adam içmiş 8-10 bira, kafa güzel, dertler derya olmuş. işte o an uzaklaşacaksın hacım bu adamdan. gece derinleştikçe bu adamın anlattıkları da derinleşir. uzar gider. hele bir ayrılık sonrasıysa bu sarhoşluk ilker yasin'le bir fenerbahçe maçı izlemek gibidir herşey.
başlar anlatmaya,
" abi işte kızı ben şöyle sevdim, böğyyle sevdim. onun için hede yaptım, hödelere katlattım. bir gün noldu biliyor musun
...
...
sonra bu orospu beni şöyle aldattı, nalet kaltak."
der ve biraz uzaklara bakar. arabesk bir şarkı koyar kaset çalara, bir bira daha açar. sanki 1 saattir hiç bir şey konuşmamış anlatmamış gibi,
" ağğbii bakk sana ne anlatıcamm. bu kız beni mahvetti biliyor musun. oysa ben onu öyle sevdim, böyle kucakladım. biliyoğğhh musun ağğbiii"
diye başlar tekrardan anlatmaya ve adamımız sızana kadar sürer gider bu böyle...
acınacak adamdır velhassım. ama sevmek lazım böylelerini. doyasıya kucaklamak.
uzun yolculukta yanda oturanın konuşmasından daha çekilmez bir hadisedir. hikayeyi dinlemek için kafanın aynı güzellikte olması gerekir. yoksa çekilmez.