zar zor sıkışmanın verdiği soğuk terlemeyle tuvalete dalınır. deyim yerindeyse lapır lapır sıçılır. gözler kapanır kendinden geçilinir. dünya varmış denir. sonra bir bakılır ki o da ne? tuvalet kağıdı yok. önce derin bir "hassiktir" çekilir. etrafa bakılır acaba yere mi düştü falan diye. sonra cepler kontrol edilir şöyle kıyısından köşesinden sümüğü bulaşmış bir peçete aranır. yırtık pırtık bile olsa razı olunur yeterki götün hararetini alsın ama yok o da yok amına koyim. artık sonrası sizin midenizin genişliğine kalmış. ıslak ıslak göte mi geçirirsiniz, duvarlara mı sürtersiniz başka bir şey mi bulursunu bilemem.
not: yazarken bile korkudan ve sıkıntıdan terletebilen bir süreçtir.
hemen başka arayışlar içine girilen durumdur. insanın eliyle malum bölgeyi temizledikten sonra kurulama ihtiyacı hisseder, işte bu noktada el havlusu kurtarıcıdır, candır. bu eylemin ardından o havlunun derhal çamaşır makinesine atılması gerekir.