sılayla ağanın sürekli aynı şeyleri düşünmesi, aynı anda banyo yapıp aynı anda resim yırtması gibi senkronize hareketler içeren dizi. bunun dışında insanları heyecanlandırmak ve olayı bir sakız edasıyla uzatmak için suni gündemler yaratılır. narin ağzını büke büke azad a trip atar, ağanın etrafında yeni bağyanlar belirir falan..bir an önce hızlanmalı ve sadede gelmeli yoksa insanlar cansu dereyi izlemek için daha fazla sabretmeyecekler kanımca.*
Aptal dizilerden biri daha.izlenir nesi var anlamadım.diyalog yazamamıslar dizi boka sarmıs neredeyse su sekilde;
-Sıla nasılsın?
+(Aglayarak)tore tore tore tore tore
-Seni seviyorum sıla
+mutsuzum.
Ha ayrıca;
(bkz: şıra gecesi)
asmalı konak tarzı yeni bir dizi ağalı mağalı bir şey işte.
bir de manyak gündemler yaratmış kendi çapında;
aşk esaretmidir özgürlük mü!?
anne doğuranmıdır büyüten mi!? gibi..
işin ilginç tarafı; töreye değiniyor, berdelden, doğudaki töre cinayetlerinden bahsediyor diye annemden duyup bir iki bölüm izledim bu diziyi.
ama kesinlikle iki bölüm sonra gördüm ki amacından şaştı. amaç ülkemizde bu uğurda birileri öldürülüp katlediliyor diye biraz olsun bu işin saçmalığını anlatmak ya da durumu olduğu gibi dramatize etmek olmalıydı. fakat töre uğruna genç yaşta zorla evlendirilen kız gidip adama aşık maşık oluyor işe bakınız ki. senaryo başka türlü uzamaz ya da fazla orjinal olmaz evet ama doğudaki insanlar tarfından da bu iş böyle mi yankı bulacak acaba!?
bu töre evlilikleri adı altında küçücük yaştaki kızlara evlen bak evlenince aşık da olursun denilecek, hatta yaptıkları şeylerin ekranlarda ikide bir yansıtıldığını görüp demek ki biz doğru bir şey yapıyoruz mantığı gütmeyecek mi bu insanlar?
oturup bu dizideki saçmalıkları izleyenlere de daha gerçekçi bir önerim var:
o da mehmet faraç'ın töre kıskacında kadın adlı kitabı.
atvnin yeni aşk-ağa-mafya üçgenli dizisi.
dizinin ilginç yanı ise hafatda ortalama reklamlar dahil 2 saat sürmesine rağmen hafta boyu önemli sahnelerinin magazin programlarında saatlerce irdelenmesidir.
sanki biz salakmışız izlediğimizi anlamıyoruz da onlar anlamamıza yardım ediyormuş gibi geliyor.
(bkz: sıla istanbula uçaklamı kaçtı?)
(bkz: az sora)
izledikçe eger bütün ağalar böyleyse bende ağa bulmak istiyorum dedirten... özellikle bu hafta inanılmaz heyecanla izledigim müziklerininde süper oldugu atv'nin bu sezon dizilerinden.
Gün bitti;
Akşam serinliğiyle başlıyor memleketim.
Doğduğum köy göründü;
Sakin yıldızlariyle gittikçe yakınlaşan sema,
Dört nala kalktı atım sevincinden;
Uçaraktan gidiyorum sılaya.
Çocukluğumda uçurttuğum uçurtmalar olacak
Bacalara takılan şu beyaz bulutlar;
Belki de rüzgârda namaz bezidir.
Yüzüne hasret kaldığım anacığınım!
Herhalde beni bekleyenler var.
gencecik kizlarimiza yakinda "berdel isterim" dedirtecek olan..her berdel evliligi yapanlarin boran aga gibi zengin,yakisikli,kulturlu kisilerle evlendiginin dusunulmesi sonucu patlayacak bu berdel olayi..musebbebi bu dizidir..evet..
saçma sapan bi dizi daha,koskoca ağa madara oldu 2 bölümde insan biraz tutarlı olur her sözünü geri almaz kardeşim 2 ağanın durumu Arhan ailesine külliyen veren esma'nın durumuyla aynıdır,ha sözünden döndün ha....
