ahmet türk'ün güneydoğu anadolu bölgesi'nin en büyük aşiretinin başında olduğunu görmezden geliyor.
kürtler arasındaki kadın intiharlarının nedenlerini unutup "kürtler demokratikleşmelerini tamamlamışlardır." diyor. kadın eşbaşkanlardan dem vuruyor. aynı kürtlerin erkeklerinin 20 karı almalarını, antalya'da turist kadınların ırzına geçmelerini falan unutuyor.
köy boşaltmalarından dem vuruyor ama bunun nedenleriyle ilgili hiç sesi çıkmıyor.
"ayrılmak değil federasyon istiyoruz" diyen ahmet türk'ün bölünmüş Türkiye haritası önünde yaptığı konuşmalarda top dolaştırıp unutturuyor.
emperyâl devletlerin kürtleri, av köpeği gibi, canlarının istediği şekilde kullandıklarını; kâh iran, kâh ırak, kâh suriye, kâh türkiye'nin başına musallat ettiklerini bilmezden geliyor.
devrimciliğin soy-sop-inanç gibi şeyleri reddettiğini bir kenara bırakıp kürt devrimciliği adı altında amerikan köpekliği yapıyor.
istediği kadar okumuş olsun. istediği gibi ünlü olsun. isterse bu içine tükürdüğümün sisteminde "millet"siz vekil olsun. satılmış, aydıncılık oynayan şaşkın demokrattan başka bir şey değildir.
kürtlerin yaşadıklarını dile getirirken teröristleri savunması da apayrı bir hoş olandır. ahmet türk'ü savunması kesinlikle çok gereklidir. bdp tarafından desteklenmesi ise artı puandır. adeta bonustur(!)
apo'ya terörist, pkk'ya terör örgütü diyemeyen, hala barış, demokrasi palavralarıyla ve acıtasyonla siyaset yapmaya çalışan yalancı insandır. ayrıca ahmet türk'ü baştacı etmiş fakat ahmet türk'ün bölünmüş türk haritası altında neden konuşma yaptığını canlı yayında açıklayamamış kişidir. bazılarına göre biz faşistiz, kafatascıyız; ama bu adam bazılarına göre vatansever ise bu vatan bitmiş demektir.
edit: ayrıca sosyalist geçinip kürt milliyetçiliği yapması da komiktir.
az önce siyaset meydanında ahmet türk'ü kendini barışa adamış bir kahraman ilan eden, bdp'yi savunan ve konuklardan alkış alabilen biri,kimse,insan-ımsı. hakaret arsızı olmuş kişilerin yeni modeli, ezbere konuşan.*
teröristbaşına "evet, katildir." dediği an düşüncelerinin saf ve temiz olduğuna, barış yanlısı olduğuna inanacağım şahsiyet.
siyaset meydanında pkk ile ilgili anlatılan, herşeyi şaşkınlıkla dinlediğini söyleyip televizyon başında bana saç baş yoldurtmuştur. pkk nın konfederalizm planından bahsedilince de "bunlar çok eski" demiş; iyice komik hale düşmüş ve kürtlerin *ne istediğini bilmeyen, onun bunun uşağı bir millet olduğunu da izleyen herkese ispat etmiştir.
edit: yahu adam oraya çıkmış, ay biz mağduruz ehüüüü muhabbeti yapıyor, siz de yutuyorsunuz ya; diyecek birşey bulamıyorum.
'kürt meselesi' denen olayı, bu kadar içten ve mantıklı dile getiren, çözümünü aptal'a anlatır gibi anlatan bir insan cumhuriyet tarihinde görülmemiştir sanırım. burada oynadığı rol bdp veya terör örgütü temsilciliği değildir. kafatasçılık yapan faşistlerin anlayabileceğini sanmıyorum gerçi ama kendisi bir türk olarak bu soruna çare arayan sıradan bir vatandaştır. meclise, düzene, iktidar yanlılarına, yozlaşıp günden güne provokatif eylemlerde bulunan 'ülkü' sahibi insanlara, sahip olduğu kimlik ile güzel bir ayar çekeceğine gönülden inanmaktayım.
son derece sempatik devrimci yönetmendir.aslında barıştan yana olduğunu anlamak için her şeye biraz farklı bakmak lazım,yoksa insanlara göre herkes vatan haini.
zorunlu düzeltme;eksileyen arkadaşlar tarafından ben de vatan haini ilan edildim galiba,hayırlı olsun.
daha önce de bir entry girmiştim bu başlık altına.
