- hocam ben çıkabilir miyim?
+ 15 dk olmadan çıkmana izin veremem üzgünüm...
- hocam camdan gördüm selpakçı çocuk arabama adını kazıyor gazoz kapağıyla çıksam ben...
+ haaa sınavdan dersten anlamıyorum ama arabam var diyorsun otur yerine buradan nasıl gördün gazoz kapağını...
- hocam bu velet beni tanır gelirken selpak almadım diye yapıyor şerefsiz!...
+ ohhh paşama hem arabam var hem fakire kötü davranıyorum diyorsun! kağıdına bak camdan bakacağına...
- hocam ne olur çıkayım ben zaten bi kelime anlamadım sorulardan da.
+ offf tamam git! ver kağıdını sayende lafa daldık bütün sınıf kopya çekti zaten...
- peki ben geri gelebilir miyim çocuğu kovalayıp?
+ tabi canım olur....
.
.
.
.
- hocam!! hocam!! (kısık sesle kapının yanından) geliiiim mi ben?
+ ehuhehe! sen arabanla bi iki piyasa yap öyle gel...
- arabanıza karakalem çalışacam hocam...
+ okuldan attırırım seni...
- zaten atacaklar bu son senem...
sınav süresince burnunu çeken çocuğa dayanamayıp kızlardan birinin "peçete isteyen var mı?" diye sinirli sinirli sorması, bunun üzerine hocanın "x, git sular akıyor mu bir bak" demesi.
Yakalanmak, helede kopya çekmezken, birde tam hocasına. çıkışında insan bir neden arıyor niye böyle oldu ki diyor tam zamanı tam yeri ve yalnış anlaşılma iyi koyuyor yani.
tikinizin olduğunu bildiği halde kopya istemek maksadıyla, arkadaşın sizi arka sıradan gayri ihtiyari dürtmesi. sonra sizin zıplamanız ve en arka sırada olmanız hasebiyle gözetmenlerde bir nane karıştırdığınız fikri uyandırmanız.
eğer ki sınav öss sınavı ise sildiğiniz yerde kalan silgi tozlarını üfleyeyim derken ağzınıdan tükürükler tanzikli bi biçimde cevap anahtarına bulaşabilir.