derinliklerimizdeki korkumuz ve sığındığımız limanımız.
ölesiye korkuyoruz, kendimizle baş başa kaldığımızda, kendimizle yüzleştiğimizde farkediyoruz ve ürküyoruz, korkuyoruz.
belki de kendimize dair korkularımızın en büyüğü bu, sıradan olma korkusu.
herkesin yaşadığı gibi basit, sıradan bir hayat sürmek, şu dünyadan en ufak bir iz bırakamadan gitmek,
sokakta her gün karşılaştığımız, çoğuna burun kıvırdığımız, yanımızdan gelip geçen yüzlerce insandan biri olmak,
otobüste iş çıkışı oturduğu yerde uyuklayan hayat yorgunu adamlardan biri olmak,
ofiste, artık tamamen kelleşmiş kafası ve bir daha asla erimeyecek göbeği ile, heyecan duyarak anlatacağı tek şey, alacağı yeni bir araba olan ve hep kıl olduğumuz adama dönmek,
hatta tv karşısında gözlerini dinlendiren babalarımıza ve artık hiçbir zaman veremeyeceği kiloları ile seda sayan seyreden annelerimize dönmek,
tüm bunların gerçekleşmesi ihtimali mahfediyor bizi.
çünkü kimsenin görmediği, bilmediği bir şeyi biliyoruz, biz özeliz yahu! biz onlar gibi olamayız, sıradan, basit hayatlar sürüp, herkes gibi yaşayamayız, biz herkesden farklı bir şeyler yapmalıyız.
ama şu boktan dünyanın acı bir gerçeği, malesef biz de herkes gibi olduğumuzdan, o bize kendimizi özel hissttirecek farklı şeyleri bir türlü yapamıyoruz.
işte bu noktada aşk'a sığınıyoruz.
çünkü bir tek aşk bize kendimizi özel hissettiriyor, bir tek aşk sıradanlığımızı yok ediyor.
o insanların gözlerinde hep görmek istediğimiz, sen özelsin bakışını, bir tek bize aşık olan insanın gözlerinde görebiliyoruz. koca dünyada sadece bir kişinin gözünde bile olsa, aşk bizi o an özel biri yapıyor. bir tek aşk, yaşadığımız anları, günleri sıradanlıktan çıkarıyor, özelleştiriyor.
bir tek aşıkken, hayatımızda aşk varken, o hep istediğimiz özel insan olma duygusunu hissediyor ve yaşıyoruz.
işte bu yüzden bir aşk'ın bitmesi çok yıkıcı oluyor, bu yüzden bir aşk'ın bitmesini kabullenemiyoruz, aşk'ın bitmesi demek, bizim tüm özelliğimizin elimizden alınması tekrar o sıradan insanlardan birine dönüşmemiz demek.
tıpkı cennetten düşen meleklere dönüyoruz yaşadığımız aşklar bitince. kanatsız, sıradan faniler oluyoruz.