en çok "kürt" zannedilen "türk", en çok "alevi" zannedilen "sünni"dir.
derisinin rengi izin verse en çok "zenci" zannedilen "beyaz" da olurdu muhtemelen.
insanlığın, vicdanın, adamlığın zirvelerinde volta üstüne volta atar.
ha , bir cok fikrine katilmam.fakat vicdani bir adamla degisme firsatin olsaydi deseler calardim kapisini.
birde bir tarihte youtube'da kadir copdemir'in konuk oldugu kafa dengi programindaki performansini izledikten sonra. ben bu adama notunu verdim.10 uzerinden 9 ,bu kadar..
milletvekili olmasını en çok arzuladığım kişidir..
aslında türkmen asıllıdır. kendisinin ifadesiyle tersine asimilasyona uğramıştır. mecliste düşünmekten ve sorgulamaktan aciz el kol kaldırıcıların içinde erimese bari..!
kendisi bdp'nin desteklediği milletvekili adayıdır. ayrıca kürt değildir.
nedir bu adamı bu kadar popüler yapan hala anlamış değilim. belli kesim tarafından giderek şişirilmekte bu adam. özellikle kendilerince muhalif tavır sergileyen köşe yazarları, program yapımcıları tarafından.
seçim öncesi sürekli kürt olmadığı üzerine vurgu yapması tamamen populist bir yaklaşımdır. kürt değilim ama kürtler ezilmiştir. bende onların yanında yer alıp ne kadar demokratik biri olduğumu göstermek istiyorum mesajı veriyor.
aşiret liderleriyle kol kola girip ezilmişlerin haklarını savunacakmış. böyle böyle kürt halkını kandırabiliyor bunu anlıyorum da aydın diye geçinenler buna nasıl kanıyor onu anlamıyorum.
Milletvekili adayı olan sinemacı ve köşe yazarı. Sırrı Süreyya Önder, önceleri reddettiği BDP teklifini, sonra neden kabul ettiğini açıkladı: ''Hayatın içinde bir mevzi olarak sinemayla uğraşmanın, köşe yazmanın da Meclis'te olmak kadar önemli yer tuttuğunu düşünüyordum. Ama arkadaşlar önümüzdeki dönemin tarihsel öneme sahip olduğu, neredeyse kurucu Meclis olacağı konusunda beni ikna ettiler.''
kurucu meclis ne demek, eskisini yıkıp yenisini mi kuracaklar?
yolu mülkiyeden geçmiş yazar-yönetmendir. 80 lerin başlarında aykırı fikirleri yüzünden çok çileler çekmiş olan, bir televizyon söyleşisinde söylediği "o sana bakmıyorsa, sen onun baktığı yerde ol" alıntısını unutmadığım kişidir.
türklerin yüz akı barış yanlısı birikimli şahsiyet. demokrasinin olmadığı bir ülkede gerçekleri söylediği için faşist ve ırkçı kişilerce şu günlerde hakarete uğraması normaldir bu ülkede. yolun açık olsun üstad.
12 Haziran seçimlerinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun istanbul bağımsız adaylarından biridir. Türk solu Bdp tarafından desteklenmesi sebebiyle kendisine ateş püskürmüştür. Kişiliğini burada anlatmak bana düşmez. Ancak Ysk kararları karşısında söylediği sözler duvar yazısı olacak niteliktedir.
Geldiğimiz noktada alınan veto kararlarının hukukla alakası yoktur. Son yaşadığımız darbe dönemindne beri böylesi bir toplu veto görülmemiştir. Seçim sistemi zaten küçük partilerin meclis içine girmesini engelliyor. Bagımsız adaylarla aşılmaya çalışılan bu engelin daha da beteri bu YSK kararıdır. Demokratik iradenin oluşmasına set çekmek hangi vicdanı rahatlatacaktır merak etmekteyim. Bu karar karşısında sergilediği duruş sebebiyle Sırrı ağabeye teşekkürü borç bilirim. Meclise girmesi halinde kişiliği, fikirleri, olaylara yaklaşımı ile fark yaratacağından da eminim.
canlı yayında gerçekleri azcık çarpıtmış vekil adayı. şöyle ki bahsettiği diyarbakır bagımsız vekil adayı (a.kızılay)"ysk beni bdpli sandı sanırım" demiştir; "beni pkklı sandı sanırım" dememiştir. herhangi bir haber sitesinde okuyabilir; ayrıca adliyeye düşmemiş bir vatandaşmış diyor fakat ysk açıklamasına göre hakkında mahkumiyet kararı olan bir vatandaşmış.
devlet eliyle gerçekleştiren siyasi soykırıma verdiği tepkiyle ne kadar akil bir adam olduğunu bir kez daha göstermiştir. her türlü övgüyü hak etmiştir. bu ülkenin vicdanı varsa bu adamların söylediklerine bir kez olsun güvenmesi gerekir.
leyla zana ve hatip dicle'nin hapiste yıllarını barış için geçirdiğini söylemiştir. terör örgütünü terör örgütü olarak görmüyorsan barış da dersin başka bir şey de.
görüşlerini benimsemediğim ve pek sevmediğim bir partiyle de olsa meclise girmesi gereken adamdır.nasıl muhalefet yapılacağını gösterecek ve vicdanımızın sesi olacak insanlara ihtiyacımız var.
