bazı felsefe hocalarının sevmediği öğrencidir. ikinci kaâdı istediğinde, hocanın yüzünde bazen küçümseme belirir. bu tip hocalar, kısa öykü, kısa şiir benzeri, nakavt cevaplar sever. doğru mu yanlış mı tartışılır fakat üçüncü cümleden sonra anlatım yetersizliği teşhisi koyar bazı hocalar.
yazmış yazmış sıgmamış daha cok yazan ogrencıdır. fazladan zarar gelmez belki çok daha puan alırım, ogretmenın gözüne gireyim diye düşünen, hikaye yazan öğrenci modelidir. ogretmenler bunlarla ugraşmamak için artık, hikaye yazmayın beni de yormayın kısa cevaplar verin şeklinde uyarmaktadır.
sınavdan önce ortalıkta hiçbirşey bilmiyorum nidalarıyla dolaşmasının sebebi, hiçbir emek vermeden onu sömürmeye çalışan parazitleri kendisinden uzak tutmaya çalışmasıdır.
sonuna kadar arkandayım sinavda ikinci kagidi isteyen öğrenci!
ibenin önde gidenidir. özellikle lise yıllarında psikolojim bozulmuştu bu götler yüzünden. psikolojimin bozulmasının yanı sıra coğrafya dersinden kalmamada sebebiyet vermişti cinsini ziktim şebeleği.
ilginç adamdı bizim coğrafya hocası. herkes dersten geçsin diye tek soruluk bi sınav yapmıştı.
sınav sorusu: akdeniz bölgesinin iklimi ve bitki örtüsü hakkında kısaca bilgi veriniz.
verdik kısaca bilgiyi, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı cart curt. sınav bitsede dışarı çıksam diye beklerken yan sırada oturan karaktersizin " hocam bi kağıt daha alabilir miyim ? " demesiyle beynimden vurulmuşa döndüm. ulan ibne, ulan puşt, adam kısaca yazın demiş işte ne yapacan ikinci kağıtı? yıllar öncesinden kürenin ısınacağını öngörüp, küresel ısınmayla birlikte iklim ve bitki örtüsünde meydana gelebilecek değişiklikleri mi yazacan? uyduk bizde bu göt lalesine döşedik karadeniz'in, marmara'nın, iç anadolunun özelliklerini, insanlarının davranış şekillerini falan. sonuç: gereksiz bilgi vermekten sıfır. o pezevenk de sıfır aldı. hıyarlık biraz da bende yaz üç satır çık işte avuna koim.
usenmeyen ogrencidir. yaz yaz nereye kadar, biz bisey bilmiyoruz da mi ek kagit istemiyoruz. dort sayfa entry girerim bu konuda ama sistemi zorlamayayim simdi..
sınavdaki bir sorunun cevabı kitapta 5 sayfa ise ve sizin sadece o soruyu en 2-3 sayfa anlatmanız lazımsa ikinci kağıdı bırakın 3. kağıdı istemeniz bile gerekebilir. bunun dışında çok çalışmış kişiler bildiklerini ispatlamak için 5 madde istenen soruya daha fazla madde yazacaklarından tek kağıt yetmeyebilir bu yüzden 2.kağıdı ister, tabi bu arada sınıfın çoğu ilk kağıdı bile dolduramamıştır.
felsefe, tarih gibi yazili sinavlarda anlasilir, saygi duyulur, ne biliyorsan yaz da kardesim, insan matematik sinavinda da mi 3 sayfaya sigacak cevaplar icin 8 sayfaya ihtiyac duyar?!
üniversitede çok zor bir dersten geçmek için arkadaşımla başvurduğumuz süper kopya çekme taktiğinin malzeme listesinde bir adet olması gereken insan. şöyle ki :
çalışkan öğrenci sınava yanında fazladan bir boş kağıtla gelir.
sınavda hocanın dağıttığı boş kağıda cevapları yazar.
dikkat çekmemek için ikinci kağıdı ister.
sonra o kağıda da kendi cevaplarını işler.
ilk doldurduğu kağıdı arkadaki tembel öğrenciye paslar.
sonra kendi getirdiği boş kağıda formalite bi kaç şey karalar.
sınav sonu hocaya tekrar iki kağıt iade ederek dikkat çekmemiş olur.
bu arada arkadaki tembel insanoğlu, hocanın dağıttığı kağıdı çaktırmadan saklayıp arkadaşından aldığı kağıdı hocaya verir.
bu şekilde mühendislik fakültesinde matematik dersinden geçilir...
sınıfın büyük bir çoğunluğu elindeki tek kağıdı bile dolduramamışken, ikinci kağıdı isteyerek sınav çıkışı temiz bir dayağı hak eden öğrencidir. ayrıca halk arasında kendisinden inek diye de bahsedilmektedir.
üniversitenin ilk yıllarında final sınavında 5 kağıt verip 30 alan* ve kalan birisi olarak, pek garipsenmemesi gerektiğini düşündüğüm öğrenci. özellikle yoruma dayalı sınavlarda önemli olan çok kağıt vermek değil, hocanın görüşüne paralel olarak yazmak, ben bunu yapmamıştım*, sen kimsin ki siyasi düşünceni 5 sayfa yazarak inkılap tarihi hocanı dumur ediyorsun, değil mi?***