1968'deki başbakanlığı döneminde sokaklarda kendisini protesto edenlere yollar yürümekle aşınmaz diyebilmiş siyasetçi. ortalarda biz de 10 bin kişi yürütürüz laflarının dolaştığı şu günlerde aklıma geldi. 28 şubat'tan beri belli bir kesim tarafından demokrasi karşıtı gibi gösterilen süleyman demirel ile başbakanın demokrasi anlayışlarını da karşılaştırma fırsatı verebilir. tabi bir de türk halkının demokrasiden ne anladığını görme fırsatı.
şimdilerde bazı demeçlerinde chpye yakın görünüyor sanki. özellikle baykal'ın chpsine yakın demeçler veriyordu. bu adamı seven chpliler de var nasıl bu kadar balık hafızalı ve cahil olabiliyorlar aklım almıyor.
süleyman demirel; deniz, hüseyin ve yusuf'un idam kararı onaylanırken iki elini birden kaldıran süleyman demireldir. şimdilerde chplilere sempatik görünen demeçler veren demirel değildir. medyada da bazı kişiler sempatik gösteriyorlar, amaçlarını anlamış değilim.*
türkiye'nin gelmiş geçmiş en sevilmeyen adamı. verdiği 14 vaatten sadece yeşil kart mevzusunu yerine getirmiş insan. geri kalalına dün dündür bugün bugündür demiş. çok sövüyorlar bu adama.
kendisinin aslında demokrat olmadığını, sağcı olmadığını, menderesle uzaktan yakından alakasının olmadığını anlamamız yaklaşık 40 sene sürmüştür, 40 sene asıl yüzünü insanlardan saklayabilen muazzam yetenekli insan. memleketin bir zamanlar prangası, şimdi ise bir kısım chpli, işçi partili kitlenin göz bebeği, yazıklar olsun.
namusu üzerine söz verdiği halde, turgut özal'ın askerlerin hegomonyasından kurtardığı cumhurbaşkanlığını tekrar askere devretmiş eski cumhurbaşkanı. bu sebeple pek sevilmemektedir. cumhurbaşkanlığının tekrar halk hegomonyasına geçmesi için 2007'yi beklemek durumunda kalışımızın tek müsebbibidir.
"ölmezden evvel birini bulup yetiştireyim benden sonra milletin başına bela olsun" demiş ve kemal kılıçdaroğlu'nu seçmiştir. yalanlar aynı yalan. boş işkembeden sallama konusunda çırağını iyi yetiştirmiş hazret.
bu ismi her zaman " petrol vardı da biz mi içtik" cümlesiyle hatırlayacağım. Türkiye cumhuriyetine faydasından çok zararı dokunmuştur.işin gülünç tarafı sanki türkiye cumhuriyeti'ne müthiş katkıları olmuş gibi hala fikir vermeye çalışıp , olaylar hakkında yorum yapma çabasıdır.
(bkz: gülünç olmak)
büdüt: ne çok seveni varmış! ben de çok seviyorum çooookkkkk!
iTÜ'yü Necmettin Erbakan'ın ardından 2. sırada bitiren ve erken yaşta siyasete atılarak başbakan olan siyasetçi... Demokrat parti'nin devamı niteliğinde kurulan adalet partisine henüz 40 yaşındayken (ki o dönemde bu siyaset için genç bir yaştı) genel başkan olmuştur. Hakkında mason olduğu söylentileri yayılmıştır (ki bu yönde bir çok delil vardır) ve bunun üzerine Türk siyaset tarihinin en komik hareketlerinden birini gerçekleştirerek mason localarından mason olmadığına dair sahte bir belge almıştır. Sahte diyorum çünkü o dönem mason localarındaki önemli kaidelerden birisinin "mason bir şahısın, mason olduğunu açıklamanın yasak" olmasıdır. Demirel, 1960 darbesi dolayısıyla Demokrat partinin devamı olduğunu dile getiremediklerinden dolayı hazırlattıkları "kim olduğumuzu anlamak için gözlerimize bakın" afişiyle tek başına iktidar olmayı başarmıştı. 6 yıl süren iktidarı, haşhaş olayları nedeniyle ABD'nin uyarı niteliğinde olan 12 Mart 1971 ASkeri müdahalesi ile son bulmuştur. 1970'li yıllarda ise Milliyetçi cephe hükümetlerinin başbakanlığını yapmıştır. 12 Eylül darbesi yine kendisine karşı yapılmıştır. Darbeden sonra siyasi yasakların kalkmasıyla doğru yol partisinden milletvekili olmuş ve Turgut Özal'ın ölümü ile türkiye cumhuriyetinin 9. cumhurbaşkanı seçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı süresinin dolmasından sonra siyaset sahnesinden çekilmiş ve olayları uzaktan incelemeye başlamıştır.
bazen kendisini ,dönemini ve yaptıklarını inceliyorum da şaka lan bence gerçek değil yani,böle bir siyaset politika yok yok hakikaten gerçek olamaz hala inanmıyorum.
