Filmlerde oluyor o canim. Arkadaslarla denesen biri mutlaka o battaniye altindayken ossurur, sonra gelde film izle. Yada kahve falan dökülür gece gece boşuna iş çıkar.
Kani kaynıyan bir milletiz biz. film izlemeyiz, çekeriz de kimsenin haberi olmaz.
film bir buçuk iki saat arası sürer, kahve on dakikada biter. bu da demek oluyor ki öyle hayal edildiği gibi elinde kahveyle battaniyenin altında mayışamazsın, en fazla on dakika sürer bu keyif.
ne zaman şu anı hayal edip hayatıma sıfırdan mutlu bir şekilde başlayacağımı düşünsem illa bir aksilik çıkar; mouse'mun pili biter, filmin alt yazısı kayar, biri arayıp "lan adam eksik çabuk" der ve halı sahaya çağırır falan...
zaten battaniyenin sıcaklığı da beş dakikadan sonra bayıyor. 5 dakikadan sonra da film izleme pozisyonun değişmesi gerekiyor, ne hikmetse bir türlü rahat edemem. kafamı yan çevirince de alt yazısı yamuk yumuk okurum.
bir eksikle mükemmel bi aktivite. sevgilin de olacak yanında, sarılacaksın sıcacık filmini seyredeceksin. yalnız o film sonuna kadar seyredilebilir mi orası muamma.
hüzün ve mutluluk hislerini aynı anda hissettirebilirken yalnızlığı da hatırlatır. sokak lambasının soluk ışığını seyre dalarken önünüzdeki camda oluşan buğu görüşünüzü kapar ama düşünceleriniz akmaya devam eder. belli saatler (bkz: #2702085) de aynı hissi yaratabilir.
Hele yağmurun öpücükler yağdırdığı bir akşamsa tadından yenmez durum. Ancak mükemmel bi durum olmasına rağmen henüz mevsimi istanbula gelmemiştir.istanbul'da hala buz gibi bira mevsimi hüküm sürmekte azizim.
Yoğun tempo ile çalışan insanlar için bu keyif hayaldir efenim. Genellikle, yemek sonrası uyuya kalındığı için, ancak yıllık izinlerde yapılması beklenir.