demirelin en yakın kankalarından biriside rahmetli kadir has'tır şuan kadir has üniversitesi olarak kullanılan binayı devlet demirel zamanında hibe etmitir üniversite olması için. demirel kadir has'a çok para kazandırmıştır kadir has'ta bunun altında kalmayarak cumhuriyet tarihinin en büyük bağışçılarından birisi olmuştur.
Türkiye cumhuriyeti 9.cumhurbaşkanı.7 farklı hükümetle 12 yıl başbakanlık yapmış siyaset adamı.Aynı zamanda yüksek lisans sahibi bir inşaat mühendisidir.
kıbrıs meselesi nedeniyle ingiltereyle türkiyenin arası kötü. tam da bu sırada demirel ingiltereye ziyarete gidiyor. dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:
-efendim, neden ingiliz dış ilişkiler bakanının elini sıktınız?
köprü dizisinde bir erdal aganın bizi sözü vardı: vali:bir adama o kadar baba dersen o gelir senin ananı si....
karısı: şşşşşttt
vali: o da senin gerçekten baban olur.
ip üzerinde yürümeyi bırakıp hoplaya hoplaya dans edebilen büyük cambaz.
vakti zamanında birinden duymuştum,
evvel zaman içinde demirel halk arasında 'süleymancılar' olarak bilinen cemaate gider ve oy ister.
'siz bana oy verin, ben de önemli yerlere sizin adamlarınızı getireyim.' der.
kabul ederler tabi bu teklifi. gel zaman git zaman sonuçlar açıklanır ve demirel başbakan olur.
aradan zaman geçer, demirel'den ses yok. bir yerde denk getirip giderler demirelin yanına. sorarlar,
'başbakanım hani bizim adamlar yüksek mevkilere çıkıyordu.'. demirelden gelen yanıt,
'e ben varım ya.'.
bu da böyle bir hikayedir. ben anlatanın yalancısıyım.
süleyman demirel, azerbaycanı ziyaretinde oranın millet meclisi önünde konuşma yapar.
sonrasında kürsüye haydar aliyev çıkar ve türk dünyasının gelmiş geçmiş en büyük pezevengi süleyman demirel... diye konuşmasına başlar. televizyonlardan da canlı yayınlanan bu törende demirel, bir anda neye uğradığını şaşırır ve kıpkırmızı kesilir. oysa ki azericede pezevenk baba yiğit, mert kişi anlamındadır.
rivayete göre pezevengin türkçedeki manasını çok iyi bilen aliyev, bilerek bu kelimeyi demirel için kullanır.
saçlı bir tek fotoğrafı görülmeyen emekli siyasetçi, aynı zamanda hazır cevaptır.
60li yillar kıbrıs meselesi nedeniyle ingiltereyle türkiyenin arasi kötü. tam da bu sirada demirel ingiltereye ziyarete gidiyor. dönüşte gazetecilerle arasinda geçen diyalog ise şöyle:
-efendim, neden ingiliz dış ilişkiler bakanının elini sıktınız?
+neresini sıkacaktım kardeşim?
Türkiye siyasetinin ağır toplarıdan. o kadar ağırdır ki yıllarca siyaset arenasından kendisini kimse kaldıramamamıştır. Zekidir, hazırcevaptır bu özellikleri takdir edilesidir; ama bana göre de türkiye'nin yıllar içinde gelişmesinde en büyük engellerden birisidir. Tam olarak doğru mu bilmiyorum okuduğum kadarıyla Deniz Gezmiş'in idamı için can-ı gönülden oy kullananların başında gelmektedir. 80 darbesinin yapılıp binlerce gencin katledilmesine yönetimdeki beceriksizlikleriyle uygun zemin hazırlar. 28 şubatta ise rol değişimine gider. cumhurbaşkanlığı makamından -postmodern dedikleri- darbeye bir fiil katılır. allah'tan artık siyaset sahnesinde yok da rahat ediyoruz kısmen.
zamanın diğer siyasileri gibi geliyorum diyen darbeye aldırmamış herhangi sağduyu çabası içerisinde bulunmamıştır, hazır cevap olarak anılır halbuki fınfık kabuğunun içini doldurmayacak zekası ile söylediği sözler saçma ve kıytırıktır. adam kaç kez gitti geldi aynı anlayışla her seferinde seçildi maalesef.
bir dönem erdal inönü ile birlikte türk siyasetinde laurel ile hardy tadında bir ikili oluşturmuş politikacı.
siyasi görüşü bir yana, ağzının ne kadar iyi laf yaptığına dair şöyle hoş bir enstantane anlatılır;
90'ların başında, başbakan olduğu dönemlerde eşi nazmiye demirel ile çıktığı bir uçak yolculuğu sırasında, uçak türbülansa girer. uçağın hostesi yolcuları sakinkleştirmek için durumu izah eder ve yolcuları koltuklarına oturup kemerlerini bağlamaları konusunda uyarır. süleyman demirel dışındaki tüm yolcular yerlerine oturup kemerlerini bağlarlar ancak süleyman demirel (biraz da göbeği yüzünden olsa gerek) kemerini bağlamak istemez. uçağın türbülansa girmesi yüzünden bir hayli panikleyen nazmiye demirel eşini kemerini bağlaması için uyarınca süleyam demirel cevap verir:
"nazmiye ben sana gönülden bağlanmışım. kemerimi bağlasam ne yazar, bağlamasam ne yazar ?"
12 eylül davasına müdahil olmamasından dolayı kenan evren şaşırdığına dair beyanat vermiş kendisi için.. demirel de, "ben 12 eylülle halk aracılığı ile hesaplaştım" demiş.. acaba 28 şubat sürecinde yaptıkları için kendisi ile ne zaman hesaplaşılacak çok merak etmekteyim..