harry potter,narnia günlükleri ve bilimum ingliz dizi ve filminde görülmüş, özenilmiş ve denenmiştir.* şahsen damak tadıma oldukça uymaktadır, düzgün bir şekilde yapılırsa bardaklarca içilesidir.
henuz kucuk bir cocukken (#8946281) no'lu entryde tarif edildigi sekilde bir hevesle bayatlamaya yuz tutmus caya soguk sut katarak denedim, midem bulandi tabi. ayni mide bulantisini amerikan filmlerindeki fistik ezmeli ekmek ve sicak sut kombinasyonunu merak edip denedigimde de yasamistim. halbuki cok asil biriyimdir. niye damak zevkime uymadi cozemedim ben de.
muhteşemdir. lezzetlidir. tavsiye edilesidir.
neymiş mide bulandırıyormuş. e evde 1 saat önce demlediğin ve bayatlamaya yüz tutmuş çayın üstüne buz gibi sütü katarsan miden bulanır tabi. her şeyin bir usulü var kardeşim. ve usulüne göre yapılan şeyler orijinaldir. orijinal şeyler ise insana mutluluk verir.
şimdi ya bu çayı usulü ile yapan bir restoranta gidip içebilirsin ya da kendin emek göstererek ve tam techizat ile bu çayı yapıp içebilirsin. önce usulüne uygun olarak yapılmış bir şekilde bu çayı iç ve ondan sonra buraya yaz. dinle sen beni.
ilk defa bu sabah "tabuları yıkmak" adına denediğim, ilk başta "bu ne lan" gibisinden ithamlarda bulunduğum fakat akabinde gelen yudumların arasındaki zamanın kısalmasıyla sevdiğimi anladığım yeni hobim.
gerçek bir ingiliz çayı elde etmek mümkün görünmese de pek hazzetmeyen biri için çayı içilebilir hale getirir.
bunun dışında orgazmik bir lezzet aranıyorsa doğuş çayın piyasaya sürdüğü yoğun vanilya aromalı mistik chaila denenmelidir.
ilk defa icildiginde mide bulandirdigi dogrudur daha sonra yilmadan usanmadan icmeye devam ederseniz belli bir sure sonra sutsuz cay icemeyecek hale gelirsiniz. ayrica iyi yani caya seker atmak zorunda kalmazsiniz. hersey aliskanliktan ibarettir bir seyi sevdigimiz icin degil aliskanlik oldugu icin yeriz yada iceriz genelde ve tadina alistigimiz seyi severiz de zamanla. aliskanliklari degistirmekte hicte gorundugu kadar zor degildir.
sütü sütlükten,çayı çaylıktan çıkaran karışımdır
ayrıca da yapılan araştırmalara göre; çaya süt eklemenin çayın kalbe yararlı etkisini azalttığını bulunmustur. fareler ve sağlıklı 16 kadın üzerinde yapılan araştırmada siyah çayın belirgin olarak damarların genişlemesini sağladığını, ancak bu etkinin çaya süt eklendiğinde azaldığını görülmüştür. bunun nedeni ise sütteki kazein proteininin çayla karışması durumunda çayda bulunan kateşin maddesinin yoğunluğunun azalması olarak belirlenmiştir
çay meraklısı bebeleri kandırmak için birebir olandır. tadı da güzeldir. fakat ne çaydan bişi anlarsınız ne de sütün minarellerinden yararlanabilirsiniz.
Aslinda bu Irlandalilar'a ozgu bir karisimdir. Ingilizler bunu daha sonra ogrenmistir. Kahvenin olmadigi gunlerde, sut ekleme aliskanliginin getirisi olarak sallama caya bol miktarda sekerle eklenen sutten olusur.Alisik olmayanlar icin berbat bir tattir.
üstünkörü yapıldığı vakit neskafe görüntüsünü, hakkını vererek yaptığınız vakit ise kıvamı bol kapuçino görüntüsünü elde edersiniz. ben bir kere yapmıştım, ballı süt tadını aldım.
Enteresan karışmlı yiyecekleri ,içecekleri, aşureyi gördük, sütlü balı gördük hatta soğuk nescafeyi gördük de sütlü çay nasıl bir şey. Okurken bile tiksindim. ıyyyyyyyy
ingiltere'nin tüm sömürgelerine yaydığı gelenek. Gelin görün ki ingiltere'den gelen çay ile mükemmel bir karışım oluyor. Türk'lerin ağız tadına uygun olduğu pek söylenemez lakin deneyenlerin bir kısmı muhakkak beğenecektir.
orta asyada step iklim hüküm sürdüğünden, ve bu iklimde çay yetişmeyeceğinden dolayı, türk milli kültür değeri değildir ama tatar ailelerin hemen hepsinin dededen, nineden bildiği birşeydir.
ayrıca bu çayı muhtemelen bebekliğimden beri bilirim, kendimi bildim bileli de içerim. ve hayatımda ilk defa da bohemlikle, farklılıkla, özentiyle bağdaştırıldığını gördüm. insan bazen ne dese bilemiyor ya, öyle anlar yaşatabilirmiş bu çay efendim. duyan da zanneder ki çay değil de, polonya milli kıyafeti giyip sokakta geziyor insanlar "benim tarzım buydu" diyerek.
hay allah.
yeni haliyle kefirli çay olarak türklere bağlıyoruz efendim, kültürümüzü koruyoruz.
edit: çay konusu geçince aklıma geldi bakın. çaydır, kahvedir bunların tadı en güzel gerçek çekoslavak porseleninde çıkar. porselen ne kadar inceyse haliyle lezzeti de o kadar iyi oluyor. yani ince belli, ince camlı bardaktaki çayın lezzeti gibi filan.
burnu bir parmak sümüklü boheminiz merenptah sevgiler sunar.
ilk duyulduğunda kulağa abes gelse de, bir fincan çayın içine bir angelina jolie dudak payı kadar boşluk bırakılıp, o boşluğa süt eklendiği taktirde tadı hiç de fena olmayan içecek.