ulan lisenin ezikleri gelmis sekil yapiyolar simdi burda siniftaki en samimi ortam arkadadir muhabbet orda doner eglence oradadir cok guzel bi lise hayati gecirdim o arkadaslar sayesinde ikisi endustri muhendisligi biri makina digeride tip okuyo ayik olun yani...
bu başlığa entry gireceğimi düşünmezdim, fakat bu dört kişiden oluşan -bizi- anımsayınca
dudaklarımdan hala düşmeyen -tebessüme- ve bu yazdıklarıma engel olamadım.
ankarayı bilen bilir, birçok şeyi eksik olduğundan belki de- dostlukları tamdır.
2009 yılında ayrıldığım bu şehre bir daha hiç gitmedim -orası ayrı-
fakat bu arka dörtlüyü hiç ama hiç unutmadım. birbirimizin aşklarına, acılarına,
hayatımıza yön veren yaşanmışlıklarına şahit olduk bir dönem.
sonra içlerinden biri ayrıldı -ankaradan bir kuş uçtu güneye doğru-
nereye geldiğimizi mi, oraya nasıl geldiğimizi mi konuşmalı bilmiyorum ama
içlerinden biri ara sıra martılarını özleyip istanbula gelir,
o martılardan biri -benimdir.
4 kişiden biri benim. 'tayfa' diye bilinirdik. ve işin ilginç tarafı 4 kişinin üçünün ismi ozan'dı. ben de dahil. 3 ozan 1 alp. mavi gözlü ozan lise bitince antalyaya gitti gastronomi okumaya. diğer ozan almanyaya amcasının yanına gitti. ben yeşil gözlü diye anılan ozan üniversite bitti çalışıyorum. alp piçi rusyadan bi karı almış ukraynada keyif yapıyordu. ama sanırım şu sıralar cephede. hepsi güzel insanlar, ara sıra haberleşiriz. anlatmakla bitirilemeyecek kadar çok anımız vardır. 4 yıl en arka dörtlü olmak bir ayrıcalıktı vakti zamanında.
Üçü ankara hukukta dirsek çürütüyor diğeri de benim. Ne yapıyorsun derseniz götümü yaydım telefonun sabah beni uyandıracak kadar şarj olmasını bekliyorum priz yatağa uzak kalıyor telefonu yanıma almam lazım.
biri elektrik mühendisliği kazandı, diğeri yazılım ile uğraşıyor, üçüncü eleman babasıyla tomruk taşır büyük olasılıkla, dördüncüsü de askerdeydi sanırım. arka dörtlüden iki adam çıkması bile mucize dimi?