şu sıralar berdel olayını meşrulaştırmaya çalıştığını düşündüğüm dizi. türkiye bu günlerde tecavüz ettiği kadının kocasına kız veren adam ı tartışırken hatta ona belki de lanet yağdırırken dizide sıla karekterinin ağa dan başka tutunacak dalı kalmayacak gibi görünüyor. önce anne ve babası öldü. sonra akrabaları onu dışladı. anne babanın bütün mirası ona kalınca biraz düzelir gibi oldu. ardından güvendiği adama vekalet verip bütün parayı kaptıracak gibi görünüyor. zira bir türk yapımında başka yol düşünülmesi fotoğraf çekmeyen japon kadar imkansız bir şeydir. daha kötüsü olur mu derken bir de baktık ki sabah uyandıklarında ağasıla ya tecavüz etmiş. konu bir özürle resmen kapandı. eh bir de o evden neredeyse hiç çıkamaması olayı da var. anlayacağınız var da var.
yani özetle bütün gelişmeler sıla nın ağa yı kabul etmek zorunda kalması üzerine kurulmuş. yoksa ben mi abartıyorum diye soruyorum kendime fakat hayır abartmadığımı görüyorum sonra.
halbu ki böyle mi olması gerekiyordu. daha fazla izlenme oranı, daha fazla rant uğruna (ve türk insanının acı veren olayları sevdiğini hesaba katarak) yavaş yavaş raydan çıkması mı gerekiyordu? tartışmasız hayır.
bu konu güzel bir bakınız hakediyor.
bunun için (bkz: hayat türküsü). dizide olan olaylar şimdilik türkiye için hayal olsa da verilen mesaj bakımından şükela yı haketmektedir.
konuya dönüp toparlayalım:
yarın birgün diziyi takip edenler sıla ya "eh sen de kabul et ertık ağayı. bak hem yakışıklı hem vefalı. daha ne istiyorsun" demezler mi? peki bu yanlış değil midir? eleştirmeleri gereken bir konuyu milletin zaaflarından yararlanarak normalmiş gibi göstermek abesle iştigal olmaz mı?
peşinen dipnot: sen nereden biliyorsun diyenleri duyar gibiyim. dizi furyası öyle bir noktaya geldi ki izlememek mümkün değil. bir tek onu izliyordum ama son olaylardan sonra bıraktım. beni anlayın ama yanlış anlamayın. esen kalın.
doğuda "berder usulü"evlenmeyi anlatan dizi...metropol şehirlerde yaşayan insanlara her ne kadar saçma gelse de bizlere böyle bir yaşamın da varolduğunu ve süregeldiğini anlatan bir yapıt aslında..
dizide de zengin bir aileye evlatlık verilen kızın yıllar sonra kendi öz toprağına töre uğruna yalanla dolanla getirilmesi ile olaylar başlıyor..haktan hukuktan apayrı bir yaşam..bambaşka usullerle yıllarca süregelmiş olan törenin varlığına kimse karşı koyamıyor...
bu anlamda doğu topraklarını ve kültürünü acı tatlı her anıyla dile getiren,bizlere hayal gibi gelen şeylerin aslında varolduğunu gözler önüne koyan dizi..
dizi ilk başladığında, berdelin ne kadar çağdışı, kadınlar başta olmak üzere her iki ailenin de bu durum karşısında çok büyük acılar çektiğini anlatan bir senaryo bekliyorduk, yine yanıldık dizi tamamen masaldan ibaret, güzel genç bir kadın, yakışıklı odtü mezunu, karısının bir dediğini iki etmeyen bir erkek ve sonuçta birbirine deli gibi aşık olan berdelle evlendirilmiş bir çift.
şimdi g.doğuda bu şekilde evlenecek olan her kıza aslında çocukta diyebilirim, bu dizi gösterilip evlen bak sen de aşık olur, seversin kocanı, bir kötülük yok bunda demezler mi?
oralarda hangi kadın sıla' nın yaptıklarının onda birini yapsa kabul görür?
onbeş yaşında, dedesi yaşındaki adamlara karılık yapmaya giderler.
demek istediğim dizi yapılrken sosyal sorumluluk taşıyormuş, törelere başkaldırıyormuş havalarına giren bu yapımcılar, dürüstçe masal bu kardeşim deseler, yaptıklarının daha bir anlamı olabilirdi, buna kaş yapayım derken göz çıkarmak denir.
iyiden iyiye töre den bımışken yurdum insanı, töre yi aşk içerikli gereksiz sahnelerle boyayıp makul bir şeymiş gibi insanlara dikte ettiren dizi çalışmasıdır.
jenerik müziğinin ve görüntü kalitesinin çok iyi oldugu yeni sezon atv dizisi. mankenlikten gelme başrol oyuncularınında baya iyi biiş çıkardığını söylemeden geçemiyceğimiz,sadece boran ağa karakterinin her cümleden önce ''sılaaaaaaa'' demesinin bokunun çıkarıldığını gözlemlediğimiz dizidir.şuanda ülkemizdeki dizi piyasasının kalitesi göz öznünde bulundurulursa , eşe dosta izlenmesi tavsiye edilmesinin hiçbir sakıncası yoktur.
görüntü kalitesi ve renkleri çok iyi olan dizi. başroldeki mehmet akif alakurt ve cansu dere'nin mankenlikten gelme oyuncu oldukları düşünülürse beklenenin üstünde iş çıkarttıkları dizidir.