''tatlı sohbet insanı'' diye..
ki kesinlikle böyle düşünüyorum. kendisi ile başka bir sözlüğün zirvesine katıldığımda sohbet etmet fırsatı buldum ve de inanılmaz keyif aldım.
radikal'daki yazılarının, sinemografik açıdan filmlerindeki bakış açılarının vs yani entelektüel tavrının önünde saygıyla eğilirim kendisinin. öncelikle bunu belirtmek isterim.
ancaaak.. gel gelelim siyasi tavrına..
işte burda durmak gerekiyor.
malesef bunu söylemem gerekiyor ki popülist bir yaklaşımla kürt realitesinden bahsediyor sürekli ama olmuyor..
söylediklerinin tek geldiği yer var o da; özerklik..
ki bu da bir pkk talebi zaten.
yani kendisinin ılımlı bir pkk temsilcisi olduğuna yavaş yavaş inanmaya başladım malesef.
ve bu noktada diyorum ki; keşke siyasete hiç bulaşmasaydın sırrı abi..
daha önce belirtmiştim (#11729567) bu konuyla ilgili bir açıklama yapmış ama biraz konuyu açıklamadan yapmış bunu. halk dilinde ki kendisi bu dili çok iyi bilir yanlış da anlamaz ama "kıvırmış". bu da yazı.
canan kulaksız, şerzan kurt, ömer ve ahmet abi sırrı süreyya önder
posted by sırrı süreyya önder on 17 mayıs 2011 in i̇zlenim | 0 comment
4share
137 gün süren ölüm orucu direnişi sonunda hayata gözlerini kapadığında, 2001 yılıydı ve canan 18ini henüz bitirmişti.
ablası zehra kulaksız ile birlikte başlamışlardı ölüm orucu direnişine.
yaklaşık 2 ay sonra, zehrayı da kardeşi cananın yanına uğurlamıştık.
ölüm orucu direnişi, tüm kulaklar sağır, tüm gözler kör olduğunda, geriye kalan tek eylem biçimidir.
zindanın dört duvarı arasına sıkıştırılmış bedeninizi, bir tokat gibi, zalimlerin yüzüne çarpmaktır.
cephanesiz kalan bir devrim savaşçısının son mermisidir.
gözlerin kör, kulakların sağır olduğunu, kardeşinin ölüme yürümesinden iki gün sonra eve doluşan medya ordusuna şöyle haykırmıştı zehra: biz bugün çıkmadık ortaya. uzun zamandır buradayız. ama sizinle ilk kez bugün, şimdi görüşebiliyoruz. medya, kan kokusunu alınca geldi buraya belki de gönderilmediniz. bilmiyorum. bu sadece sizin sorununuz
tahmin etmiş olmalısınız, bu sözleri de yer bulamadı medyada.
canan ve zehranın babası ahmet kulaksız ya da bizim ahmet abimiz, varlığı, dirayeti ve insanı utandıran vakur duruşuyla, o günden sonra üç kişi olarak hayata devam etti.
ortadoğu halkları ve devrim kurultayında, grup yorum üyeleri ile birlikte, mısırlı, tunuslu direnişçileri ağırlıyordu en son gördüğümde.
geçen yıl 12 mayıs günü, muğlada, batmanlı kürt genci şerzan kurt, sivil ve resmi faşistlerin ortak saldırısında katledilmişti.
oğlunun ölümünün ardından hastanede bir konuşma yapan şerzan kurtun babası ömer kurt, oğlunun sadece barış talebi nedeniyle öldürüldüğünü ifade ederek, oğlum mezun olup kalemiyle anadolu ve mezopotamya halklarının kardeşliğini yazacaktı, ama olmadı dedi.
