik kurumların işlerliğini tehlikeye atan siyasetçiler dilediklerince ortalığa çıkıp "üniversite rektörleri türbanlılara selam duracak" diyor mu acaba? sanki bahsettiğiniz ülkelerde silahlı yapılanmaya sahip siyasal islam tehlikesi var da, buna rağmen kimse kimseye karışmıyor!
bazı şeyler etki tepki olayıdır canlar! birşey toplumun geneli ya da toplumun seçtiği yönetimlerce tehlike olarak görülüyorsa, insanların gözünün içine sokuluyorsa ona tepki gelir. oysa o elini eteğini öpüp yılda onbinlerce euro bayıldığınız ülkeler hiç tepki olmamasına rağmen siyahi vatandaşlarını, latin göçmenleri, asyalıları, çingeneleri -yani kısaca- etnik farklılığı olanları bile üniversiteye almıyorlardı düne kadar. ki halen almayanları da var...
sözkonusu ülkelere gittiğinizde kafanızı kuma gömüp 4 senenizi türk mahallesinde geçirmeyin de çevrenize bir bakın. en ufak bir siyasi hadisede öğrenciler nasıl takibe alınıyor, hatta bazen üniversite yönetimince nasıl ilişikleri kesiliyor iyice görün.
türban meselesinin de suni olarak yaratılmış ve yaratanların elinde patlamış olan bir hadise olduğunu kavramış olursunuz belki!
kimi eleştirmiş, kimi sahiplenmiş. ulan millet nelerle uğraşıyor siz nelerle. isteyen istediği gibi kullanır türbanını. neden batıyor size. yok allah'ın emri değilmiş, yok sapıklığı önleyici olması çok saçmaymış. hani saygı ve hoş görü diyordunuz. nedir bu çekememezlik. batıyor mu size yoksa, bu türbanlıların artık her yerde karşınıza çıkması.
eskiden cahil, köylü, kadınlar kullanıyordu değil mi sadece bu türbanı. şimdi o lüks mekanlarda yemeğini yerken yan masada o kadınlardan görmen, okulda takamasa bile kampüsün içinde bunu kullanabilmeleri, alış veriş merkezlerinde fink atmları, son model araba kullanmaları yani eskiden çok gerinizde olan bu kesimin sizi yakalaması ve sizi geçeceğinden korkmanız değil mi bu kadar çok dillendirmeniz?
takmayan neden takmıyor denilemez, onunla allah'ın arasındadır ama kullanan eğer gerçekten niçin kullandığını biliyorsa eğer, mükafatını da görecektir tabii.
islamiyetle uzaktan yakından alakası olmayan bez. örtünmek bir emir evet, ama ben hiç bir kaynakta "saçınızı örtün" diye bir şeye rastlamadım. tahrik edici yerlerin örtünmesi isteniyor. ha saçtan tahrik olan varsa zaten sapıktır, kara çarşaflı kadından da tahrik olur.
