hak, özgürlük ve eşitlikten bahsederken neden kürt milliyetçiği güdülen bir partiden aday olursun demek istediğim yönetmen, gazeteci, düşünür, bilgin vs. vs.
yazılarınızı, şiirlerinizi okuyup, filmlerinizi izleseydik daha iyiydi. ne işin var ikiyüzlülüğün makamı o meclis kürsülerinde!
memleketteki "kıvırgan siyaset anlayışının seçmen üzerindeki olumsuz etkileri" konusunda turnusol (sol mu geçti demin, alla alla) işlevi görecek, hatta an itibariyle görmeye başlamış figür.
istanbul 2. bölgeden bağımsız milletvekili adayıdır.
bdp kendisini destekleyeceğini açıklamıştır.
dönelim ilk paragrafa;
milletvekilliği adaylığı kesinleştikten sonra "kıvırgan tayfa"nın en favori repliği şu;
"ah be sırrı, ne güzel adamdın sen, ne gerek vardı bdp gibi törrözzzt bir partiden aday olmaya. cıks cıks cıks ayıp ettin"
al sana memleketten salak manzaraları.
sırrı süreyya önder şimdiye dek hep konuştu.
bazen yazılarıyla, bazen çektiği/yazdığı filmlerle, bazen de bizzat konuşarak yaptı bunu.
kim onun için "tu kaka" dedi?
ağırfaşist grup dışında hemen hemen hiç kimse.
yeri geldi ulusalcılara ayar verdi, dinciler sırrı sikiyle gerdeğe girdi, yeri geldi dincilere ayar verdi, sırrı'nın sikiyle orgazm olma sırası ulusalcılardaydı bu kez.
peki ne oldu da "sırrı abi ayıp ettin" oldu?
tabii ki bağımsız adaylığı ve bdp'nin desteğini alacak olması.
yani yazıp çizerken söyledikleri doğruydu, iyiydi, güzeldi, hatta bazen orgazm ettirebilme gücüne haizdi, ama işin içine bdp girince "kötüüüü" oldu.
bu algı elbette ki yanlış.
işin özü şu;
sırrı süreyya önder daima aynı paralelde konuşurken, söyledikleri bazen dinci bazen de ulusalcı tayfaya yarayan ifadeler içeriyordu.
bu tayfalar da doğaları gereği sırrı süreyya önder'in söylemlerini kendi çıkarları doğrultusunda karşı tarafın aleyhine "çakallar gibi" sömürmekten (doğası gereği derken kastedilen bu sömürü alışkanlığıydı) asla geri durmadı.
şimdi ne oldu?
bağımsız adaylığını açıklayınca, zaten belli olan rengini "resmileştirince" bir takım çakalların düşünce sömürüsü menzilinin dışında kalıverdi.
asıl kızgınlık bunadır, başka hiçbir şeye değil.
esasında sırrı'dan nemalanma döneminin kapanışına dair bir öfkedir tüm bu çakalca ulumalar.
ooh ne âlâ memleket.
sırrı ve onun gibiler düşünce üretsin, siz de çakalca bekleyin "burdan işimize yarar bir şey çıkarabilir miyiz" diye.
hoşt lan! dağılın bi zahmet.
kendisi hakkında sıkça "devrimci" diye yorumlar yapılan; ntv, radikal gibi holding televizyon ve gazetelerinde sıkça yer bulabilen, popülizmin pohpohladığı ve beslediği ırkçı, milliyetçi sinema yönetmeni. hep söylüyorduk, bekliyorduk bu adam bdp'den aday olur diye en sonunda oldu.
unutmayın, türkçülük nasıl bir hastalıksa, kürtçülük de aynen bir hastalıktır.
çok sevdiğim yazılarını takip ettiğim biriydi. biriydi diyorum çünkü bdp gibi neo faşist, kürt milliyetçisi bir partinin desteğiyle aday olarak kendisine olan sevgimi yitirmiştir.
nihat genç'i mhp kurultayında gördüğümde nasıl hızla kendisinden soğuduysam ssö'den de aynı hızla soğudum.
Sevdiğim bir ağabeyimiz , aday olduğu için sevgimden birşey kabetmedim ama seçilirse PKK eylemleri sonrası ne gibi demeçler verecek çok merak ediyorum.
istanbul 2. bölge'den miletvekili adayı olmuş orjinal, kaliteli, sanatçı, aydın, entelektüel yazar. kendisinin seçilmesini canı gönülden istemekteyiz. götü boklu embesil arabeskçi apaçilerin sevmemesi de normaldir. onlara insan fazla geliyor. böyle ite köpeğe yakışır onlar.
bağımsız milletvekili adayı. kendisi, ufuk uras gibi cihangir entelidir. muhtemelen ufuk uras gibi olacak, göbeğini şişirecektir. böyle bir potansiyele sahip zatı muhterem.
röportajlarına baktığımızda, sinema sanatına son derece sosyolojik ve ideolojik olarak bakan -ülkemizde çoğu kişinin düştüğü hata- kişi. oysa sinema 'sinema'dır, estetiksel bir sanattır, 'en başta'. 'mesele'de önemlidir ama onlar sonra gelir. bir filmin ne anlattığı değil nasıl anlattığı önemlidir demişler, iyi de demişler. sen son derece sosyal ve güncel bir konu anlat ama tv dizisi estetiğiyle aktar perdeye. olur mu hiç? bunu sadece önder için söylemiyorum, türkiye'de ki çoğu kesimin sinema algısı böyle, 'hikaye ve fikir' önemliyse gerisini boşver mantığı. ama sinema siyaset alanı değildir, film yapmak yerine parti kursun bu kesim, ne bileyim birşey yapsın ama sinema yapmasın. (bkz: beynelmilel)
Konuk olduğu programa gelen bir mailde yazdığı gibi ; "biri şu tatlı dilli adamı sustursun yoksa hepimizi sosyalist yapacak" diye düşünmeme sebep olan ;dünya görüşü benimle taban tabana zıt olmasına rağmen yazılarını okumadan rahat edemediğim, filmlerinden büyük keyif aldığım Adıyamanlı sosyalist aydın...
sosyalist olmasına rağmen bir söyleşi sırasında dini bir konu hakkında yanındaki müslüman yazarların "sırrı abi sen daha iyi bilirsin" dedikleri pek güzel senarist, üslup sahibi yönetmen, vicdan sahibi yazar, mütefekkir adam, güzel insandır.
hakikaten dini bilgisi de yüksektir. ihsan eliaçık ın kadim dostudur. memleketin ihtiyaç duyduğu cenahtandır.
sosyalist olmasaydı, evliya olurdu derler onun için.
milletvekilliği adaylığı tamammış. bazı yönlerden sevdiğim bir adam olmasına rağmen içinden bir "ufuk uras" çıkacağını tahmin etmekteyim. umarım yanılırım.