bu sözlerin sahibi ömer kurt, batman eğitim senin başkanlığını da yapmış, hayatını eğitim ve mücadeleye adamış bir güzel abimizdir, tıpkı ahmet abi gibi
heredot, barış ve savaş arasındaki farkı şöyle tarif eder: barış günlerinde evlatlar babalarını toprağa verir, savaş günlerinde babalar evlatlarını
bu yıl, canan kulaksızı anmak için i̇zmire davet edildim.
gitmeyi bir onur borcu saydığımdan, seçim çalışmalarına rağmen gitmek istedim.
fakat devletin geliştirdiği siyasi operasyonlardan dolayı bir türlü başlayamadığımız seçim çalışmalarında bir hayli geç kalmıştık.
bu yüzden affımı istedim arkadaşlardan.
grup yorum ve i̇dil kültür merkezine yapılan operasyonlardan dolayı bu mazeretimi bildirdiğim arkadaşlar, i̇zmire haber verememişler.
bu durum birçok karışıklığa yol açmış.
bir de anma gecesinde şerzanı anmak isteyenlerle cananın anısına konser veren grup yorum arasında sıkıntılar doğmuş.
grup yoruma reva görülen engelleme çabalarını hiçbir şekilde kabul etmediğimi bildirmek istiyorum.
bu yapılanları, şerzana ve canana yapılmış en büyük haksızlık olarak görüyorum.
grup yorum, bu topraklarda bir müzik grubu olmanın çok ötesinde bir devrimci işlev görmüştür, görmektedir.
varlığını her daim halk güçlerinin yanında konumlandırmış ve devrimci tarih hafızamızın sembollerinden birine dönüşmüş kardeşlerimdir.
kim ne demiş, nasıl başlamış? bahsine girmeyi bile yitip giden canlarımıza saygısızlık sayarım.
halk güçlerinin birbiriyle olan anlaşmazlıklarını nasıl çözecekleri, devrimci mücadele tarihimizde çok net olarak bellidir.
üstelik gün, daha da sıkı kenetlenme günüdür.
bu meselede sorumsuzca davranan herkes devrimci sorumluluğun gereğini yerine getirmekle yükümlüdür.
ben gidebilseydim iki anmayı bir arada yapmak isterdim.
egemenlerin katlederken ayırmadığı kardeşlerimizi, bizim anarken ayırmaya hakkımız olmadığını anlatmaya çalışırdım.
kendi adıma, ahmet kulaksız ve ömer kurttan özür diliyorum.
özgür gündem gazetesindeki yazısıdır.
zahit atam'ın yakın plan yeni türkiye sineması kitabının önsözünü yazan abimiz. radikali bıraktıktan sonra her salı özgür gündemde köşe yazısı yazmaktadır.
türkiyenin ihtiyaç duyduğu siyasetçi tipi. farklılıkların farkında olan ve ne olursa olsun saygı duyan kimse.güzelliklere tahammülü olmayanların bu adama da tahammülü olmayacağı bir gerçektir.ayrıca püskevit konusunda bir kez daha gönülleri fethetmiştir(bkz: http://www.nethaber.com/v...puskevite-tam-destek.html)
dün boğaziçindeki panelde salonda oturacak yer bırakmamış başımın gözümün nuru, hemşehrim, senarist, yazar ve şu sıralar siyasetçidir. şahsen şunu diyim, türkiye siyasetindeki birçok adama oranla olayı daha iyi analiz eden ve bunu kara mizahla dillendiren biridir sırrı süreyya. adamın bir derdi var ve oluşan blokla birlikte sorunların çözümü için elini taşın altına koymuştur. adamın şiddet gibi bir derdi yok. milliyetçi söylemde bulunduğunu gören varsa söylesin. bahsettiği konular anayasa ve insan haklarıdır.
milliyetçi söylemde ne kadar bulunursan bulun o zaman sorunun gerçek parçası olursun. buradan laf atılıyor ediliyor. ama empati kurmak lazım biraz. sorunun çözümü için herkesin sorumluluk sahibi olması lazım.